RTÜK TÜRK MALI'NA SORUŞTURMA AÇTI! OKURLAR BU KONUDA NE DÜŞÜNÜYOR?
“TÜRK MALI” dizisinde konuşulan dil üzerine RTÜK bir soruşturma açtı, ortalık fena karıştı!
“’Türk Malı’na Türk usulü soruşturma” başlıklı yazıma katılmayan e-postalar geldi, bunların içinden ikisini yayınlıyorum.
Karşı olanların yanı sıra bu görüşü destekleyen okurlarım da vardı. Ama ben, destekleyenleri değil, eleştirenleri seçtim. Karşıt görüşlerin de yer alması gerektiğine inandığımdan.
Aşağıdaki eleştiri Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’den geldi.
Sanırım bazı okuyucularım da bu yazıda haklılık payı bulacaklardır.
“Sayın Doğan Hızlan,
Türk Malı adlı diziyi belli ki az izlemişsiniz. Derneğimizin “dil zaptiyeliği” yaptığı yok. Bu dizi, sözüm ona gülmece... Sözcükleri, deyimleri, atasözlerini, bilimcilerin, sanatçıların, dahası ülkemizde ve dünyada iz bırakanların adlarını bozarak ve bozuk kullanımları durmadan yineleyerek gülmece yapılır mı? Tamam, bir iki kez bunu dener dizi yazarı; ama oyun tümüyle bozuk sözcükler üzerine kurulursa birilerinin buna bir şey söylemesi gerekmez mi?
Biz çocuk ve gençlerle çok yakınız; hepsinin ağzında bu dizinin bozuk sözcükleri... Dolmuşta, otobüste bile duyuyoruz. Dolmuş sürücüsü, bozuk para verilirse, “mikemmelll” diyor. (...) Öğretmenlerle konuşun da duyun, bu dizilerin yarattığı yıkımın farkında olmayan çocuklar, bozuk sözcükleri doğru sanıyor ve onlarla kompozisyon yazıyorlar. Gülmece dergilerine ilişkin sözlerinize katılıyorum. Yazık ki dili bozarak gülmece yapma alışkanlığı oluştu.
Biz argonun, hatta sövgü sözcüklerinin kullanılmasına karşı değiliz. Bunlar her dilin renkleri; ama bir dizinin her bölümünde, her karesinde bütün sözcükleri ses ve beden diliyle argolaştıran, sık sık bel altına indiren, bozan tavra gülüp geçebilir miyiz?
RTÜK gibi de bakmıyoruz dile. Her nasılsa RTÜK kırk yılda bir bizim tepkimizi göz önüne almış.
Keşke ülkemizde sağlam, sağlıklı bir dil eğitimi olsaydı, toplumun dil beğenisi, bilinci kökleşseydi de bu tür dizilere gülüp geçseydik. Dahası o zaman dizi yazarları böyle bir dil kullanır mıydı?
Onların da dil beğenisi yüksek olmaz mıydı?
Bizi kaygılandıran bu. Yanlışların doğrulardan hızlı yayılması... Unutulmaması... Bu duyarlılığın zaptiyelik olduğunu sanmıyorum.
En içten saygı ve sevgilerimle.
Sevgi Özel
Dil Derneği Başkanı”
Bir okurum daha dizinin dilimizi bozduğu kanısında. Kendisinden müsaade almadığımız için adını koymadım.
“Doğan Bey merhaba,
Dizide gerçekten Türkçe’nin katli söz konusu.
Keşke şu şekilde olsa; gençler bunu izlerken yanlış kullanılan sözcüklere gülse ve kullanırken doğrusunu kullansa. Ama bilmiyorum farkında mısınız olay tam tersi şeklinde gelişiyor.
Bunu şunun için söyledim; genç, aktif, akıllı, kültürlü zeki insanlar arasında çalışıyorum. Ama bu insanların nasıl konuştuklarını duysanız bu tepkime siz de hak verirdiniz. Ofisimizde tüm kadınlar Abiye Kuzu, tüm erkekler Erman kuzu gibi konuşur oldular, dizi yayınlanmaya başladığından beri. Komik olduğu için herkes onlar gibi konuşuyor. Ve düşünün bunlar okumuş iş güç sahibi ve nispeten akıllı insanlar.
Peki gençler ne yapsın? Eminim okullarda da bir sürü küçük Abiye ve Erman kuzu ortalıkta dolanıyordur biz bunları konuşurken.. Dil zaten böyle yok olur, birden bire insanlar birleşip “şu deyimleri artık kullanmayalım, onlar yerine bu İngilizce sözcükleri ve şu yanlış kullanımları benimseyelim” demez ki. Keşke bu diziyi izleyen insanlar mizah dergisi okusa çok daha fazla şey öğrenirlerdi. Çünkü orada üzerinde düşünecek çok şey var.”
* * *
KARARI iki düşünceden sonra, okurlarımız kendileri versinler.
Doğan HIZLAN / HÜRRİYET