07 Haz 2011 13:31 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:26

REHA MUHTAR'DAN İLGİNÇ ELEŞTİRİ! GAZETECİLİK BÖYLE Mİ YAPILIYOR?..

Vatan yazarı Reha Muhtar, Sacit Aslan'dan gelen bir telefon üzerine ilginç bir medya eleştirisi yaptı.

Ünlü gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın oğlu Sacit Aslan, kendisinin de yargılandığı davanın medyada haber olamamasından şikayetçi. Bu üzüntüsünü Vatan yazarı Reha Muhtar’a da iletiyor. Bunun üzerine aralarında bir telefon görüşmesi geçiyor ve Muhtar o konuşmayı şu satırlarla özetliyor..

GAZETECİLİK BÖYLE Mİ YAPILIYOR?..

Pazar günü telefon ettiğinde iki yakamı biraraya getiremeyecek durumdaydım...

Erdoğan Demirören ve eşinin Kemer’deki Orman Evi’nde düzenledikleri Pazar Brunch’una üç çocuğumu götürmüş, bir taraftan onlara gözkulak olurken, bir yandan da yıllardır görmediğim Milliyet’teki dostlarla hasret gideriyordum...

Vatan’daki arkadaşlarla hoşbeş sohbet, yıllardır doğru düzgün biraraya gelemediğim yönetim kurulundaki sevgili dostum Kıvanç Oktay’la eski Beşiktaş günlerimizi yad etme derken, bir masaya bile bir saniye oturamadan bitti Brunch...

Tam çocukları arabaya yerleştirdim BJK TV’ye röportaj veriyorum, ev sahiplerine vedaya hazırlanıyorum ki telefonum çalmaya başladı...

Geç yakından tanıdığım, ancak doğruluğuna, dürüstlüğüne, samimiyetine yakından tanık olduğum Sacit Aslan arıyor...


***


Kendi elleriyle koskoca bir Sacit Aslan.com sitesini yönetiyor Sacit...

80 bin hiti var her gün en az...

Yaşamın, magazinin gündemini belirliyor sitesi...

Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın oğlu kendisi...

Hiçbir şey fayda etmiyor, hayatıyla ilgili bir haberin doğru çıkması için gazetelerde...

Fahrettin Aslan’ın “miras davasıyla ilgili” kardeşi Mehmet Aslan yıllar sürecek hapis cezasıyla yargılanıyor...

Beyoğlu noterliğindeki bir katip keza aynı mahkemede 8 yılla yargılanıyor...

En ilginci de şu...

Sacit Aslan’ın kendisi de hapis cezası istemiyle yargılanıyor aynı davada...

Telefonda içi yanmış diyor ki:

“Bu haber değilse, Ece Erken’in incir çekirdeğini doldurmayacak lafından dolayı, 2.5 yıl hapis cezasıyla yargılanması mı haberdir?..”


***


Ona diyemiyorum ki, gazeteciliğin “salt habercilik” olduğu yıllar geçeli çok oldu...

Artık gazeteci kisvesi altında birilerinin koruduğu insanlar, ilişki içinde bulunduğu çevreler, haberlerin manipüle edilmesine ortak olduğu odaklar var...

Gazetecilik maalesef “Haber sadece haberdir... Babam olsa farketmez...” diyen muhabirleri ve gazetecileri çoktan yok etti...

O odaklar, sadece haberleri görmemekle kalsalar iyi...

Gazetecilik artık farklı odakların yürüttükleri psikolojik savaşların bir parçası haline getirildi...

Bu meslekte 32 yıl geçirdim...

Görmediğim hiçbir şey kalmadı diyebilirim...

Genel yayın yönetmenliği yaparken, müdürler, editörler, muhabirler, kameramanlar gazeteciliğe yönelik zaafımı bilirler, “Gazetecilere bir saldırı oldu mu köpürterek yanıma gelirlerdi... Büyütelim mi haberi Reha Bey?..”

Bilirlerdi ki “Büyüsüüünn...” diye ta diaframımdan ses vereceğim...

Ne acı!..

Öyle şeyler gördüm ve yaşadım ki gazetecilik adına, en kutsal gördüğüm “habercilik”i bile gözümde sorgular oldum...

Haberler hangi amaçla yapılıyor diye sorgular oldum...

Ben ki hayatımı haberden kazandım...

Şanımı, şöhretimi, paramı...

Habercilerin doğruluğunu sorgular oldum...

Hani demiş ya Sezar, yeğeni Brütüs’ün kendisine bıçak saplamaya hazırlandığını görünce...

“Sen de mi Brütüs... Öyleyse öl Sezar...” diye

Benimki de işte öyle bir şey...