17 Haz 2022 12:31 Son Güncelleme: 17 Haz 2022 12:35

RTÜK üyesi Taşcı, Müge Anlı'yı üst kurula şikâyet etti: Etik ilkeler hiçe sayılıyor

RTÜK üyesi İlhan Taşcı, Müge Anlı’nın sunduğu 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programını "travmaya neden olması ve genç kızı aşağılamaya çalışması ile yayın etik ilkelerini hiçe sayması" gerekçesiyle üst kurula şikâyet etti.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı, Müge Anlı’nın sunduğu “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programının, “yayın etik ilkelerinin hiçe sayıldığı” gerekçesi ile üst kurul gündemine alınmasını talep etti.

Taşcı, dilekçesinde; “Gençlerin tüm yaşamlarını etkileyecek, geleceklerini şekillendirecek sınava hazırlanırken; morallerinin bozulmaması, her türlü stresten uzak kalmaları gerektiği bilimsel bir gerçekken, sunucunun kendini haklı göstermek çabasıyla, hayatının travmasını yaşayan genç kızın bundan etkilenmeyeceğini bilimsel otoriteymişçesine yorumlaması, bu travmayı klakson sesi ve öksürükle bir tutması, öte yandan genç kızın evden kaçtığını açıklayarak ikinci bir travmaya neden olması ve genç kızı aşağılamaya çalışması ile yayın etik ilkelerini hiçe saydığı açıkça görülmektedir” dedi.

RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı; ATV’de 14-15 Haziran’da yayınlanan “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programını Üst Kurul’a şikâyet etti. Taşcı, dilekçesinde şu değerlendirmeleri yaptı:

“ATV logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hafta içi her gün saat 10:00’da yayınlanan ve sunuculuğunu Müge Anlı’nın yaptığı ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’ isimli programın, 14-15.06.2022 tarihinde yayınlanan bölümünde; doğumunda bir aileye para karşılığı evlatlık verilen 18 yaşındaki genç kızı aramak için biyolojik anne ve iki çocuğu konuk olarak katılmış ve genç kız telefonla programa katılmıştır.

Hafta sonu üniversite sınavına girecek olan genç kız doğal olarak biyolojik ailesine tepkisini dile getirerek kendileriyle görüşmek istemediğini dile getirmiştir. Müge Anlı genç kızın tepkine hak vererek ‘şu an çok sinirli olduğunu, gece düşünmesini ve ertesi gün tekrar görüşmek istediğini’ belirterek konuyu bitirmiştir. 15.06.2022 tarihli programda tekrar telefonla bağlanan genç kızın daha sakin olduğu görülmüş ancak biyolojik ailesiyle kesinlikle görüşmeyeceğini tekrarlamıştır.

Daha sonra genç kızın şu anki amcası ve babası programa telefonla katılarak kızlarının biyolojik ailesiyle görüşmesini, kendilerinin de arzu ettiğini ancak zamanlamanın çok yanlış olduğunu, genç kızın bu hafta sonu üniversite sınavına gireceğini, bu olay nedeniyle moral bozukluğu yaşadığını belirtmeleri üzerine Müge Anlı, ‘Şimdi Ahmet Bey, sizin kızınız altı ay evvel kaçmadı mı evden? Sizin kızınız altı ay evvel evden kaçtı mı? Tamam yani sizin kızınızın da zaten hani sınava çok da hazırlanışını…, burada açık açık da beni konuşturmayın… Şimdi hepimiz, bazı şeyleri ben söylemiyorum, hepimiz birbirimizi biliyoruz. Demek ki bu çocuğun da bir şeyleri var yani, bir sığınma ihtiyacı var… Şimdi sınav haftası diyerek de sanki hani hiçbir şey olmamış, her şey çok normalmiş de, sınav haftasında kızın kafası karışıyormuş gibi olmasın, ben üniversite sınavına defalarca girdim valla kafa da karışmıyor, ne klakson çalınca dikkatin dağılıyor dışarıdan, ne bilmem ne de bilmem ne. Biliyorsan sorunun cevabını geçiyorsun tıkır, tıkır, tıkır yapıyorsun, ne cevabını kaydırıyorsun ne orada yanda öksüren biri dikkatini dağıtıyor, benim niye dikkatimi dağıtsın? İki kere iki dördü ben biliyorsan yandaki öksürüyor diye dördü beş yapacak halin yok. Hiçbir şeyin etkilemediğini bilelim, hiçbir şeyinde etkilemediğinin farkına varalım, Allah sağlık versin sağlık problemini bir kenara tutuyorum, bilen sorunun cevabını bilen tak tak, tak tak, tak tak yapar. O yüzden geçin, her şeyi de açık açıkta bana konuşturmayın…’ şeklinde ifadelerde bulunmuştur.

“Genç kızı aşağılamaya çalışması ile yayın etik ilkelerini hiçe saydığı açıkça görülmektedir”

Söz konusu programda, gençlerin tüm yaşamlarını etkileyecek, geleceklerini şekillendirecek bu sınava hazırlanırken, morallerinin bozulmaması, her türlü stresten uzak kalmaları gerektiği bilimsel bir gerçekken, sunucunun kendini haklı göstermek çabasıyla, hayatının travmasını yaşayan genç kızın bundan etkilenmeyeceğini bilimsel otoriteymişçesine yorumlaması, bu travmayı klakson sesi ve öksürükle bir tutması, öte yandan genç kızın evden kaçtığını açıklayarak ikinci bir travmaya neden olması ve genç kızı aşağılamaya çalışması ile yayın etik ilkelerini hiçe saydığı açıkça görülmektedir.

“Derhal değerlendirme raporu düzenlenerek ilk üst kurul toplantı gündemine alınması…”

Söz konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun bu yayını; 6112 sayılı Kanunun 8. maddesi birinci Fıkrası; (ç) bendinde yer alan, ‘İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez’, (e) bendinde yer alan ‘Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez’ hükümlerine açıkça aykırılık oluşturmaktadır.

Yukarıda belirttiğim Kanun maddeleri uyarınca söz konusu yayın için derhal değerlendirme raporu düzenlenerek ilk Üst Kurul toplantı gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.”