RTÜK üyesi RTÜK'ü bombaladı; Hiçbir dönemde bu kadar politize olmamıştı!
RTÜK'ün MHP'li üyesi Esat Çıplak'a göre 'RTÜK hiçbir dönemde bu kadar politize olmamıştı'
RTÜK üyesi Esat Çıplak, her zaman eleştirilen kurumun hiçbir
dönemde bugünkü kadar politize olmadığını söyledi. Çıplak, RTÜK'ün
iktidara göre şekil değiştirerek taraflı davranmasının ve sürekli
cezalarla gündeme gelmesinin büyük bir yanlış olduğuna dikkat
çekti.
Zaman'dan Aslıhan Aydın'ın haberine göre RTÜK üyesi Esat Çıplak,
her dönem eleştirilerin odağında olsa da kurumun hiçbir zaman
bugünkü gibi kötü olmadığını savunuyor. 17 Aralık'a kadar yayın
ilkelerine uyma noktasında övülen Samanyolu Grubu'na bir dönemde 44
tane yayın durdurma cezası verildiğini aktaran Çıplak, "Bunun izahı
yok. Hakkaniyeti kaybetmiş oluyorsunuz." ifadelerini
kullanıyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yayıncılık alanını
düzenleyen ve denetleyen önemli bir kurum. Aldığı kararlarla
geçmişten bugüne bazen haklı, bazen haksız olarak eleştirilen RTÜK
bugünlerde ise bizzat üyeleri tarafından eleştirilen bir kurum
haline dönüştü. Yaklaşık 5 yıl önce Milliyetçi Hareket Partisi'nin
(MHP) kontenjanından seçilerek RTÜK üyesi olan Esat Çıplak, kurumun
kamuoyundaki 'sansürcü' algısı, tarafsızlığını korumaması, iktidar
gücünü arkasına alarak yeni mazlumlar oluşturması gibi konularda
önemli açıklamalar yaptı. Çıplak, her dönem eleştirilse de kurumun
hiçbir zaman bugünkü gibi kötü olmadığını savunuyor. Eleştirilerini
RTÜK'le sınırlı tutmayan Çıplak, görüşlerini şöyle paylaşıyor:
"RTÜK olsun, TRT olsun, devletin tüm kurumlarının içi boşaltıldı.
Devletin çatısı çöktü. Bu dönemde adalet, hak, eşitlik yok edildi.
Dinî kavramlar, dinî kurumlar, sosyal kurumlar politize oldu, taraf
oldu."
STV'YE CEZANIN İZAHI YOK
RTÜK'te özellikle son dönemlerde hükümetin de bitirmek için elinden
geleni yaptığı Samanyolu Grubu'na haksızlık yapılmasını
söylediklerine dayanak olarak gösteren Esat Çıplak, Gezi sürecinde
Halk TV'ye sürekli baskı uygulandığını anlatıyor.
17 Aralık sonrası aynı baskının Samanyolu Grubu'na uygulandığını
dile getiren Çıplak, "Kanunlar aynı, yönetmelikler aynı, 17
Aralık'a kadar Samanyolu Grubu, yayın ilkelerine uyması noktasında
her zaman övülen bir kurumdu, ne değişti? Bir dönemde 44 tane yayın
durdurma cezası veriyorsan ve 1 milyon küsur lira para cezası
kesiyorsan bunun izahı yok. Hakkaniyeti kaybetmiş oluyorsunuz."
diyor.
YENİ MAZLUMLAR ÜRETİLDİ
Gelinen süreci 'içler acısı' şeklinde nitelendiren Esat Çıplak,
ilkeleri, yönetmelikleri ve mevzuatı olan RTÜK'te artık ilke
aramaktan vazgeçtiklerini söylüyor. Bu durumun içler acısı olduğunu
vurgulayan Çıplak, "Eskiden mazlum diye gördüğümüz bu kitle şimdi
erki, iktidarı ele geçirince tamamen farklı bir tavra büründü.
Geldiğimiz sonuç, yeni mazlumların geçmişin mazlumları tarafından
üretilmesi oldu. Eski mazlum bu sefer güç zehirlenmesi yaşayarak,
insanlara hakkaniyetle, eşitlikle davranmayı unuttu." yorumunu
yapıyor.
EN BÜYÜK HAKSIZLIK KASETLER
Esat Çıplak, üyelik yaptığı 5 yıl içinde yapılan en büyük
haksızlıkları da şöyle sıralıyor: "Deniz Baykal'ın kaset operasyonu
ve MHP'lilerin kasetleri sırasında onların özel hayatları, aileleri
görülmedi. O insanlar medya aracılığı ile yerle bir edildi.
Çocukları vardı, hayatları vardı. Bunlar görülmedi, kimsenin de
vicdanı sızlamadı. RTÜK burada hiçbir şey yapmadı, miting
alanlarında anlatıldı, televizyonlar verdi, insanlar aşağılandı.
Seçim dönemindeki yayınlar da öyle, hükümeti eleştirirsen hemen
ceza alıyorsun, saatlerce hükümet yanlısı yayın yapan kanaları
görmüyorsun."
Esat Çıplak, yapılması gerekenleri şöyle özetliyor: "Türkiye'de
1400 civarında radyo ve televizyon var, bunun 400 küsuru
televizyon, sen bunlara eşit mesafede yaklaşırsan, hakkaniyet ve
adalet ölçüsünde davranırsan, hem kurumsal kimliğe katkıda
bulunursun hem de dışarıdaki algı farklı olur. Bunlara mesafelerini
iyi koruyamazsan, iktidar erkinden beslenerek tavır geliştirirsen,
dönemsel şartlara göre hareket edersen tabii ki kurumsal kimliğe de
zarar verirsin."
Esat Çıplak iş dışında televizyon izlemeyi sevmeyen bir üye.
Genelde haber ve tartışma programlarını izliyor. Seyrettiği dizi
veya herhangi bir popüler yayın yok. Üye olarak içeriğini uygun
bulmadığı programlar ise gündüz kuşağında yayınlanan kadın
programları. Ayrıca çocukların kullanıldığı yayınları da uygun
bulmuyor.
TRT GENEL MÜDÜRÜ İKTİDAR BORAZANI OLMAMALI
RTÜK önümüzdeki günlerde İbrahim Şahin'den boşalan TRT Genel
Müdürlüğü için üç aday belirleyerek, Başbakanlık'a sunacak. Üç isim
de RTÜK üyelerinin oyları ile belirlenecek. Ancak çoğunluk AK
Partili üyelerde olduğu için onların oylarını verdiği isimler
gidecek. Bu seçimle ilgili de görüşlerini paylaşıyor Çıplak: "Yeni
genel müdürün tüm toplumsal değerlerin temsilcisi olması lazım.
Hükümetin, yüzde 51'in oyu ile orada bulunmuyor, kamuyu temsil
ediyor. Senin bir vazifen var, sen iktidarın borazanı olursan,
iktidarı cilalarsan, hak katında vebaldir."