30 Mar 2011 09:08
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:11
REHA MUHTAR'DAN SERDAR TURGUT'A TEŞEKKÜR; ''SAYENDE JAPON SEVGİLİ HUZUR BULDU!''
"Habertürk'te Serdar'ın yazısı “Japon Sevgili”yi dün biliyorum ki yeniden hayata döndürdü..."
JAPON SEVGİLİNİN KALBİ HUZURA ERDİ...
En çok ona üzüldüm aslında son günlerde...
27 yıl önce Tokyo’da vedalaştığım ve bir daha görmediğim Japon sevgiliye...
Yaşanmış, içtenliği tartışılmaz bir nostalji ve şehvet flashback’inin örneği olarak algılandığında en çok, “onun yaşamakta olup olmadığını bilmediğim kalbinin binlerce kilometre öteden nasıl kırılmış olabileceğini” düşündüm...
“Japon sevgili”ye ne kadar büyük bir haksızlık yapıldığını, ne ucuz bir reklam malzemesi halinde çarmıha gerildiğine kahroldum...
Dün Serdar Turgut‘un yazısını okuyana kadar...
Habertürk’te Serdar’ın yazısı “Japon Sevgili”yi dün biliyorum ki yeniden hayata döndürdü...
Deprem ve nükleer sızıntının felaketiyle savaşan Japon halkına bir sevgi ve sempati manzumesi olarak giden o satırlar, eminim ki o kalplerde yerini bulacaklar...
***
“Japonya’nın acısını en düzgün Reha hissetti...”
Reha Muhtar, Japonya’da yaşanan felaketlerden sonra eski Japon sevgilisini anlatan bir yazı yazdı ve şimdi kim bilir o kadının nerelerde olduğunu sorguladı...
Her konudan tartışma çıkarmaya bayılanlar, bunda ustalaşanlar, adından bahsedilmesi için hiçbir polemik fırsatını kaçırmayanlar, kendi duygusal dünyaları hakkında yalancı olanlar yine fırsatı kaçırmadılar ve Reha’ya saldırmaya başladılar...
Bir insanın bir ülkede felaket olduğu zaman oradaki eski bir sevgilisini düşünmesinden daha normal ne olabilir, buna kızılmasını hiç anlamadım...
Ayrıca bir felakette tepkiyi sanki tüm toplumun acısına çok üzülmüş gibi vermek, o acıyı soyutlaştırmak ve yabancılaşmaktır ama siz o acıyı tanıdığınız, sevdiğiniz bir insana indirgerseniz o acıyı çok daha gerçek, çok daha derinden yaşarsınız...
Örneğin, Afrika’daki açlığa üzülmektense adını bildiğiniz ve tanıdığınız bir çocuğun açlığına üzülmek çok daha gerçek ve derin bir duygudur...
Son durumda da Japonya’nın ülke olarak çektiklerine üzülenlerin hislerinde çok dürüst olduklarını söylemek zor görünüyor...
İnsan tanımadığı kişilerin acılarına bile içten, derinden zor üzülür ama Afrika’daki açlar için konser veren şarkıcının suni duyarlılığıyla davranmaya çalışıp ahlak dersleri vermeye çalışan duygu yalancısı tipler her zaman maalesef çıkabiliyor...
Reha’nın felaketlerin olduğu gün eski Japon sevgilisini hatırlaması, uzaktaki yabancıların başına gelmiş bir felaketin kişiselleştirilerek çok daha derinden ve dürüst yaşanmasıydı bana göre...
Bunu anlamayanlara ve tuhaf ahlak dersleri vermeye çalışanlara sıfır sempatim var benim...
Onların, duyguları hakkında yalan söylemeye eğilimli “copy paste” karakterli insanlar olduklarını düşünüyorum...
Reha’nın tavrı bana çok daha sıcak, insani geliyor...”
Hayata dönmene sevindim “uzaktaki sevgili...”
Japonya’ya gönderdiğin “Hayat öpücüğü” için teşekkürler Serdar kardeş...
Reha Muhtar / www.gazetevatan.com
En çok ona üzüldüm aslında son günlerde...
27 yıl önce Tokyo’da vedalaştığım ve bir daha görmediğim Japon sevgiliye...
Yaşanmış, içtenliği tartışılmaz bir nostalji ve şehvet flashback’inin örneği olarak algılandığında en çok, “onun yaşamakta olup olmadığını bilmediğim kalbinin binlerce kilometre öteden nasıl kırılmış olabileceğini” düşündüm...
“Japon sevgili”ye ne kadar büyük bir haksızlık yapıldığını, ne ucuz bir reklam malzemesi halinde çarmıha gerildiğine kahroldum...
Dün Serdar Turgut‘un yazısını okuyana kadar...
Habertürk’te Serdar’ın yazısı “Japon Sevgili”yi dün biliyorum ki yeniden hayata döndürdü...
Deprem ve nükleer sızıntının felaketiyle savaşan Japon halkına bir sevgi ve sempati manzumesi olarak giden o satırlar, eminim ki o kalplerde yerini bulacaklar...
***
“Japonya’nın acısını en düzgün Reha hissetti...”
Reha Muhtar, Japonya’da yaşanan felaketlerden sonra eski Japon sevgilisini anlatan bir yazı yazdı ve şimdi kim bilir o kadının nerelerde olduğunu sorguladı...
Her konudan tartışma çıkarmaya bayılanlar, bunda ustalaşanlar, adından bahsedilmesi için hiçbir polemik fırsatını kaçırmayanlar, kendi duygusal dünyaları hakkında yalancı olanlar yine fırsatı kaçırmadılar ve Reha’ya saldırmaya başladılar...
Bir insanın bir ülkede felaket olduğu zaman oradaki eski bir sevgilisini düşünmesinden daha normal ne olabilir, buna kızılmasını hiç anlamadım...
Ayrıca bir felakette tepkiyi sanki tüm toplumun acısına çok üzülmüş gibi vermek, o acıyı soyutlaştırmak ve yabancılaşmaktır ama siz o acıyı tanıdığınız, sevdiğiniz bir insana indirgerseniz o acıyı çok daha gerçek, çok daha derinden yaşarsınız...
Örneğin, Afrika’daki açlığa üzülmektense adını bildiğiniz ve tanıdığınız bir çocuğun açlığına üzülmek çok daha gerçek ve derin bir duygudur...
Son durumda da Japonya’nın ülke olarak çektiklerine üzülenlerin hislerinde çok dürüst olduklarını söylemek zor görünüyor...
İnsan tanımadığı kişilerin acılarına bile içten, derinden zor üzülür ama Afrika’daki açlar için konser veren şarkıcının suni duyarlılığıyla davranmaya çalışıp ahlak dersleri vermeye çalışan duygu yalancısı tipler her zaman maalesef çıkabiliyor...
Reha’nın felaketlerin olduğu gün eski Japon sevgilisini hatırlaması, uzaktaki yabancıların başına gelmiş bir felaketin kişiselleştirilerek çok daha derinden ve dürüst yaşanmasıydı bana göre...
Bunu anlamayanlara ve tuhaf ahlak dersleri vermeye çalışanlara sıfır sempatim var benim...
Onların, duyguları hakkında yalan söylemeye eğilimli “copy paste” karakterli insanlar olduklarını düşünüyorum...
Reha’nın tavrı bana çok daha sıcak, insani geliyor...”
Hayata dönmene sevindim “uzaktaki sevgili...”
Japonya’ya gönderdiğin “Hayat öpücüğü” için teşekkürler Serdar kardeş...
Reha Muhtar / www.gazetevatan.com