Hürriyet New York Temsilcisi Razi Canikligil, ABD'de görülmekte olan Reza Zarrab davası sonrasında CNN Türk'te yayınlanan ve Hande Fırat'ın sunduğu Gece Görüşü programına katılarak duruşmada yaşananları anlattı. Canikligil'in verdiği bilgilere göre, davada, 17 - 25 Aralık soruşturmasında geçen tapeler dışında 2015 yaz ayından tapeler de var. Ancak bu tapeleri kimin dinlediği, Türkiye tarafından mı ABD tarafından mı gerçekleştiği belli değil. Ayrıca bugünkü duruşmada Hakan Atilla'nın avukatlarının itirazları sonrasında hakim, Türkiye ile FETÖ arasındaki yaşananları mahkemeye anlatması için bilirkişi tayin edilmesine karar verdi. Razi Canikligil'in açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde; 'ZARRAB DURUŞMAYA KATILMADI' Reza Zarrab bugünkü duruşmaya katılmadı. Atilla'nın avukatları 'Zarrab neden gelmedi' diye hakime soru yöneltti. Hakim ise 'Bu tip soruları bana yöneltemezsiniz, bunu mahkeme kayıtlarından takip edin' cevabını verdi. Hakan Atilla'nın avukatlarının iddianame ve deliller konusundaki itirazlarını da hakim reddetti. Özellikle tapelerin mahkemede dinletilip dinletilemeyeceği konusunda itiraz vardı. Mahkeme hakimi tapelerin dinletilebileceğine karar verdi. 'CEZAEVİNDE ÖZEL BİR BÖLÜMDE TECRİTTE OLABİLİR' Zarrab'ın önünde iki seçenek var. Suçlamaları kabul etmesi işbirliği yaptığı anlamına gelmez. Savcılıkla bir anlaşma yapıp cezasını belli bir miktar indirebilir. Ya da tamamen itirafçı olabilir. Bu tip pazarlıklar yürüyor olabilir aralarında. Bu noktada, pazarlık konusunda belki bir otel odasında FBI ile pazarlık bile yapıyor olabilir. Bir diğer ihtimal cezaevinde ancak özel koruma altında olabilir. Bu bölüme geçen mahkumlar cezaevi kayıtlarında görülmüyor. Görülmemesi serbest kaldığı anlamına gelmiyor. Özel bir bölümde, tecritte, korumada kalıyor. Ben bu ihtimale daha çok inanıyorum. 'İTİRAFÇI OLMUŞSA YENİ İDDİANAME GELİR' Şayet itirafçı olmuşsa bu zaten ilk jürili mahkemede belli olacak. Bir defa mahkemede suçlarını itiraf etmesi, işbirliği yapacağını kendi ağzından açıklaması ve hakiminde bunu kabul etmesi gerekiyor. İtirafçı olursa yeni bir iddianame ortaya çıkması gerekir. İki hafta önceki oturumda savcı zaten, 'Bu duruşma daha bitmedi, toplam sanığın 9 olduğunu inanıyorsanız yanılıyorsunuz' demişti. Bu önemli bir ipuçu... 'MAHKEME TÜRKİYE İLE FETÖ ARASINDA YAŞANANLAR İÇİN BİLİRKİŞİ İSTEDİ' Mahkeme hakimi önemli bir karar daha verdi. FETÖ ile Türkiye'deki hükümet arasında ne oluyor, farklılar nedir diyerek bilirkişi belirlenmesini istedi. İki taraf bir araya gelerek bilirkişinin kim ya da kimler olacağına karar verecek. 'Bu konunun aydınlanması için iyi olur' dedi hakim. Duruşma sonrası savcılık ve Atilla'nın avukatları bir araya geldi ve bilirkişi için görüştüler. Ancak bu bilirkişi ya da kişiler kim ya da kimler olacak halen belli değil. 'TAPELERİ KAYDEDEN ŞAHISLAR DA DİNLENECEK' Tapeler mahkemede dinlenecek. Son iddianamede 2013'den, 17-25 Aralık'tan tapeler var. Savcılık şahitleri arasında da bu tapeleri kaydeden şahıslar da var. Bu isimler de dinlenecek. Bu şahıslar Türk mu ABD'li mi belli değil. 2015 YAZINDAN DA TAPELER VAR... Burada dikkatten kaçan bir durum da var. Deliller arasında 2015 yaz ayından da tapeler var. Bu tapeleri kim kaydetti, kim dinledi belli değil. ABD mi FETÖ'cüler mi? (Stüdyodan gelen 'FBI mı dinlemiş' sorusu üzerine) FBI dinlemiş olabilir. Mahkemenin ilk oturumlarında savcılık bir ifade kullanmıştı. Zarrab'ın avukatları ilk duruşmalarda 17-25 Aralık için 'Gülen komplosu' demişti fakat buna karşılık savcılık, '17-25 Aralık dinlemeleri FBI'ın elindeki bilgilerle uyuşuyor' cevabını vermişti. Demek ki FBI'ın başka bir soruşturması var. Bu dinlemeler yasadışı mı yasal izin var mı bilemiyorum...