Reuters Enstitüsü raporu: İnsanlar depresif olduğu için haberlerden uzaklaşıyor
Reuters Enstitüsü'nün 2022 Dijital Haber Raporu'na göre ruh hallerini olumsuz etkilediği gerekçesiyle haberleri takip etmemeyi seçenlerin sayısı giderek artıyor. Araştırmanın sonuçlarına göre her 10 kişiden dördü haberleri takip etmekten kaçınıyor.
Reuters Enstitüsü dünya çapında çalışması sonucu hazırladığı dijital haber raporuna göre insanların haberlere kayıtsızlığı giderek artıyor. Türkiye’de ise genelin aksine en çok siyasi konularda yanlış haber yapıldığı düşünülüyor.
Dijital haber raporu 2022 verilerine göre her 10 kişiden neredeyse dördü çoğu zaman haberleri takip etmekten kaçınıyor. 2017’de yüzde 29 olan haberlerden kaçınma oranı yüzde 38’e yükseldi.
Haberden kaçınmada başlıca nedenler çok fazla siyasi ve Covid-19 haberi olması ile haberlerin ruh halini olumsuz etkilemesi. Grafikler Reuters
Covid-19 salgını gibi meselelerin insanların haber bültenlerini, programlarını, haberleri okumaktan kaçınmasındaki artışa katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Bu yılın raporu 46 ülkede 93 binin üzerinde online haber tüketicisiyle yapılan ankete dayanıyor.
Rapor yalnızca haberlere ilginin değil, güvenin de azaldığını işaret ediyor.
Güney Avrupa ülkelerinde çoğu zaman haberlere güvendiğini söyleyenlerin oranı
Çoğu ülkede haber tüketimi büyük ölçüde azalırken hemen hemen her yerde güven geriledi. Ayrıca haber yorgunluğu da raporun dikkat çeken bulgularından; yalnızca Covid-19 haberlerinde değil siyasi haberlerinden de dikkat çekici ölçüde kaçınma arttı.
2012’den bu yana her yıl yayınlanan raporun verileri ocak ve şubat başı aralığında toplandı. Rapordan önce çıkan verilerden bazıları şöyle:
*Ankete katılan ülkelerin neredeyse yarısında haberlere güven azaldı. Yalnızca yedi ülkede arttı. Ortalamada her 10 katılımcıdan yaklaşık dördü (yüzde 42) çoğu zaman haberlere güvendiğini söylüyor. Finlandiya haberlere güvende zirvede (yüzde 69).
*Hemen hemen tüm ülkelerde televizyon ve basılı gibi geleneksel medyanın tüketimi azalırken bu boşluğun online olarak da dolmadığı görüldü. Haberlere ilgi 2017’deki yüzde 63 oranından yüzde 51’e düştü.
*Çoğunlukla veya bazen haberden kaçındığını söyleyenlerin sayısı hemen her yerde büyük ölçüde yükseldi. Seçili kaçınma beş yıllık süreçte Brezilya ve Britanya’da iki katına çıktı. Katılımcıların çoğu haberlerin ruh halini negatif etkilemesini gerekçe gösterdi. Gençlerin ve eğitim düzeyi düşük olanların büyük bir kısmı haberleri anlamakta ya da takip etmekte zorlandığı için takip etmekten kaçındığını söyledi.
*Yanlış ve yanıltıcı haberler konusundaki endişelerle ilgili bir değişiklik olmadı. Nijerya ve Kenya’da yüzde 72’ye kadar çıkan bu oran Alman ve Avusturya’da yüzde 32’ye kadar düşüyor. Çoğu ülkede insanlar siyasetten daha çok corona virüsüyle ilgili yanlış habere rastladığını düşünüyor ancak Türkiye, Kenya ve Filipinlerin de aralarında olduğu ülkelerde durum tam tersi.
*Habere ulaşma şekli çeşitlenlenmeye devam ediyor. Bütün ülkelerde insanların yüzde 23’ü haberlere bir internet sitesi veya uygulama üzerinden ulaşmayı tercih ediyor. 2018’den beri yüzde 8’lik bir düşüş var. 18-24 yaş aralığında bu bağ çok daha zayıf. Haberlere sosyal medya gibi yan yollardan ulaşmayı tercih ediyorlar.
*Facebook haber için en çok kullanılan sosyal ağ olmaya devam ediyor ancak kullanıcılar akışlarında çok fazla haber gördüğünü söylüyor. Daha yaşlı kesim platforma sadık kalırken son üç yıldır en genç jenerasyonların daha görsel ağlara geçtiği görülüyor.
*Bu yılın anketinde en hızlı büyüyen uygulama TikTok oldu. 18-24 yaş aralığında kullanıcı oranı yüzde 40’lara ulaşırken, yüzde 15’i platformu habere ulaşmak için kullanıyor.
Türkiye’de medya siyasi ve ticari baskı altında
2 bin 7 kişi dahil edildiği raporun Türkiye’ye ayrılan kısmında 20 yılın en yüksek enflasyonun medyayı büyük ticari baskı altında bıraktığına dikkat çekildi. Halihazırda zor siyasi koşullar altında çalışan bağımsız gazetecilerin giderek artan finansal güvence sorununa işaret edildi.
‘Hükümet karşıtı ve alternatif medya hükümet yanlısı olanlara göre ekonomik kriz karşısında daha kırılgan’ olduğu ifade edilerek AKP hükümetini eleştiren Fox, Tele 1, Halk TV gibi kanallara RTÜK tarafından birçok kez para cezası verildiği belirtildi.
Siyasi sansürün bağımsız medyanın üzerine ekstra bir baskı uyguladığı belirtildi ve haber sitelerine erişim engeli ile haberi yayından kaldırma taleplerinin devam ettiği yazıldı. Özellikle devlet ihalelerinin kötüye kullanılmasıyla ilgili haberlerin hızlı mahkeme kararlarıyla yayından kaldırılması örneği verildi.
Bütün bu vatandaşların habere erişim hakkını etkileyecek girişimler dikkate alındığında Türkiye’de yalnızca yüzde 23’ün medyanın siyasi etkiden bağımsız olduğunu düşünmesinin şaşırtıcı olmadığı vurgulandı.
Türkiye’de yanlış ve yanıltıcı haber yaygın (yüzde 62) bir endişe olarak kalmaya devam ediyor. Katılımcıların çoğu (yüzde 53) siyasi haberle ilgil yanlış haber gördüğünü düşünüyor. Covid-19’la ilgili ise bu oran yüzde 46.