Ruşen Çakır Nuh Köklü'nün ardından yazdı: Bir rüya olsun istedim!
Habertürk yazarı, bugünkü köşesinde öldürülen meslektaşını yazdı.
Habertürk gazetesi köşe yazarı Ruşen Çakır, bugünkü köşe yazısına
önceki gün bir esnaf tarafından öldürülen gazeteci Nuh Köklü'yü
taşıdı.
Solcu bir kimliği olan Nuh Köklü'nün medya sektöründe sürekli
engellerle karşılaştığını ve işsiz kaldığını ifade eden Çakır, Nuh
Köklü için şunları yazdı:
SALI gece yarısı sosyal medyada, meslektaşım, arkadaşım, kardeşim
Nuh Köklü’nün Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynarken kızgın bir
dükkân sahibi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü haberiyle
karşılaştım. İnanılır gibi değildi. İnanmak istemedim. Bir rüya
olsun istedim.
Sabah korka korka bilgisayarın başına geçtiğimde bunun bir rüya
değil kâbus olduğu gerçeğiyle karşılaştım. Nuh’un da son olarak,
“Ne olur, bu bir rüya olsun” dediğini öğrenince acım, öfkem ve
çaresizliğim katlanarak arttı.
Dün gündüz saatlerinde olay yerine gittim. Birkaç televizyon
kamerası ve Nuh’un bazı arkadaşları... Kendisiyle en son o dükkâna
10-15 metre mesafede, yolda karşılaşmıştık. İkimiz de Kadıköylüyüz.
NTV’den önce ben, ardından o ayrıldıktan sonra genellikle Kadıköy
sokaklarında ya da vapurlarda karşılaşır olmuştuk. İşsizdi, iş
arıyor ama bulamıyordu. Buna rağmen hep neşeli, gamsız, heyecanlı
ve konuşkandı.
Temiz kalpli, iyi bir insandı Nuh. Türkiye gibi acımasız bir ülkede
bu özellikler insana hep ayak bağı olur. Hele medya gibi, her geçen
gün daha tiksindirici bir hal alan bir sektörde çalışıyorsanız.
Üstelik Nuh solcuydu. 1990’lı yıllarda medyaya girmiş her genç
solcu gibi, sisteme eklemlenmeden ekmeğini kazanmak, bu arada
Türkiye’nin daha özgür, eşit ve demokratik bir ülke olması için
mücadele etmeyi sürdürmek gibi çetin bir işe soyunmuştu. Bu yüzden
hep engellerle karşılaştı, önü tıkandı, her seferinde kendisini
yeniden kanıtlaması istendi, boyun eğmediği için de sık sık işsiz
kaldı.
Şimdilerde 40’lı yaşlarını süren bu gazeteciler çok çile çekmiş,
haksızlığa uğramış “bahtsız” bir kuşaktır. Maalesef gidişatın
düzelebileceğine dair en ufak bir ümit ışığı bile söz konusu
değil.
Yazının devamını okumak için
tıklayınız