Bu şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkede ödenen kurumlar vergisi yükü yüzde 15'ten aşağıdaysa uygulamayı yasalaştıran ülkeler, ilgili ülkenin almadığı vergi farkını tahsil edebilecek. Asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçmeyen ülkeler, vergileme haklarını bir başka ülkeye devretmiş oluyor.
Türkiye'de nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1024 grup yer alırken bunların ülkede 2 bin 134 işletmesi bulunuyor.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısının zarar beyan ettiği ya da hiç matrah bildirmediği halde yüksek cirolarla faaliyetlerini sürdürdüğü belirlendi. Bu konuda AB ve OECD uygulamalarını da inceleyen Bakanlık, mükelleflerin beyanları ile hasılat ve ödeme güçlerinin birbirleriyle kıyaslandığı hibrit bir model hazırladı.
Ödenecek kurumlar vergisi, beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek bulunacak vergiden yüksek olanı esas alınarak belirlenecek.
Ödenen asgari kurumlar vergisi, izleyen 5 hesap döneminde işletmelerin bundan daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği dönemlerde, ödenecek vergiden mahsup edilecek.
Bazı istisnalar (iştirak kazançları, emisyon primi kazançları gibi) asgari vergi hesaplamasında kazançtan indirilerek dikkate alınacak.
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması yapan mükelleflerin hakları korunacak. Yeni işe başlayan mükellefler 3 yıl asgari vergiden muaf olacak.