Reuters akreditasyonu dünyaya duyurdu
Uluslararası haber ajansı Reuters, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin Türkiye'deki bazı basın yayın organlarına uyguladığı akreditasyonu tüm dünyadaki abonelerine duyurdu.
Haberde, Hizmet Hareketi'ne yakın medya organlarının, söz konusu
akreditasyonu "basın özgürlüğünün Türkiye'de kötüye gidişinin bir
işareti" olarak gördüğü dile getirildi.
Dasha Afanasieva ve Humeyra Pamuk'un kaleme aldığı makalede,
hükümete iş ilişkisi sebebiyle bağlı olan holdingler aracılığıyla
Erdoğan'ın "basın üzerinde kurduğu baskıya" dikkat çekildi. Yazıda,
bu baskıların AB yolundaki Türkiye'yi "küresel basın özgürlüğünde
diplere doğru ittiğine" vurgu yapıldı. Ayrıca, Avrupa Komisyonu'nun
Ekim'de yayınladığı raporda Türkiye'deki basın özgürlüğüyle ilgili
endişelerin yer aldığı ve yolsuzluk soruşturmaları sonrası yargıya
yapılan müdahaleler sebebiyle Türkiye'nin azarlandığı da
hatırlatıldı.
Haberde, Zaman ve Bugün gazeteleri, Samanyolu Televizyonu ve Cihan
Haber Ajansı'ndan gazetecilerin, Erdoğan'ın Ağustos ayında
Cumhurbaşkanı olduğu tarihten itibaren resmi basın bildirisi
almadıkları aktarıldı. Medyaya uygulanan akreditasyonun son Milli
Güvenlik Kurulu toplantısı ardından Başbakanlık ve Dışişleri gibi
kilit bakanlıklara da sıçradığı belirtildi.
Haberde, akreditasyon uygulanan Taraf, Sözcü, Cumhuriyet ve Birgün
gibi gazeteler ile diğer bazı televizyon kanallarının isminin
geçmemesi dikkat çekti. Yazıda, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan
(GYV) Tercan Ali Baştürk'ün, yasağı, "yolsuzluk soruşturmalarının
haberleştirilmesi sebebiyle bir cezalandırma" olarak gördüğü dile
getirildi.
Reuters ayrıca, Türk Dışişleri Bakanlığı'ının konu hakkında
açıklama yapmadığını; ancak ismini açıklamayan bir yetkilinin
basına uygulanan akreditasyonu "Bazı basın kuruluşlarının önceliği
habercilik değil, kendi politik gündemlerine hizmet etmek. Bazı
gazeteciler hükümeti eleştirdi ve hala eleştiriyor; ama
Gülencilerin özel bir gündemi var." şeklinde savunduğunu
aktardı.
BİLİCİ: DARBECİLERİN YAPTIĞINI YAPIYORLAR
Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici'nin görüşlerine
de yer verilen makalede, medyaya uygulanan yasağın ajansın ticari
ilişkilerini zedelediği bildirildi. Abdülhamit Bilici, Reuters'e
yaptığı açıklamada, 1997'deki postmodern askeri darbe sürecinde
uygulanan ekonomik ayrımcılığın aynısının sivil bir hükümet
tarafından uygulandığına dikkat çekti.
Ajans, haberinde, GYV'den Baştürk'ün de "Hükümet, askerin geçmişte
uyguladığı metodların aynısını uyguyluyor. Değişen tek şey zalim ve
mazlum. Güç el değiştirdi; fakat özgürlüğe getirilen kısıtlamalar
aynı." ifadelerine yer verdi.
AK Parti'yi siyasal İslam'la ilişkilendiren makalede Erdoğan'ın,
Fethullah Gülen'i 'paralel devlet' oluşturarak devlet gücünü ele
geçirmeye çalışmakla itham ettiği hatırlatıldı.