RTÜK'ün CHP'li üyeleri YSK'ya başvurdu: TRT Genel Müdürü derhal görevden alınsın
Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) CHP'li 2 üyesi, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurarak, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yasa uyarınca gecikmeksizin görevinden alınmasını istedi.
CHP'nin RTÜK'teki üyeleri İsmet Demirdöğen ve İlhan Taşçı
tarafından YSK'ya verilen 3 sayfalık dilekçede, YSK'nın titizlikle
uyulması istenen ilkelerin başında, '2954 sayılı Türkiye Radyo ve
Televizyon Kanunu'nun 5. maddesinde öngörülen genel yayın esasları
ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan yayın hizmet
ilkelerine titizlikle uymaları gerektiği' ifadesi yer aldığı
hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanı adayları, siyasi partiler ve bağımsız adayların,
seçim döneminde görüşlerinin eşitlik, serbestlik, dürüstlük
ilkelerine uygun bir şekilde yansıtılması için gerekli katılımın
sağlanması, bu konudaki girişimlerini ve sonucunu yayınlarında
açıkça ilân ederek kamuoyuna duyurması gerektiğini belirtilen
dilekçede şöyle denildi:
"Bu kararınızla belirlediğiniz ilkeler bir kural olarak ortaya
konulmuş olup bu ilkelere uyulmaması durumunda bir hukuk devletinde
yaptırım sonucunun doğması beklenir. Suç en yalın haliyle kanunun
cezalandırdığı bir eylemdir. Bir başka deyişle kanunun
cezalandırdığı eyleme suç denir. Dolayısıyla da suç işleyen
kişi/kuruma da ceza verilir. Bir hukuk devletinde suçu belirleyip
cezayı öngörmemek düşünülemez. Eğer bir fiil/suç tanımlanmışsa
cezası da olacaktır. Cezası olmayan bir durumun suç olması da
düşünülemez. Anayasa, RTÜK Yasası ve Kurulunuzun Yasa ve kararları
göz önüne alındığında özel radyo ve televizyonlar ile TRT'nin
'tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk' ve Cumhurbaşkanı adayları,
siyasi partiler ve bağımsız adayların, seçim döneminde görüşlerinin
eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkeleri ışığında yayın yapması
beklenmektedir. Buna en başta da 80 milyon yurttaşın vergileri ve
faturalarındaki kesintilerle yayıncılık yapan TRT Kurumunun uyması
gerekmektedir."
Demirdöğen ve Taşçı'nın YSK'ya gönderdiği dilekçede, 30 Nisan-31
Mayıs 2018 tarihleri arasında TRT HABER, TRT 1 ve TRT 6 logosu ile
yayın yapan televizyon kuruluşlarında Cumhur ittifakı ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a toplam 67 saat, 58 dakika, 56
saniye, CHP ve Muharrem İnce'ye 6 saat, 43 dakika, 31 saniye, İYİ
Parti ve Meral Akşener'e 12 dakika, 43 saniye, Saadet Partisi ve
Temel Karamollaoğlu'na 8 dakika, 40 saniye, Hüda-Par'a 23 dakika,
Vatan Partisi ve Doğu Perinçek'e 2 dakika, HDP ve Selahattin
Demirtaş'a ise hiç yer verilmediği belirtildi. Dilekçede, TRT'nin
yalnızca bir siyasi parti ile onun genel başkanı ve Cumhurbaşkanı
adayına diğer partiler ve adaylar bakımından adaletsiz, eşitliğe
aykırı bir biçimde yer verdiği ileri sürelerek, "Deyim yerindeyse
TRT bir partinin ve onun Cumhurbaşkanı adayının seçim kampanyasını
yürütmekle görevli şirket gibi hareket etmektedir"denildi. YSK'ya
gönderilen dilekçenin devamında şöyle denildi:
"Tüm bu değerlendirmeler ışığında TRT'nin kurulunuzca belirlenmiş
ilkelere uymaması doğrudan doğruya TRT'nin yükümlülüğü sonucunu
doğurur. Yerine getirilmeyen yükümlülüğün yaptırımı da Yüksek Seçim
Kurulu tarafından belirlenerek karara bağlanmalıdır. 2954 sayılı
Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu 13. maddesinde, 'tarafsızlığın
ihlal edildiği hallerde TRT Genel Müdürü görevden alınır' hükmü yer
almaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak irdelenen değerlendirmeler ve
veriler göz önüne alındığında TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yasa
uyarınca gecikmeksizin görevinden derhal alınmalıdır. Anayasa
uyarınca seçim dönemlerindeki tüm iş ve işlemler konusunda yetkili
organın kurumunuz olduğu da göz önüne alındığında bu konuda YSK
tarafından derhal karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, hem TRT
Kurumu hem de diğer özel radyo ve televizyonlar bakımından da
duraksamaya yer vermeden kurumunuzca belirlenmiş yayın ilkelerine
uymayan yayıncılar hakkında RTÜK'ten raporları istenerek,
haklarında gerekli yaptırım uygulamasına gidilmesi gerekmektedir.
Aksi halde Yüksek Seçim Kurulu üyeleri bakımından da hukuki sonuç
doğuracağı değerlendirilmektedir. Yukarıda belirttiğimiz bilgiler
ve değerlendirmeler ışığında bu konuda kamu çıkarları da göz önüne
alınarak karar verilmesini arz ederiz."