Reha Muhtar'ın Vatan Gazetesi'ndeki yazılarını kim sildirdi?
Usta gazeteci Reha Muhtar, Vatan'daki köşesinde yazılarının silindiğinden bahsetti.
İşte Muhtar'ın o yazısı..
Dün bir arkadaşım söylemese hiç fark etmeyeceğim;
-“Gazeteyle aranda sorun mu var?..” diye soruyor arkadaşım...
-“Hayır yok...” diyorum;
-“Niye olsun ki?..”
-“İnternet sayfalarında yazıların siliniyor ya ondan... Herhalde
gazeteyle aranda bir sorun var...” cevabını veriyor...
***
O an kafama dank ediyor...
Benim dört yıl önceki yazılarımın internetten silinmesi, sanki
gazetenin bugün yaptığı bir iş gibi algılanabiliyor...
Oysa özenle seçilerek silinen yazılar; bazı kişileri adlarıyla
deşifre eden dört yıl önceki yazılar...
O yazılar bilinçli bir el tarafından, o tarihte çalışan birileri
tarafından gizli eller kanalıyla siliniyorlar...
***
Arkadaşıma;
-“Bu mesele şu anda gazeteyle ilgili bir mesele değil...”
diyorum...
-“Bu mesele çok daha geniş; bazı kilit mevkilere çöreklenen ve
oradan güç alarak medya dizaynı yapan bir grubun suç oluşturan
gizli davranışlarıyla ilgili...”
***
Anlamadığını görünce biraz daha açıyorum konuyu;
-“Hani...” diyorum...
-“Birkaç ay önce Vikipedia’da profesör babamı okutman, beni
Milliyet gazetesinin Atina muhabiri yerine Resmi Gazete muhabiri
olarak gösteren, 10 yıllık Milliyet çalışmışlığımı bir iki yılla
buharlaştıran, İngilizce Vikipedia’da beni “balkabağı” tabiriyle
ilişkilendiren, kızım Ayşe Nazlı’nın kızım olduğunu özenle gizleyen
ve bizi ailecek itibarsızlaştırarak sıfırlamaya çalışan bir çete
vardı... Olayların doğrusunu ve gerçeğini yazdığımda; uzun süre
Vikipidia’da ‘bu yazılar değiştirilemez’ diye direten gizli kod
adlı etki ajanları vardı ya... Vatan gazetesinin internet
sitesinden vakt-i zamanında yazılarımı buharlaştıranlar aynı
adamlar ya da kadınlar...
***
Bu çete; Türkiye’de yok etmeyi düşündükleri insanlara karakter
suikasti yapar, onları yalan yanlış bilgilerle
itibarsızlaştırırken, sosyal medyada ve uluslararası platformlarda
‘kirlileştirilmiş bilgileri ve dezenformasyonu’ bilinçli bir
şekilde dolaşıma sokuyor...
Diğer yandan, yazılan yazıların kaydını bile silip, gerçeklerin
üstünü örtmeye çalışıyor...
Acı tarafı ne biliyor musun?..
Bunu yapan etki ajanları, kendilerini basın özgürlüğünün savunucusu
gazeteciler olarak lanse ediyorlar...
***
Yaptıkları kirli ve ağır bir suç... Bunların isimleriyle, gazeteci
kelimesinin yan yana gelmesi bile, gazeteci kelimesini
kirletiyor...”
***
Arkadaşım; dalgın dalgın yüzüme bakıyor...
-“Hayatın çok zor olsa gerek...” diyor...
-“Zor ama...” diyorum...
-“İnsanın ailesine sahip çıkması, sorumluluğunu alması, annesinden
babasından, çoluğuna çocuğuna uzanan manevi köprüde, ‘onurunu,
namusunu şerefini’ koruması, ‘tek başına bile kalsa 35 yılını
verdiği gazeteciliğini savunması’ aynaya baktığında kendisi ve
ailesi için gurur duyacağı bir tablo oluşturuyor... Bunun sağladığı
manevi güç, üzerinize oynanan her oyunu ve pisliği yok ediyor...”