04 Ara 2016 13:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:13
ROK'tan Cumhurbaşkanına mektup: Hükümete yakın bazı gazetelerde öyle salakça yazılar görüyorum ki...
Rasim Ozan Kütahyalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a faiz konusunda destek verirken hükümete yakın bazı gazete ve televizyonlardaki gazetecileri de eleştirdi.
Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Faizleri düşürün" çağrısıyla ilgili olarak "Hükümete yakın bazı gazetelerde ve TV'lerde paranın ve yabancı sermayenin düşmanı öyle salakça yazılar ve konuşmalar görüyorum ki bu salakları faiz lobisi ters manyel yapsınlar diye mi tuttu acaba diyorum" dedi. "Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti parayı kaçırtmak ve faizleri artırmaktan başka işe yaramayan bu salak zihniyeti tasfiye etmek amacıyla iktidara geldi" diyen Kütahyalı, "Bu bildiğimiz Ankara bürokratik-devletçi kafasıdır ve Türkiye'yi sefil bırakmıştır. Bu kafa AK Parti'ye hakim olursa gidişat hep daha kötü olur" görüşünü savundu.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Cumhurbaşkanıma faiz mektubu" başlığıyla yayımlanan (4 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Faiz konusunda yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim...
***
Recep Tayyip Erdoğan dün Cevahir Haliç AVM'nin açılışında bu sözleri söyledi ve çok çok haklıydı...
***
Faizler düşmeden yani para ucuzlamadan yatırım artmaz ve ekonomi gelişmez ama piyasada para bollaşmadıkça da faizler kalıcı olarak düşmez...
***
Alanı ekonomi olan Cumhurbaşkanımız da şüphesiz bu temel kuralı çok iyi bilmekte ve o sebeple bu ülkenin bir finansmanpara cenneti olması gerektiğini sürekli söylemektedir.
Varlık barışı ve zimmet yasasının iptali dışarıdan bu ülkeye rahat ve huzur içinde para girmesi için yapılan çok doğru işlerdir...
***
Öte yandan hükümete yakın bazı gazetelerde ve TV'lerde paranın ve yabancı sermayenin düşmanı öyle salakça yazılar ve konuşmalar görüyorum ki bu salakları faiz lobisi ters manyel yapsınlar diye mi tuttu acaba diyorum.
Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti parayı kaçırtmak ve faizleri artırmaktan başka işe yaramayan bu salak zihniyeti tasfiye etmek amacıyla iktidara geldi. Bu bildiğimiz Ankara bürokratik-devletçi kafasıdır ve Türkiye'yi sefil bırakmıştır. Bu kafa AK Parti'ye hakim olursa gidişat hep daha kötü olur...
***
Cumhurbaşkanı'nın yalnız kaldığı faiz meselesini herkesin anlayacağı bir örnekle anlatmak isterim... Diyelim ki yaşadığınız semtte 30 daireli güzel bir apartman var. O semtte başka güzel apartman olmadığından apartmanın sahibi aylık 5-6 bin TL'den daireleri kiralamış...
***
O sırada yeni apartmanların inşası için araziler imara açılıyor. Bu arsalara dışarıdan sermaye ile yeni apartmanlar yapılıyor. Bu yeni gelişmeden en çok apartman sahibi zarar eder...
***
Çünkü yeni apartmanlar ortaya çıkınca 5-6 bin TL'ye evlerine kiracı bulamaz.
Daire başı kira fiyatını 2-3 bin TL noktasına indirmesi zorunlu olur...
***
Faiz de aynı verilen daire kirası gibidir. Faiz ile kira arasında hiçbir fark yoktur. Ne zaman ki ülkede parayı bollaştırırsın, orada paranın değeri azalır.
O zaman düşük faizlerle kredi bulabilirsiniz.
Paraya ulaşmak ucuzlamış olur. Bir şey ne kadar çoksa, değeri o kadar azalır...
***
İşte o yüzden ülkemize nereden gelirse gelsin kaynağı ne olursa olsun bol sermayenin akmasını sağlamalıyız. Erdoğan'ın önayak olduğu Varlık Barışı yasası tüm dünya sermayesini kapsayacak şekilde genişletilmeli ve süresi uzamalıdır.
Gelen paraya sıfır vergi/sıfır sorgu politikası çok doğrudur. Faizler böyle düşer...
Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Cumhurbaşkanıma faiz mektubu" başlığıyla yayımlanan (4 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Faiz konusunda yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim...
***
Recep Tayyip Erdoğan dün Cevahir Haliç AVM'nin açılışında bu sözleri söyledi ve çok çok haklıydı...
***
Faizler düşmeden yani para ucuzlamadan yatırım artmaz ve ekonomi gelişmez ama piyasada para bollaşmadıkça da faizler kalıcı olarak düşmez...
***
Alanı ekonomi olan Cumhurbaşkanımız da şüphesiz bu temel kuralı çok iyi bilmekte ve o sebeple bu ülkenin bir finansmanpara cenneti olması gerektiğini sürekli söylemektedir.
Varlık barışı ve zimmet yasasının iptali dışarıdan bu ülkeye rahat ve huzur içinde para girmesi için yapılan çok doğru işlerdir...
***
Öte yandan hükümete yakın bazı gazetelerde ve TV'lerde paranın ve yabancı sermayenin düşmanı öyle salakça yazılar ve konuşmalar görüyorum ki bu salakları faiz lobisi ters manyel yapsınlar diye mi tuttu acaba diyorum.
Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti parayı kaçırtmak ve faizleri artırmaktan başka işe yaramayan bu salak zihniyeti tasfiye etmek amacıyla iktidara geldi. Bu bildiğimiz Ankara bürokratik-devletçi kafasıdır ve Türkiye'yi sefil bırakmıştır. Bu kafa AK Parti'ye hakim olursa gidişat hep daha kötü olur...
***
Cumhurbaşkanı'nın yalnız kaldığı faiz meselesini herkesin anlayacağı bir örnekle anlatmak isterim... Diyelim ki yaşadığınız semtte 30 daireli güzel bir apartman var. O semtte başka güzel apartman olmadığından apartmanın sahibi aylık 5-6 bin TL'den daireleri kiralamış...
***
O sırada yeni apartmanların inşası için araziler imara açılıyor. Bu arsalara dışarıdan sermaye ile yeni apartmanlar yapılıyor. Bu yeni gelişmeden en çok apartman sahibi zarar eder...
***
Çünkü yeni apartmanlar ortaya çıkınca 5-6 bin TL'ye evlerine kiracı bulamaz.
Daire başı kira fiyatını 2-3 bin TL noktasına indirmesi zorunlu olur...
***
Faiz de aynı verilen daire kirası gibidir. Faiz ile kira arasında hiçbir fark yoktur. Ne zaman ki ülkede parayı bollaştırırsın, orada paranın değeri azalır.
O zaman düşük faizlerle kredi bulabilirsiniz.
Paraya ulaşmak ucuzlamış olur. Bir şey ne kadar çoksa, değeri o kadar azalır...
***
İşte o yüzden ülkemize nereden gelirse gelsin kaynağı ne olursa olsun bol sermayenin akmasını sağlamalıyız. Erdoğan'ın önayak olduğu Varlık Barışı yasası tüm dünya sermayesini kapsayacak şekilde genişletilmeli ve süresi uzamalıdır.
Gelen paraya sıfır vergi/sıfır sorgu politikası çok doğrudur. Faizler böyle düşer...