Rasim Ozan Ne İsa'ya Ne Musa'ya Yaranamadı!
SİYASETTE FAY KIRILDI MEDYADA TSUNAMİ OLDU!
Bir Derin Analiz:
Medya şu aralar bir tsunami ile çalkalanıyor. Siyasetten pek anlamam ama bu tsunamiye Ak Parti ile Cemaat arasındaki fay hattının kırılmaya başlaması yol açtı diye düşünüyorum. Bunun sebebi, iktidarın paylaşılamamasıdır. Yoksa çözüm süreci ve dershane olayları değil. İşin aslı bütün bunlar birer sebep değil sonuçtur. Rahmetli babam, "yokluk paylaşılabilir ama varlığı paylaşmak zordur" derdi. Nur içinde yatsın, ne kadar da haklıymış. Yıllar önce iktidar yürüyüşüne birlikte çıkanlar, ortak düşmanlarına karşı birlikte mücadele edenler, şimdi ortak düşmanları havlu atınca ve iş iktidarın paylaşılmasına ve kurgulamasına gelince, anlaşmazlığa düştüler...
MEDYADA ELLER TETİKTE!
Tabi bu fay kırığının medyada tsunami etkisi de gecikmedi. Medya patronları, televizyoncular ve köşe yazarları saflarını belirleyip mevziye geçtiler ve silahlarını karşı tarafa yönelttiler. Şimdilik eller tetikte bekliyorlar...
Medya patronları "dershane" olayına kendi pencerelerinden bakıp manşetlerini atarken, televizyoncular ve köşe yazarları da karşı tarafa, "tencere dibin kara, seninki benden kara"mesajlarıyla gözdağı veriyorlar... Bu bekleyişin ileride nelere yol açabileceğini ya da "Kaset Savaşları"na dönüp dönmeyeceğini birlikte göreceğiz...
N'OLUYO RASİM ABİ?
Çoğu medya mensubu saflarını belirlerken, bazıları iki arada bi'derede kalmış görünüyor. Rasim (Ozan Kütahyalı) Abi de bunlardan biri... İki cami arasındaki beynamaz gibi dolaşıp, "ne şiş yansın ne de kebap" diyor...
Balyoz, Ergenekon ve "28 Şubat" avcısı, değerli televizyoncu, siyaset, spor ve dahi magazin yorumcusu, derin analizci, komplo teorisyeni köşe yazarı Rasim Abimiz "kutsal amaçları"na darbe vurur endişesinden mi yoksa her iki tarafı idare etme amacıyla mı bilinmez safını net olarak belirlememiş görünüyor...
DİZİDEKİ "SADECE CEBİNİ DOLDURUYOR"
GÖNDERMESİ RASİM OZAN KÜTAHYALI'YA MI?
Son zamanlarda Ak Parti sözcülüğüne soyununca, "Hizmet" kanalı Samanyolu Tv’deki ‘Şefkat Tepe’ dizisinde, “Bilmem nereli arkadaş” olarak adlandırıldıktan sonra “ekranlarda boy gösteriyor ama sadece cebini dolduruyor” denilerek eleştirildi.
Rasim Abi durur mu? Durmaz! Hemen Sabah Gazetesi'ndeki köşesinden "Hocaefendi'ye açık mektup" göndererek günah çıkarttı.
"Muhterem Hocam" diye başladığı yazısında özetle, "2007-12 arası bu millet bu vesayetçi düzene karşı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi liderliğinde ayaklandı ve bu düzeni yıktı"diyerek arabuluculuğa soyundu.
Bununla da kalmayacak, medyadaki tsunamiyi akıl tutulması olarak nitelendirerek, "Şu akıl tutulması durumunu tek bir hamleyle bitirecek kişi sizsiniz. Zaten sizin de sözünüz dinlenmezse çok ama çok sancılı bir döneme gireriz" diyerek akıl verdi.
Ve nihayet, "... siz de bu meselenin geldiği korkunç vaziyetten rahatsızlığınızı belirttiniz. Çok haklısınız. Şu an her gün daha da büyüyen bu yangını bir hamlesiyle söndürebilecek kudrette tek ama tek kişi var: O da sizsiniz Hocam" diyerek nedamet getirdi...
RASİM OZAN KÜTAHYALI'NIN 5 YILLIK KAZANCI NE?
Belli ki Rasim Abi "Şefkat Tepe" dizisinde kendisine "...sadece cebini dolduruyor” eleştirisine pek içerlemiş. Oysa, daha bir kaç gün önce katıldığı bir TV programında,"medyadan çekilme şartını" açıklarken, "Beş senelik benim şu an kazandığım parayı peşin versinler medyadan çekilirim. Umurumda falan değil. Gazeteci olayım televizyoncu olayım hiç öyle bir derdim yok.” dememiş miydi? Rasim Abi, keşke 5 yıllık kazancının ne olduğunu da açıklasaydı da, dudaklarımızın uçuklaması pahasına biz de bilseydik!
NEDEN 5 RASİM ABİ?
Peki bundan sonra ne oldu?
Bundan sonra Rasim Abi, "Resmi Tek Twitter Hesabı"(!)nda "Hocaefendi'ye açık mektubumdan sonra 5 gün yazılarıma ara veriyorum" diye yazdı. Ancak nedenini yazmadı. Ve bu tvit, kafaları karıştırdı. Rasim Abi "5"le mi kafayı bozmuştu? 5 yıllık kazancı verilince"mesleği" bırakacağını söyleyen Rasim Abi neden yazılarına 5 gün ara vermişti? yoksa birileri 5 günlük kazancını verip "5 gün de olsa sus" mu demişti?
Şaka bir yana, medya kulislerinde bu "ara verme" kararının kendisine ait olmadığı; kararın, gazete yönetimi tarafından alındığı konuşuluyor.
RASİM ABİ NE İSA'YA NE DE MUSA'YA YARANAMADI!
Ben söyleyenlerin yalancısıyım, Ak Parti'ye yakın gazete yönetimi, Rasim Abi'nin bu yalpalamaları nedeniyle böyle bir karar almış. Yani Rasim Ozan Kütahyalı, "Ne İsa'ya Ne de Musa'ya yaranamamış" görünüyor. Eee, tsunami medyadaki "kanaat önderleri"ne saflarını seçmeye zorlarken, "Hem karnım doysun, hem de pastam bitmesin!" olmuyor. Ne demişti bir devlet büyüğümüz? Bi'taraf olan, bertaraf olur!
Hadi Bakalım Kolay Gelsin!
KESKİN KALEM
[email protected]
Bir Derin Analiz:
Medya şu aralar bir tsunami ile çalkalanıyor. Siyasetten pek anlamam ama bu tsunamiye Ak Parti ile Cemaat arasındaki fay hattının kırılmaya başlaması yol açtı diye düşünüyorum. Bunun sebebi, iktidarın paylaşılamamasıdır. Yoksa çözüm süreci ve dershane olayları değil. İşin aslı bütün bunlar birer sebep değil sonuçtur. Rahmetli babam, "yokluk paylaşılabilir ama varlığı paylaşmak zordur" derdi. Nur içinde yatsın, ne kadar da haklıymış. Yıllar önce iktidar yürüyüşüne birlikte çıkanlar, ortak düşmanlarına karşı birlikte mücadele edenler, şimdi ortak düşmanları havlu atınca ve iş iktidarın paylaşılmasına ve kurgulamasına gelince, anlaşmazlığa düştüler...
MEDYADA ELLER TETİKTE!
Tabi bu fay kırığının medyada tsunami etkisi de gecikmedi. Medya patronları, televizyoncular ve köşe yazarları saflarını belirleyip mevziye geçtiler ve silahlarını karşı tarafa yönelttiler. Şimdilik eller tetikte bekliyorlar...
Medya patronları "dershane" olayına kendi pencerelerinden bakıp manşetlerini atarken, televizyoncular ve köşe yazarları da karşı tarafa, "tencere dibin kara, seninki benden kara"mesajlarıyla gözdağı veriyorlar... Bu bekleyişin ileride nelere yol açabileceğini ya da "Kaset Savaşları"na dönüp dönmeyeceğini birlikte göreceğiz...
N'OLUYO RASİM ABİ?
Çoğu medya mensubu saflarını belirlerken, bazıları iki arada bi'derede kalmış görünüyor. Rasim (Ozan Kütahyalı) Abi de bunlardan biri... İki cami arasındaki beynamaz gibi dolaşıp, "ne şiş yansın ne de kebap" diyor...
Balyoz, Ergenekon ve "28 Şubat" avcısı, değerli televizyoncu, siyaset, spor ve dahi magazin yorumcusu, derin analizci, komplo teorisyeni köşe yazarı Rasim Abimiz "kutsal amaçları"na darbe vurur endişesinden mi yoksa her iki tarafı idare etme amacıyla mı bilinmez safını net olarak belirlememiş görünüyor...
DİZİDEKİ "SADECE CEBİNİ DOLDURUYOR"
GÖNDERMESİ RASİM OZAN KÜTAHYALI'YA MI?
Son zamanlarda Ak Parti sözcülüğüne soyununca, "Hizmet" kanalı Samanyolu Tv’deki ‘Şefkat Tepe’ dizisinde, “Bilmem nereli arkadaş” olarak adlandırıldıktan sonra “ekranlarda boy gösteriyor ama sadece cebini dolduruyor” denilerek eleştirildi.
Rasim Abi durur mu? Durmaz! Hemen Sabah Gazetesi'ndeki köşesinden "Hocaefendi'ye açık mektup" göndererek günah çıkarttı.
"Muhterem Hocam" diye başladığı yazısında özetle, "2007-12 arası bu millet bu vesayetçi düzene karşı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi liderliğinde ayaklandı ve bu düzeni yıktı"diyerek arabuluculuğa soyundu.
Bununla da kalmayacak, medyadaki tsunamiyi akıl tutulması olarak nitelendirerek, "Şu akıl tutulması durumunu tek bir hamleyle bitirecek kişi sizsiniz. Zaten sizin de sözünüz dinlenmezse çok ama çok sancılı bir döneme gireriz" diyerek akıl verdi.
Ve nihayet, "... siz de bu meselenin geldiği korkunç vaziyetten rahatsızlığınızı belirttiniz. Çok haklısınız. Şu an her gün daha da büyüyen bu yangını bir hamlesiyle söndürebilecek kudrette tek ama tek kişi var: O da sizsiniz Hocam" diyerek nedamet getirdi...
RASİM OZAN KÜTAHYALI'NIN 5 YILLIK KAZANCI NE?
Belli ki Rasim Abi "Şefkat Tepe" dizisinde kendisine "...sadece cebini dolduruyor” eleştirisine pek içerlemiş. Oysa, daha bir kaç gün önce katıldığı bir TV programında,"medyadan çekilme şartını" açıklarken, "Beş senelik benim şu an kazandığım parayı peşin versinler medyadan çekilirim. Umurumda falan değil. Gazeteci olayım televizyoncu olayım hiç öyle bir derdim yok.” dememiş miydi? Rasim Abi, keşke 5 yıllık kazancının ne olduğunu da açıklasaydı da, dudaklarımızın uçuklaması pahasına biz de bilseydik!
NEDEN 5 RASİM ABİ?
Peki bundan sonra ne oldu?
Bundan sonra Rasim Abi, "Resmi Tek Twitter Hesabı"(!)nda "Hocaefendi'ye açık mektubumdan sonra 5 gün yazılarıma ara veriyorum" diye yazdı. Ancak nedenini yazmadı. Ve bu tvit, kafaları karıştırdı. Rasim Abi "5"le mi kafayı bozmuştu? 5 yıllık kazancı verilince"mesleği" bırakacağını söyleyen Rasim Abi neden yazılarına 5 gün ara vermişti? yoksa birileri 5 günlük kazancını verip "5 gün de olsa sus" mu demişti?
Şaka bir yana, medya kulislerinde bu "ara verme" kararının kendisine ait olmadığı; kararın, gazete yönetimi tarafından alındığı konuşuluyor.
RASİM ABİ NE İSA'YA NE DE MUSA'YA YARANAMADI!
Ben söyleyenlerin yalancısıyım, Ak Parti'ye yakın gazete yönetimi, Rasim Abi'nin bu yalpalamaları nedeniyle böyle bir karar almış. Yani Rasim Ozan Kütahyalı, "Ne İsa'ya Ne de Musa'ya yaranamamış" görünüyor. Eee, tsunami medyadaki "kanaat önderleri"ne saflarını seçmeye zorlarken, "Hem karnım doysun, hem de pastam bitmesin!" olmuyor. Ne demişti bir devlet büyüğümüz? Bi'taraf olan, bertaraf olur!
Hadi Bakalım Kolay Gelsin!
KESKİN KALEM
[email protected]