10 Oca 2012 11:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:12

REYTİNG ŞİKESİNİN ŞİFRESİ ÇÖZÜLDÜ!

Operasyonla ele geçen belgeler tek tek incelendi, televizyon dünyasında depreme neden olan reyting şikesinde 'kırpıntı'nın izi bulundu...

Televizyon izlenme oranlarıyla ilgili ölçümlerde “para ve hediye”nin devreye girdiği iddiaları üzerine 6 prodüksiyon şirketine operasyon çerçevesinde yapılan incelemelerde şaibe izinin bulunduğu iddia edildi. Reyting ölçümlerinde 1 dakikanın altında ve o programa yansıtılmayan izlenme oranlarının (kırpıntı) bir havuzda toplanarak istenilen programlara yansıtıldığı öğrenildi.

DENEKLERE HEDİYE

İstanbul Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla televizyon programlarının izlenme oranlarıyla ilgili ölçümlerde usulsüzlük yapıldığı iddiaları üzerine 14 Aralık 2010 tarihinde reyting ölçüm şirketleri AGB ve TNS ile önemli dizilere imza atan 6 prodüksiyon şirketine baskın düzenlenmişti. 6 kişi gözaltına alınırken, AGB’deki tüm bilgisayarların harddisk kayıtlarını kopyalayan polis, reyting ölçümlerinde kullanılan binlerce kişilik denek listesine el koymuştu. Prodüksiyon şirketlerinin gizli kalması gereken deneklerin bilgilerine ulaşarak, hazırladıkları yapımları izlemeleri için para ya da hediye verdikleri ileri sürülmüştü.

‘ŞİKE HAVUZU’NDA TOPLANDI

Yapılan çalışmalarda, prodüksiyon şirketlerinin izlenme oranları doğrultusunda, TV’lerin reklam payındaki gelirlerini artırmayı sağladıkları, böylece programları fahiş fiyatlara sattıkları belirlenmişti. Operasyonda elde edilen materyallerin eylül ayına kadar geriye doğru incelenmesi sonucu reytingde şike yapıldığı ortaya çıktı. Reyting ölçümlerinde 1 dakikanın altında ve o programa yansıtılmayan izlenme oranlarının (kırpıntı) bir havuzda toplanarak istenilen programlara yansıtıldığı öğrenildi. Yapılan bu işlem ile şike yapılacak programın reytinginin yükseltildiği tespit edildi.

Koruma altına alınan programlar

Operasyon çerçevesinde yapılan incelemelerde AGB’nin bazı denkleri 9 yıldır değiştirmediği bazılarını ise 6 ayda bir değiştirdiği ortaya çıktı. İddiaya göre bu olayla belirli programlar koruma altına alınarak, farklı izleme alışkanlıkları olan kişiler kısa süre içerisinde değiştirildi. AGB’nin reyting sisteminde ise aynı anda 30 kişinin izlediği bir programın reytingi yüksek çıkarken 40 kişinin izlediği bir program ise zirvede yer alıyor.

Ne olacak bu ölçüm meselesi?

Reyting ölçümlerinde yaşanan skandalın ardından AGB ile yollarını ayıran Televizyon İzleme ve Araştırma Kurulu (TİAK),mayıs ayına kadar Türkiye’de reyting ölçümlerinin yapılmaması yönünde karar almıştı. AncakTNS,mayıs ayından itibaren 5 ilde 1045 hanede ölçümlere başlayacağını duyurmuştu. Yaklaşık bir aydır televizyon programları ölçümlenemiyor. Reyting sorununun nasıl çözülebileceğini ölçüm sisteminde yer alan TV’lerin yöneticilerine sorduk...

Reklam veren de satıcılar da mağdur

Show TV Genel Yayın Yönetmeni Serdar Çaloğlu: TNS mayıs ayında 5 ilde 1045 hanede ölçümlere başlayacak. 1045 Türkiye gibi bir ülke için azdır ama bu rakam geçici olacak. Eylül’den itibaren normal rakamına ulaşacak. Bu reytingmeselesi reklam vereni daha çok ilgilendiriyor. Reklam veren birazcık karanlığa gömüldü. Reklam vermeyi durdurduğu için reyting ölçümüyle satış yapan kanallar olarak kayba maruz kaldık. Şimdi reklam veren demağdur, satıcılar damağdur olduğu için, bir şekilde TNS ölçmeye başlayana kadar anlaşmaya varıldı. Bu dönemde daha önce AGB’den edinilmiş olan reytingler referans gösterilerek devam edilecek. Reklamverenler Derneği tarafından bunun kararı verildi. Kaostan etkilendik ama kriz çözülecek.

Karaca: Bir-iki formülümüz var

Televizyon İzleme ve Araştırma Kurulu (TİAK) Başkanı Hidayet Karaca: Reyting ölçümündeki belirsizliği gidermek için bir-iki formül var. Aynı çatı içinde anlaşmak üzere bir ekip bir araya geldi, çalışıyorlar. Şu anda reklam verenin kafası karışık, televizyonlarda da sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Yeni oluşumu iki-üç güne kadar açıklayacağız

Yakın geçmişi ölçü kabul edemeyiz

ATV Genel Müdürü Adem Gürses: Her şeyin çaresi vardır. Mutlaka sıkıntılı bir dönem geçiririz ama yolumuzu her zaman buluruz. Kanallar, reklamcılar kendi aralarında tartışıyorlar. Bir taraftan geçmiş performanslar var, bir taraftan kanalların yeni girecek işleri var. O işlerin gücü var. Saniye satışı, algı satışı da gündemde. Herkes kendi malını bir şekilde reklamcıya pazarlayıp uzlaşmaya varacak. Pazarlıklar tartışmayla ortak bir nokta bulunacak. Yakın geçmişi tam bir ölçü olarak da kabul edemeyiz. Manipüle edildiğinden kuşku duyduğumuz bir datadan bahsediyoruz. O zaman geçmişine göre karar vermek zor. Elbette hiç kimse ölçümsüzlüğü istemiyor. Ama güvenilmeyen bir ölçümlemedense ölçümsüzlük daha tercih edilen bir şey oldu.

Bu belirsizliğin aşılması gerekiyor

Doğuş Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner: Reyting olmaması bir belirsizliğe yol açıyor. Sadece yayın sırasında değil reklam tarafında da öyle. Bu belirsizliğin aşılması gerekiyor. Şimdi yakın zamandaki reytingler, shareler, performanslar esas alınarak ona göre bir reklam belirlemesi yapılıyor. Reklam ücretlerinde bir değişiklik olması gerektiren bir durum yok. Bir boşluk var, bu boşluğun dolması gerekiyor.

Bilal ŞAHİN-Okan IŞIK/BUGÜN GAZETESİ