Roj TV'ye para yardımına 2 yıl hapis cezası!
Roj TV'nin banka hesabına para yatıran inşaat işçisine hapis cezası verildi.
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK yanlısı olduğu ve kanala maddi
bağış toplandığı gerekçesiyle Danimarka'dan yayın yapan ve
kapatılan Roj TV'nin banka hesaplarına 2008 yılında el
koymuştu.
Mahkemenin kararından haberdar olmayan Antalyalı inşaat işçisi
Mehmet Erden, 4 Temmuz 2014'te Ziraat Bankası'nın Kepez Şubesi'ne
giderek, kanalın hesap numarasına 1,229,90 Danimarka Kronu
yatırdı.
Radikal'in haberine göre bunun üzerine Erden hakkında Türk Ceza
Kanunu'nun 220/7 ve 314/2. maddeleri gereğince, "Örgüt içindeki
hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve
isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır"
suçundan dava açıldı.
Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın son duruşması ise
20 Mart'ta görüldü. Erden'in avukatı Tevfik Karahan'ın duruşma için
bildirdiği mazaret, "soyut" ve "yargılamanın uzatılmasına yönelik"
bulunarak reddedildi. Erden ve avukatlığının yokluğunda savcı, esas
hakkındaki mütalaasını açıklayarak, ceza verilmesini istedi. Savcı,
Erden'in PKK ile ilişkisinin olduğuna ilişkin delil elde
edilemediğini belirterek, şöyle devam etti:
ÖRGÜTE YARDIM'DAN 2 YIL 1 AY HAPİS
"Dosyada bulunan dekonttan havalenin Roj TV adına açtırılan hesaba
gönderilmiş olması, sanığın silahlı terör örgütünün hiyerarşisi
altında örgüt amaçlarına yönelik olarak faaliyet gösteren Roj TV'ye
para göndererek, atılı suçu işlediği..." Mahkeme heyeti, Erden'in
savunmasını ve son sözünü almadan kararını açıkladı. Erden'e
"örgüte yardım" suçundan iki yıl bir ay hapis cezası verildi.
Erden'in avukatı Karahan kararın ardından şunları söyledi:
"Öncelikle müvekkilimin 2012 yılında yayın hayatına son
verilmiş bir TV ye (Roj TV) 2014 yılında hesabına para yatırdığı
gerekçesiyle ve üstelik KCK ile bir bağını tespit
edilemediğini belirterek cezalandırma yoluna gitmesi yargının
Kürtlerle imtihanının devam ettiğini göstermektedir.
Mazeret sunduğumuz celsede önce mazeretimizin ret edilmesi ardından
aynı celse savcılığın mütalaa vermesi ve o celse mahkemenin karar
vererek yangından mal kaçırırcasına cezalandırma yoluna gitmesi
mahkemenin tutumunu göstermesi açısından dikkat çekici.
Kürt sorununun barışçıl çözümü için önemli adımların atıldığı bu
tarihi eşikte yargının onlarca yıldır sürdürdüğü cezalandırma
tutumunu devam ettirmesi Türk yargısının meselenin barışçıl
çözümüne direncini göstermektedir. Açık yasal düzenlemelere aykırı
bu kararı temyiz edeceğiz" .