REHA MUHTAR'IN "ÇOK FARKLI" EKİBİ ETİLER MADO'DAN NEDEN KOVULDU?
Etiler Mado´da toplanan 'Reha Muhtar ile Çok Farklı' programının ekibi,önce pastanede bulunan başka bir müşteri tarafından taciz edildi,ardından da işletme müdürü tarafından mekanı terketmeleri istendi.
Etiler Mado´da Beyaz Türk faşizmi
Pazar öğleden sonra CNN TÜRK´te yayınlanan Reha Muhtar ile Çok Farklı programının ekibi olarak toplanmıştık... Ahmet Tulgar, Eylem Doğan ve ben... Haftaiçi işleyeceğimiz konuları belirliyorduk... Buluştuğumuz yer Etiler Mado idi...
Biz muhtemel konuları ve konukları müzakere ederken, arka masadan yarı homurtulu sesler işitmeye başladım... Yüzlerini görmediğim bir adam ve hanımının sesleri... "Bu o Taraf gazetesindeki yazar diğ mi, TV´lere çıkan?" "Hııı... Hani o Kürtçüleri ve dincileri savunan..."
Bir pazar öğle sonrası Etiler´in göbeğinde, Mado gibi tanınmış bir mekânda dakikalar böyle geçerken, biz muhtemel konular ve konuklar üzerine konuşurken, baktım aniden arkadaki masada volüm hafif hafif yükselmeye başladı... Arka masadaki kişinin ağzından "hain, bölücü vs." gibi standart psikopata bağlamış ulusalcı lafları çıkmaya başladı... Sonra ani bir hareketle ve yüksek sesle garsonu çağırdı... Garsona "Böyle şerefsiz, haysiyetsiz, vatan satan, bölücü adamları buraya alıyorsanız ben burada oturmam. Böyle kişilerin burada olacağını söyleseydiniz, biz ailecek buraya gelmezdik..." dedi..."Karım ve çocuğum yanımda olmasaydı ben gününü gösterirdim bu adama..." gibi "bilindik" maganda söylemine devam etti... Bizim masa da bu maganda söylemlerle birlikte bu patolojik olayı fark etti... Ben nedense bu kişiye kızgınlıktan çok acıma hisleri duyuyordum. O sözleri duyarken bile ister istemez kendimce acı acı tebessüm ediyordum. Eğitimli, kentli kendini çağdaş, laik gibi sıfatlarla anan bir toplumsal kesimin üyesi bir kişinin lümpenleşen ve patolojikleşen ruh hali, Etiler´in ortasında bir pazar günü karşımıza çıkıyordu... Ahmet Tulgar, bana göre çok daha aktif tepki verdi. O sıra eşi ve çocuğuyla birlikte herkesin duymasını ister şekilde söylene söylene gitmekte olan adamın yanına gitti. Yanımdaki korumam da tehditler yağdıran adama doğru yöneldi ama ben özellikle kolundan tutup sakin olmasını söyledim...
Ahmet Tulgar´ın da sözel olarak haddini bildirmesinin ardından bu adam gitti... Fakat esas felaket bundan sonrasıydı... Etiler Mado´nun yöneticisinin talimatıyla bir garson geldi ve bizden mekândan ayrılmamızı istedi... Biraz evvel Mado´dan ayrılan patolojik kişinin "Böyle şerefsiz, bölücü, vatan satan kişiler burda varsa, ben yokum" sözlerini emir olarak kabul etmişti herhalde buranın yöneticisi... Yine Tulgar bizlerin gazeteci olduğundan özellikle bahsetmeden ilkesel bağlamda böyle bir şey yapamayacaklarını söyledi. Ben de korumama işaret ettim, polis olduğundan bahsetmemesi için... Ahmet´in temel hukuk ilkelerine dayanan izahına rağmen başka bir garson bize hesabı getirdi, ayrılmamızı istedi. Ancak ondan sonra Etiler Mado´nun baş yöneticisini masaya çağırdık. Benim polis korumam kimliğini çıkardı, durumu belirtti... "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, suç işliyorsunuz" dedi. Ahmet de bizlerin kim olduğundan vs. bahsetti... Masamıza, deminki tehdit eden ve hakaretler yağdıran adamın yarattığı havaya uygun olarak gelen Etiler Mado´nun yöneticisi ise bir anda helva gibi yumuşadı... Yüzünün rengi değişti ve 180 derece döndü... Bize karşı aşırı saygılı ve yakın davranmaya başlandı... Fakat iş işten geçmişti... Gündelik hayatta faşizm diye adlandırılan olgunun nasıl bir şey olduğunu bir daha görmüştük... Küfreden ve "Ben gününü gösterirdim ona" diyen saldırgan kişi sebebiyle bizden özür dilemesi gereken Mado yönetimi bir de bu tehditkâr ve saldırgan kişinin direktiflerine uygun olarak bizi kovmaya kalktı... Esas utanç verici olan şey budur... Bu tip hasta faşist tipler her yerde karşımıza çıkabilir... Görüldüğü gibi Türk ulusalcı-faşizmi sokak usulü plebyen faşizmin ötesinde elit ve kentli görünümlü bir magandalığı da yaratmış durumda... Etiler´in ortasında böyle bir şey olabiliyor... Mühim olan bu tiplere karşı Mado ve benzeri mekânların uygarlıktan yana doğru düzgün tavır koyabilmesidir... Tam aksine bu barbarlığa çanak tutmamasıdır... Böyle bir adamın yarattığı rahatsızlık sebebiyle özür dilenmesi gerekirken, taciz edilen kişilere karşı "Buradan ayrılın" tavrı hukuken de suçtur...
Mado firmasının genel yönetimi de kimi nereye yönetici olarak atayacağını iyi bilmeli... Bu olayı bir ibret vesilesi olarak değerlendirmeli... Böyle barbarlıklara izin verenlerin yaptığı yanına kâr kalmamalıdır... Bu olaylar, fikrini ifade eden başkalarına karşı da yaşanabilir... Maalesef öyle bir ortamdayız...
"Ah Türkiye muhafazakârlaşıyor, mahalle baskısı var, yandık bittik" diyenler de Fatih´te değil Etiler´in göbeğinde yaşanan bu Beyaz Türk faşizmini iyi tahlil etsin... Maalesef bu kesimin ruh hali çıldırma noktasına doğru gidiyor...
Rasim Ozan Kütahyalı/TARAF