18 Ara 2011 12:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:08

REYTİNGDE ŞİKE OPERASYONU'NDA FİTİLİ 'MEDYADOSTU' MU ATEŞLEDİ?

'Medyadostu' adresinden Ay Yapım'a gönderilen mailde neler yazıyordu? Sabah editörü Ferhat Ünlü araştırdı ve yazdı...


Reytingin küresel Ergenekon’u: AGB

Ergenekon, şike derken Türkiye şimdi de reyting soruşturmasıyla çalkalanıyor. Operasyon, ’medyadostu’ adresinden gönderilen bir maille başladı. Neredeyse çeyrek asırdır Türkiye’de reyting ölçümü yapan AGB, yalnızca 2 milyar dolarlık reklam pastasını değil, kamuoyu algısını da yönetiyordu. İşte reyting olayının şifreleri.

Yıllık 2 milyar dolarlık reklam pastasını yönlendiren reyting ölçüm hanelerinden birinde orta yaşlı bir ev hanımı kendisine çok değil, toplam 10 liraya mal olan malzemelerle pasta yapıyor. Hanımefendi, evinde ölçüme izin vermek suretiyle yalnızca hatırı sayılır bir ekonomiyi değil, ülkenin kültürünü ve geleceğini de yönlendirerek ne kadar önemli bir iş yaptığının farkında bile değil. Zaten ’ecnebice’de people meter olarak anılan ölçüm aleti, bir denek araştırma şirketi tarafından biraz da emrivaki bir şekilde getirilip evine konulmuş. Yapımcı Osman Sınav’ın "Reytingi yöneten ülkeyi yönetir," sözleri hesaba katıldığında ülkedeki ’gizli iktidarın kara kutusu’ olarak nitelendirilebilecek bu cihaz, denek hanım için evinde kablo kalabalığı yapan bir aletten ibaret olabilir. Muhtemelen zaten uydu alıcısı, DVD okuyucu gibi cihazlar yüzünden kablo mezarlığına dönen evin salonuna bir de people meter konulmasından rahatsız olsa da verilen hediyeleri görünce denek olmaya razı olmuştur. Hediye elektrik süpürgesidir ve kadın, kablolar yüzünden televizyon setinin arkasında doğru düzgün temizlik yapamadığı için süpürgeyi her açtığında AGB denilen ölçüm firmasının kulaklarını çınlatmaktadır. Girizgâhtakine benzer haller, Türkiye’deki 2 bin 500 reyting ölçüm hanesinin pek çoğunda yaşanıyor. A, B, C ve D gibi sosyo-ekonomik sınıflandırmalarla belirlenen bu evlerden çoğu D sınıfı hanelerden, yani varoşlardaki evlerden oluşuyor. Bu reyting evleri her zaman önemliydi, ama geçtiğimiz günlerde başlayan reytingde şike soruşturmasıyla daha bir ehemmiyet kazandı.

KARANLIK ZAMAN DİLİMİ

Reyting soruşturmasının ’üç boyutlu analiz’ini yapmak için öncelikle ölçüm sisteminin nasıl işlediğine değinmek gerekiyor. Türkiye’de hali hazırda geçerli olan ölçüm sistemini şöyle özetlemek mümkün: Bir firma, ölçüm deneği bulmak için saha araştırması yapıyor. Denekleri belirleyen firmanın, ölçümü yapan firma ile organik bağının olmaması gerekiyor. Ancak AGB yıllarca bu kuralı çiğnedi. Denek olarak belirlenen kişinin evine bir, bazen iki, hatta üç people meter konuluyor. (İki veya üç cihaz konulduğunda ekseriya ikinci ve üçüncüler kullanılmıyor.) Deneklere bir de kumanda veriliyor ve televizyonu açtıklarında bu kumandaya da basmaları isteniyor. Kumandada çocuklar, anne ve hane reisi düğmeleri var. Kim televizyon izliyorsa kendisiyle ilgili düğmeye basıyor. Düğmelerin hepsi basılı olduğunda tüm evin aynı programı izlemekte olduğu anlaşılıyor. Evlerden alınan ölçüm verileri AGB’de toplanıyor. Verilerin toplandığı saat ile ölçümün açıklandığı saat arasında, yani gece saat 02:00 ile sabah 06:00 arasında karanlık bir zaman dilimi var. Datalar kriptolu olarak AGB’nin, İtalya’nın moda başşehri Milano’da bulunan merkezine gönderiliyor ve orada işleniyor. Bu işlem 4 saat sürüyor. İmdi soru şu: Bizim bilgisayarlarımız aciz mi ki veri değerlendirmesi Türkiye’de değil de İtalya’da yapılıyor? Sorudan sonra devam edelim: Ölçüm analizleri İtalya’dan geliyor ve reyting raporları açıklanıyor. Bu raporlara göre diziler fenomen oluyor veya yayından kaldırılıyor. Holdingler, firmalar bu raporlara göre televizyonlara reklam veriyor. Dünyada reyting ölçüm tekelini elinde bulunduran AGB (Audits of Great Britain) Nielsen, benim henüz 14 yaşında olduğum seneden, yani 1989’dan beri Türkiye’de böyle ölçüm yapıyor. Şirketin ilk başkanı 5 Kasım 1991’de şüpheli bir kazada ölen Mossad muhbiri medya imparatoru Robert Maxwell’di. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan’ın bir tarihte "Reyting ölçümü ulusal güvenlik meselesidir," mealindeki sözlerle uzaktan değindiği reyting hilesi, tıpkı şike gibi yıllardır kahve köşelerinde bile konuşulan bir meseleydi. Neredeyse çeyrek asırdır Türkiye’de reyting ölçüm işini yapan AGB’nin âdeta bir gizli servis gibi kapalı devre çalışması da şaibe iddialarını besledi. AGB, sadece analog yayın alan evlerden ölçüm yaptı. Kendi reyting verileri, başka verilerle karşılaştırılmasın diye dijital ölçüm yapmadı. Digitürk, D-Smart ve tivibu veya internet yayınları ölçüme dâhil edilmedi. Reyting ölçüm sistemi, Darwinist prensibe göre işleyen, yani güçlü, başarılı olanın seçilip ayakta kaldığı, zayıf olanın ise elendiği bir sistem. Başarının tek kriteri de izlenme oranı. Ancak acımasız olmakla birlikte tamamen adil olan doğal seçilimin aksine reytingde maalesef hile dönüyor. Sonuç, zaten bilinen bir gerçeği doğruluyor: İnsanın olduğu her işe bir parça şeytanlık bulaşır. Hele de işin içinde büyük paralar varsa... Evinde pasta yapan reyting deneği, salonu süpürmeyi zorlaştıran o sihirli kutunun tam olarak ne işe yaradığını bir bilseydi.

FİTİLİ ’MEDYADOSTU’ ATEŞLEDİ

Reytingde şike operasyonu 800’ü aktif olmak üzere ölçüm yapılan 2 bin 500 hanenin deşifre olmasıyla başladı. Edindiğim bilgilere göre operasyonun fitilini ateşleyen, ’medyadostu’ adresinden Ay Yapım adlı firmaya gönderilen bir mail. Bu ihbar mailinde Türkiye’de reyting ölçüm işinde büyük hileler döndüğü, ölçüm yapılan hanelerin hepsinin adreslerinin bilindiği, bu adreslerin AGB tarafından yayıncılara ve yapımcılara verildiği iddia ediliyordu. Ay Yapım bu maili ’kendi üzerinde kalmasın’ diye televizyonlara gönderdi. Polis de bu maildeki ihbarı değerlendirmeye aldı ve dört aylık bir teknik takipten sonra savcılığın talimatıyla düğmeye bastı. Reyting operasyonunun Ergenekon, KCK ve şike operasyonları gibi geniş çaplı ve uzun soluklu bir soruşturmaya dönüşmesi ihtimal dâhilinde. Yalnız bu operasyonun diğerlerinden bir farkı var. Soruşturma, özel yetkili savcılık tarafından değil, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. ’Özel yetkili olmayan’ bir savcılık tarafından yürütülüyor olsa da bu operasyon, AGB’nin uluslararası piyasada da imajını yaralayabilecek bir operasyon.

DENEK SAYISI YETERSİZ

Reytingde şike söylentilerine adı karışan AGB’nin sözleşmesi 1 Eylül 2012’de bitiyor. Bu tarihten itibaren, şimdilerde altyapı çalışmaları yürüten TNS adlı firma reyting ölçümlerine başlayacak. TNS, net 3 bin 500 hanede ölçüm yapacak. Yani AGB’nin ölçüm yaptığı hane sayısının brüt olduğu düşünülürse denek sayısı bin 500 artacak. Zaten 2 bin 500 brüt hane, yaklaşık 75 milyonluk bir ülke için yetersiz bir örneklem sayısı. 60 milyon nüfuslu İtalya’da bile 5 bin 101 aletle reyting ölçümü yapılıyor. TNS de, tıpkı AGB gibi uluslararası bir kuruluş. Reyting ölçümünü, tarafsızlığı tescillenmiş, şaibeye bulaşmamış bir uluslararası kuruluşun yapması tercih ediliyor. Zira ölçüm yerli bir kuruluş ya da bir devlet kuruluşu tarafından yapıldığında, kendiniz çalıp kendiniz oynamış oluyorsunuz. Sonuç olarak reyting soruşturmasından sonra yeni bir sayfa açmak ve kurulacak düzenin sağlıklı işlemesini sağlamak gerekiyor.

Ferhat Ünlü/Sabah Pazar