‘Kırmızı Oda’ dizisindeki Sadi karakteriyle izleyenlerin yüreğine dokundunuz. Bu kadar sahici oynamayı nasıl başarıyorsunuz?
Sadi karakteri beni de çok etkiledi. Meslek hayatımda çok özel bir yeri oldu. Büyük bir zevk ve keyifle oynadım. Seyirci de çok beğendi ve çok mutlu oldum. Nasıl bu kadar sahici oynuyorum sorusunun yanıtı zor, çünkü bu benim mesleğim. Çok severek yaptığım işim.
Hep başarılı işlerde gördük sizi. Tutmayan bir iş sizi üzer?
Bir dizinin tutup tutmayacağını anlamak artık zor. Sanki göle maya çalıyoruz. Eskiden senaryoya baktığımızda bir parça anlardık akıbetini. Şu an ne yapımcı, ne oyuncu ne de senarist anlıyor. “Kesin tutacak” denen şey olmuyor. “Bu olmaz” denen şey oluyor. Yıpratıcı şeyler...
İnsanlar oyunculuğunuzu beğendiği kadar karizmatik de buluyorlar sizi. Siz oyunculuğunuzu beğeniyor musunuz?
Kendimi hiç beğenmem zaten oyunculukta güzellik çirkinlik önemsizdir. Oyunculukta “Ben oldum” dediğin an bitersin. Hayata gözlerimi kapatırken bile “Keşke şunu söyle oynasaydım” diyeceğim herhalde. Çünkü bizim mesleğimiz; ufku açık, ucu bucağı belli olmayan bir meslek ve her zaman daha iyisi muhakkak vardır.
Ticaretle de ilgileniyordunuz. Pandemi sizi ne kadar etkiledi?
Bir restoranım vardı, iki buçuk yıl evvel sattım ama halen paramı alamadım. Ben saf adamımdır, insanlara inanırım ve resmen dolandırıldım. Bildiğiniz profesyonel dolandırıcılara denk geldim. Sağlık olsun! Bu işin mahkemesi, adaleti var. Bir şekilde hakkımı alırım ama ticaret bana göre değil. Herkes kendi işini yapmalı. Bir de başında durmadığın iş senin işin değilmiş. Onu anladım.