22 Eyl 2013 15:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:39

RENT A CAR, RENT A GAZETECİ! TARAF YAZARINDAN BARLAS'A SERT TEPKİ!

Taraf yazarı Hıdır Geviş bugünkü yazısında Mehmet Barlas'ın "Aydın Doğan yazarlarını uyarsın" sözlerini kaleme aldı.

Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas'ın Aydın Doğan'ı yazarlarını Gezi Parkı eylemlerini destekleyen yazılar yazmaması konusunda uyarmasını istemesine bir tepki de, Taraf Gazetesi yazarı Hıdır Geviş'den geldi.

Hıdır Geviş bugünkü yazısında,Doğan grubunun yüzde yüz ele geçiremediği tek alan olduğunu ve Barlas'ın bu alanı köreltmeye çalıştığını ifade etti.

Hıdır Geviş'in yazısı şu şekilde:

"Sadece işini yapmaya çalışan gazetecinin işi çok zor...

Neden mi?..

Gazeteci aslında biraz kirpi gibidir... İğnesi, yanlış ve haksızlığa bulaşan herkese batabilir.

Ancak öyle bir dönemdeyiz ki o iğne, iktidara batmaya görsün...

İşte o zaman deklanşör gazeteciler, düğmeğe basar ve üzerinize flaşları patlatıverirler...

Gazeteci olan gazeteciler, o flaşların altında linç edilmek, işsiz bırakılmak istenir...

Sonra görev tamamlanır. Bir başka gazeteciye sıra gelir...

Deklanşör gazetecilerin kendi aralarında türleri var. Bazıları eskiden mahallelerde köşe başını tutan serseri- saldırgan- bulaşan gençleri anımsatıyor... Bunların biraz edep ve diplomasi bileni olağanüstü hâl valisi kıvamına geliyor... Sanatın, edebiyatın ve biraz da solun tozu üzerine bulaşmış bir başka tür var ki pantomim sanatçısı gibi hareket ediyor... Yanlışı, olabilecek en estetik biçimde haklı çıkarmaya çalışıyor... Ve bir de burlesk figürü hâline gelenleri var... Yaptıkları siyasi analizler, gülünç bir analiz taklidine, yaptıkları gazetecilik de yine gülünç bir gazetecilik taklidine dönüşüyor... Yanlışı doğrulamaya çalışırken içine düştükleri sonsuz ironinin çemberinde dönüyor, dönüyorlar.

...

Gazetecilik mesleğinin esaslarından çıkıp iktidarın savunma avukatlığı tahtına oturmuş bu gazeteciler, bu konuma o kadar kendilerini kaptırırlar ki bir süre sonra kendilerini bu konuda yetersiz bile hissedebilirler. Çabaları iktidardakilere, ona, ihtiyaçları olduğunu düşündürtmektir. Bir kenara atılma korkusuyla gözleri kararır... Bu kez birinin ve birilerinin işini bitirme misyonerliğine soyunurlar. Son kullanma tarihleri geçmesin diye kendilerini de görevlerini de iktidarla ilişkilerini de abarttıkça abartırlar.

Mehmet Barlas’ı biliyorsunuz, yarım yüzyıldır gözünüzün önünde bir isim. 12 Eylül askerî darbesinin işletmecisi olan Kenan Evren’i, evinde ağırladığı iddia edilmiş... 12 Eylül’ün halkla ilişkiler sorumlusu olmakla suçlanmış... Geçenlerde yazdığı bir yazıda, Aydın Doğan’dan yazarlarına uyarı göndermesini istiyor... Düşünün, Türkiye’de medya sektörü zaten kamu iktisadi teşebbüsü hâline gelmiş durumda... Ve Doğan medyası ki merkez medyada iktidarın yüzde yüz ele geçiremediği tek alan. Mehmet Barlas bu alanı da köreltmeye çalışıyor. Doğan grubu yazarlarının olup bitenleri iktidar perspektifinden yansıtmasını istiyor. Kendini klonlamaya çalışıyor yani...

Tek bir şey söyleyip, konuyu kapatıyorum. Bir ülke düşünün ki herkes her şeye aynı bakmaya zorlanıyor ve bir ülke düşünün ki meslekten çoktan kovulmuş gazeteciler, mesleğini yapmaya çalışan gazetecileri yemeye kalkıyor. Allah, son kullanma tarihine yaklaşan gazetecileri bu derece şaşırtmasın... Gün ağarır ve elbet onlar da yaptıklarının hesabını verirler"

KÖŞE YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ