Rasim Ozan Kütahyalı Ertuğrul Özkök'e sert çıktı: Cadı avının fitilini niye ateşliyor?
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün dün köşesine Cumhuriyet gazetesinin Akıncı Üssü iddianamesiyle ilgili haberini taşımasına Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'dan ilginç bir çıkış geldi.
Sabah köşe yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Cumhuriyet gazetesinin
Akıncı Üssü iddianamesiyle ilgili haberini köşesine taşıyan
Hürriyet yazarı hakkında "Dün Ertuğrul Özkök bile yapılmak istenen
cadı avının sloganı olan siyasi ayak sözünü tamamen yalan bir
haberi anarak zikrediyor. Üstüne bir de 15 Temmuz'un kontrollü bir
darbe olduğunu söylüyor" görüşünü dile getirdi.
"Türkiye'de şu an bu mesele siyasi kesimlerin birbirini avlama
yarışının vesilesi haline döndü" yorumunda bulunan Kütahyalı,
"Özkök sonunda kendini ve grubunu da avlayacak bir cadı avının
fitilini niye ateşliyor bilmiyorum. CHP ve malum medya 'siyasi
ayak' sözüyle çok açık ki bazı AK Partili siyasetçileri avlamak
istiyor. İlk olarak da şu an güçten düşmüş siyasetçileri gözlerine
kestiriyorlar çünkü bu avların daha kolay olacağını düşünüyorlar.
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ilk zikredilen ve
tutuklanması istenen hedefler" ifadesini dile getirdi.
Özkök dünkü yazısında şunları yazmıştı:
"Üst akıl’ denilen hurafe, Akıncı Hava Üssü iddianamesine de
girmiş. Eğer bu dava, bu mantıkla sürdürülürse, şuraya yazıyorum,
dünkü Cumhuriyet gazetesinde iddia edildiği gibi, iddianame önce
Adalet Bakanı’na götürülüp, orada darbenin 'siyasi ayağı' ile
ilgili bölümler gerçekten rötuşlanmışsa, 15 temmuz günü MİT ve
Genelkurmay Başkanlığı’nda yaşanan olay tam açığa çıkarılmazsa, MİT
Müsteşarı, Cumhurbaşkanı'nın Koruma Müdürü’nü arayıp gerçekten 'Sen
orayı koruyabilecek durumda mısın' diye sormuşsa ve Koruma Müdürü
bunu Cumhurbaşkanı’na söylememişse, iddianame bu konularda tek
kelime bile etmiyorsa, Adil Öksüz’ün nasıl serbest bırakıldığı
inandırıcı biçimde ortaya çıkarılmazsa, şuraya yazıyorum, tarih, 15
temmuz darbesini, bugün bu 'üst akıl' iddianamesindeki tezlerle
yazmayacak"
Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sabah gazetesinde bugün yayımlanan '15
Temmuz’un siyasi ayağı tutuklanacak mı?' başlıklı yazısı şöyle:
15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünün siyasi ayağı var mı ve bu
isimler tutuklanacak mı? Bu konuyu hem hükümet hem muhalefet
birbirini vurma amaçlı ele alıyor.
Biz serinkanlı biçimde ve siyasi tarihimizden örneklerle
irdeleyelim...
***
Bir darbenin siyasi ayağı iki türlü olabilir...
Birincisi 1971'de CHP Konya milletvekili Fakih Özfakih'in
örneklediği gibi doğrudan 9 Martçı darbeci cuntanın içinde olma
halidir. CHP'li Özfakih fanatik ve provokatör bir darbecidir.
Faruk Gürler'i ve diğer subayları darbe için ilk gaza getiren
kendisidir.
Bunları da övünerek anlatmıştır. Hatta Faruk Gürler düğmeye
basmadığı için Gürler'i öldürmeyi bile tasarlamıştır...
***
15 Temmuz'un plan aşamasında CHP'li Özfakih gibi bir siyasetçi var
mıdır? Şu anki bulgularla yok gözüküyor. Öte yandan devletin içinde
bir kurum 2013 sonunda AK Parti'den ayrılan iki eski bakan da dahil
bazı mebusların ve halen CHP'li olan kimi milletvekillerinin tıpkı
Özfakih gibi bu işin doğrudan içinde olduğunu değerlendiriyor. Eğer
bu durum netleşirse şüphesiz bu isimler tutuklanırlar...
***
İkinci olarak darbecilerin 15 Temmuz öncesi hazırladığı bakanlar
kurulu listesinde olan siyasetçiler olabilir. Tabii eğer böyle bir
liste varsa o siyasetçilerin suçlanabilmesi için de bundan haberdar
olması ve 15 Temmuz öncesi darbecilerle ilişki içinde olması
gerekir.
Mesela 9 Mart'çıların bakanlar kurulu listesinde Altan Öymen de
vardı ama Öymen bundan asla haberi olmadığı şeklinde savunma yaptı
hep. Şu anki bulgulara göre böyle bir liste yok.
Varsa muhakkak ortaya çıkacaktır. Öte yandan 27 Mayıs,12 Mart ve 12
Eylül'ün de böyle bir bakanlar kurulu listesi yoktu. Darbe olduktan
sonra darbeciler müzakere ile bakanları belirledi. Zaten darbe
olduktan sonra herkes darbecilere yalakalık kuyruğuna
girmişti...
***
Türkiye'de şu an bu mesele siyasi kesimlerin birbirini avlama
yarışının vesilesi haline döndü. Dün Ertuğrul Özkök bile yapılmak
istenen cadı avının sloganı olan siyasi ayak sözünü tamamen yalan
bir haberi anarak zikrediyor.
Üstüne bir de 15 Temmuz'un kontrollü bir darbe olduğunu söylüyor.
Özkök sonunda kendini ve grubunu da avlayacak bir cadı avının
fitilini niye ateşliyor bilmiyorum. CHP ve malum medya "siyasi
ayak" sözüyle çok açık ki bazı AK Partili siyasetçileri avlamak
istiyor.
İlk olarak da şu an güçten düşmüş siyasetçileri gözlerine
kestiriyorlar çünkü bu avların daha kolay olacağını
düşünüyorlar...
***
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ilk zikredilen ve
tutuklanması istenen hedefler. Durum o kadar tuhaf ki Hürriyet'te
aynı gün bir köşede bu isimlerin 15 Temmuz'un siyasi ayağı
oldukları ima edilerek yargılanması istenirken başka bir köşedebu
isimler Erdoğan'a karşı umut olarak anılıyor.
Oysa Erdoğan engeli olmasa bu siyasetçileri ve onlara yakın
isimleri bir gün içinde tutuklayacak güçlü bir irade olduğu yerde
duruyor. Bu üç siyasetçiyi ise onlara yakın medya aktörleri değil
bu üç isme de çok uzak olan Cem Küçük savunuyor. TV tartışmalarında
her siyasi ayak denip bu üç ismin tutuklanması ima edildiğinde
"Böyle bir işe girerseniz siz tutuklanırsınız" diye karşı tarafa
yükleniyor. Bu söylemin büyük tuzak olduğunu ve esas 2014-16 arası
FETÖ ile işbirliği yapan herkesin en nihayetinde tutuklanacağını
söylüyor. Tahliye edilen 21 kişinin yeniden tutuklanması da tam bu
olayın üzerine geliyor.
Muhalif kesim de AK Partili siyasetçilerin bu işten sorumlu
olduğunu ve ileride onların tutuklanacağını söylüyor. Bu garip
tutuklatma yarışı daha ne kadar sürecek ve sonunda bu iş nereye
varacak göreceğiz...
***
Benim bu konuya bakışım ve düşüncem çok farklı. Onu da yarın
yazacağım...