Reza Zarrab'la ilgili yeni iddia! Savcı Bharara'dan mahkemeye uyarı!
Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) New York’ta görülen davasında 17 Aralık iddianamesini mahkemeye delil olarak sunan Başsavcı Preet Bharara mahkemeyi de uyardı
ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) New York’ta
görülen davasında Başsavcı Preet Bharara’nın iddiaları damga vurdu.
Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’ın mahkemeye sunduğu kefalet
başvurusuna itiraz eden başsavcı Bharara, “Zarrab Türkiye’ye
kaçarsa geri iadesi mümkün değil, rüşvetle işini görür” dedi.
Başsavcı Bharara, Zarrab’ın kefalet başvurusuna neden itiraz
ettiklerini davaya bakan yargıç Richard Berman’a sunduğu 29
sayfadan oluşan müzekkeresinde kanıtlarla açıkladı. Zarrab’ın 19
Mart 2016’da Miami’ye ailesi ve çalışanları ile birlikte giriş
yaparken gümrüğe verdiği bilgide yanında 103 bin dolar nakit para
getirdiğini beyan ettiği belirtildi. FBI’ın kendisini
tutuklamasından sonra Zarrab’ın üzerinin arandığını ve bir iPhone
ile bir çok şeyin bulunduğu kaydediliyor. Zarrab’ın sorgulamasında
sadece Türk pasaportu bulunduğunu, son 10 yılda Londra, Avrupa,
Çin, Singapur ve Tayland’a seyahat ettiğini, Rusya, Azerbaycan,
Suudi Arabistan, Mısır ve Lübnan’a yaptığı seyahatleri beyan
etmeyerek yalan söylediği, kendisine ait İran ve Makedonya
pasaportları ile nerelere seyahat ettiğininin bilinmediği
belirtildi.
ZARRAB’IN VARLIĞI
Zarrab’ın ön sorgulaması sırasında, altın ticareti, mobilya işi ve
dükkan kira geliri olarak yılda 720 bin dolar kazandığını beyan
ettiği, ancak bu rakamın kendisine ait büyük holdingleri, özel
uçağı, 17 otomobili ve yatları olduğundan eksik ve yanlış olduğu
kaydedildi. Buna örnek olarak Zarrab’ın 19 Nisan 2014 tarihinde
konuk olduğu A-Haber’de yayınlanan ‘Yaz Boz’ isimli programda
yaptığı açıklamaları delil olarak gösterildi. Zarrab’ın röportajını
kelimesi kelimesine baştan sonra mahkemeye delil olarak sunan
Başsavcılık, Amerikan ambargosu empoze edilmeden önce bir dönem,
günde bir ton altın ihracat ettiğini söylediği ve ayrıca programın
Youtube’daki video linkini delil olarak gösterdi.
İADE EDİLMİYOR
Raporda ayrıca Zarrab’ın kefalet koşullarının suçlamaların
özellikleri ve delillerin ağırlığı nedeniyle ciddi bir kaçma riski
oluşturduğuna dikkat çekildi. Ayrıca son 10 yılda seyahat ettiği
ülkelerin ismi sorulduğunda Zarrab’ın yalan söylediği, geçmişte
giriş yaptığı ülkeler arasında ABD ile “Suçlu İade Anlaşması”
bulunmayan ülkelerin de bulunmasına da yer verildi. Türkiye’nin ABD
ile Suçlu İade Anlaşması bulunduğunu hatırlatan Bharara, buna
rağmen Türkiye’nin vatandaşlarını iade etmediğini, ayrıca Türk
savcının hazırladığı rapora dikkat çekerek, Zarrab’ın ABD’ye iade
edilme ihtimalini görmediğini belirtti. Başsavcı, 17 Aralık
soruşturma raporunu kaynak göstererek, “Türkiye, vatandaşının
iadesine izin verse bile, raporda görüldüğü üzere, davalı yüksek
mevkideki Türk yetkililere rüşvet vererek işini görüyor. Türk
cezaevinden bile kurtuldu” dedi.
17 ARALIK İLE FBI KANITLARI TUTUYOR
Başsavcı Preet Bharara’nın mahkemeye sunduğu belgeler üzerinde
değerlendirme yapan ABD’deki Türk Ceza Avukatı Rıza Dağlı,
Zarrab’ın kefalet başvurusunu başsavcının neden reddettiğini şöyle
açıkladı: “Başsavcı, öncelikle 17 Aralık iddianamesinin doğru ve
hatasız olduğuna inandığını kaydediyor. En önemlisi, Türk savcının
hazırladığı 17 Aralık iddianamesi ile ilgili rapor ile FBI’ın ele
geçirdiği elektronik posta kayıtları ve diğer kanıtlarla tutarlı
olduğunu iddia ediyor.” New York’un dışında New Jersey Federal
Mahkemeleri’ne 9 yıl süreyle Başsavcı yardımcılığı görevinde
bulunduktan sonra Brach/Eichler Hukuk Firması’nda ceza avukatı
olarak çalışmaya başlayan Rıza Dağlı, Hürriyet’e yaptığı açıklamada
ayrıca şunlara dikkat çekti: “Başsavcının kefalete razı olmaması
için çok etken var. Birincisi çok zengin olduğu için kaçmasının
kolay olacağını düşünüyor. Zarrab’ın Miami’deki ilk
sorgulamasındaki ifadelerinin doğru olmadığını ve FBI’a yalan
söylediğini tespit etmiş. Mal varlığını gerçeğinden çok daha daha
az göstermiş, bazı ülkelere giriş yaptığını saklamış. Başsavcı,
Zarrab’ın ABD ile iade anlaşması olmayan ülkelere kaçabileceğine
dair inandırıcı kanıtlar sunmuş. Bizim için sürpriz olan bir şey
yok. 17 Aralık iddianamesi bilenen bir şeydi. Mahkemeye sunulan
kanıtlar içinde FBI’ın sorgulması yeni, ancak çok çarpıcı bir unsur
yok.” Dağlı, Zarrab hakkında Türkiye’deki siyasi yolsuzluk
iddialarının da davaya kanıt olarak ilişitirilmesi ile Zarrab’ın
Türkiye’deki siyasi figürlerle rüşvete dayalı bağlarını mahkemenin
yargıcına gösterilerek, ABD’den kaçması durumunda geri iade
edilmesini yine rüşvet yoluyla engelleyebileceğine dikkat çekilmiş.
(Hürriyet)