Rolü bitti mi, Akşener istifa edebilir mi?
Siyasi analist Atilla Akar, Meral Akşener’in “Altılı Masa”da yaşananlar sonrası kimilerince ileri sürülen “istifa” ihtimalini değerlendirdi…
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı nihayet ilan edildi. Fakat sürpriz olmadı. Zaten beklenen bir durumdu. Ancak Meral Akşener’in tekrar masaya katılması epeyce şaşırtıcı oldu. Böylelikle Rahmetli Süleyman Demirel’e ait “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözü bir kez daha doğrulanmış oldu.
Fakat bu durum Akşener’i pek memnun etmemişti anlaşılan. Hem Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engelleyememesi hem de ilk “Masayı devirme” tavrının yarattığı tepkilerin kamuoyunda, masa partnerlerinde ve hatta kendi partisinde doğurduğu sonuçlar onun prestij ve imajından çok şey götürmüş gibiydi. Süreçten yıpranarak çıktı.
Nitekim buradan hareketle bazı yorumcular “Akşener’in istifa edeceğini” ileri sürdüler. Kimi bunu Akşener’in “Yüz ifadesi”ne bakarak çıkardı kimisi de aday açıklanması sonrası yemeğe katılmamasına yordular. Kimisi de İYİ Parti içinden gelebilecek baskılara. Kimileri de özel ve negatif niyetlerle bilhassa hararetle istiyor yahut fitne yayıyor olabilirler. Yani “görmek istediğini görmek” ya da “Dervişin fikri neyse zikri de odur” gibi. Sonuçta hepsi şu an için varsayım.
“Derin Dizaynırlar” Tekrar Devrede mi?..
Muhtemelen Akşener’e masayı devirmesi gerektiğini telkin eden güçler bu kez hata yaptıklarını anlayıp acilen bir “U dönüşü” yapması gerektiğini öne sürmüş olabilirler. Akşener’in son birkaç gün içinde çizdiği “Zikzaklı profil” bu yüzden olabilir. Bir önceki yazımda “Derin siyaset dizaynırları”ndan söz etmiştim. Bu güç ya da güçler (Birbirine baskın çıkmaya çalışan iki güç de olabilir) gene öncesindeki yazıda belirtmeye çalıştığım gibi masadan çekilmenin doğurabileceği sakıncaların farkına vardılar. Kartları yeniden kardılar herhalde!
Özellikle de sürecin HDP lehine işleyeceğini görerek. Yahut bir başka odak ilkin İYİ Parti ve Akşener’i yanıltarak bunu sağladılar. (Pek zannetmesem bile kimileri de bunu tehdit veya şantaj ihtimaline bağladılar. Doğrusu bir süre önce Akşener’in “ani rahatsızlığı” beni de şüphelendirmişti. ) Diğer odak ise şimdi tahribatı onarmaya çalışıyor olabilir. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın tabloya eklenmesi de bir tür “Onore etme”ye yorulabilir. Ancak maalesef ki “Perde gerisinde” tam olarak neler yaşandığını bilemiyoruz. Bundan üç, beş partilinin diplomasi trafiğini kastetmiyorum!
Akşener’in Rolü Bitti mi?..
Akşener belli ki siyaseten sıkışmış durumda. Hareket alanı şimdilik daralmış görünüyor. Ancak “Yeni bir misyon” da biçilmiş olabilir. Bu anlamda –Yanılıyor olabilirim- bence Akşener’in rolü henüz bitmedi. En azından şu çalkantılı dönemde ve yerine kimin konulacağı gene aynı güçler tarafından belirlenmediği sürece. Aynı şekilde seçim süreci ve sonrasına ilişkinde bazı hesaplar düşünülmüş olabilir. Belki şansı da yaver giderse “Küllerinden doğan Anka kuşu" bile olabilir!
Öyle veya böyle bir istifa olasılığının imkânsız değil ama şimdilik daha tali olduğunu sanıyorum. Bunu tam söyleyebilmek için henüz “erken” olduğunu zannediyorum. (“Edecek olsaydı masaya dönmezdi” diyorum ama emin de değilim açıkçası.) Tabii bu 2018’deki Afyon çalıştayındaki gibi siyaseten bir istifa resti mi olur yoksa başka bir hamle mi bilinmez. Gene de Akşener kolay kolay pes etmeyecek, dirayetli bir profile benziyor.
Ancak son birkaç günde ardı ardına öylesine hızlı “Vites değiştirmeler”e şahit olduk ki böylesi bir “Final”de şaşırtmaz beni. O yüzden çoktan “Çekil” baskısı da yapılmış ya da yapılıyor olabilir. Bilemiyorum. Ama bunca hengâmeden sonra hiçbir şey beni şaşırtmaz!..
07. 03. 2023.