16 Ara 2013 12:33
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:49
Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Hakan'ı nasıl tutuklatacaktı?
Emre Uslu, Taraf'taki köşe yazısında bugün Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın nasıl tutuklanma aşamasına geldiğini okurla paylaştı.
Odatv davasının başladığı dönemlerde Ahmet Hakan'ın Odatv'nin
sahibi Soner Yalçın'la iyi olduğunu ancak Rasim Ozan Kütahyalı'nın
Hakan'a karşı negatif bir tutum içinde olduğunu belirten Uslu'nun
yazısı şu şekilde:
"O polisler konuştu...
Ne zaman hükümet ile Cemaat arasında bir olay olsa medyada belli merkezlerden beslenen bir ekip konuyu KCK operasyonları ve 7 Şubat’ta Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasına bağlar. Tartışmayı biraz daha alevlendirmek isteyenler KCK operasyonlarına getirir, Cemaat’in polisleri hükümete rağmen KCK operasyonları yaptı, hatta Cengiz Çandar, Mesut Yeğen ve Ferhat Kentel tutuklanacaktı, yaygarasını koparırlar. Şimdilerde buna bir de Ahmet Hakan eklendi.
Bu konuyu 7 Şubat sürecinden sonra tasfiye edilmiş polislerle konuştum. Net sorular sordum net cevaplar aldım. KCK operasyonlarını konuşmadan önce Ahmet Hakan nasıl “tutuklanacaktı” onu anlatayım. Çünkü o tutuklamanın 1. elden şahidiyim ve davası KCK ile ilgili değil Odatv davası ile ilgili.
Odatv davası başladığı dönemlerde Ahmet Hakan’ın arası Odatv’nin sahibi Soner Yarçın ve ekibi ile iyiydi. Rasim Ozan Kütahyalı ise her ne sebeple bilemiyorum Ahmet Hakan’a karşı negatif bir tutum içindeydi. Odatv davası başlayınca, Rasim Ozan Kütahyalı daha az Odatv aleyhinde ama daha çok Ahmet Hakan aleyhinde yazılar yazmaya başladı. (Rasim Ozan’ı yakından tanıyanlar onun değişik menfaat hesaplarıyla bu tip operasyonel yazılar yazdığının şahididir.) O dönem Rasim Ozan Kütahyalı beni sık sık arayıp Ahmet Hakan aleyhinde yazı yazmamı isterdi. Ahmet Hakan’ın Odatv’cilerle beraber olduğunu, onlar adına operasyon yaptığını iddia ederdi. Hatta bir seferinde Ahmet Hakan’ın tutuklanacağını ifade edip kendisinin bu minvalde yazılar yazıp konuşmalar yaptığını anlatıp, bana da “Sen Emniyet kökenlisin sen de yazarsan daha etkili olur ” minvalinde yönlendirmeler yaptı. Bunun üzerine Emniyet’e gidip dostlarıma Ahmet Hakan’ın tutuklanıp tutuklanmayacağını sordum. Ne alakası var diye karşı çıktılar. Tabii ki böyle bir yazı yazmadım.
Daha sonra Rasim Ozan’ı yakından tanıyan kişiler Rasim’in insanları tasfiye etmek için bu tip işlere girişebileceğini anlattılar. Doğrusu o olaydan sonra Rasim ile irtibatımı azalttım. Zaten yüz yüze bir defa görüştüm, telefon irtibatımı da kestim.
Yani sizin anlayacağınız, evet, Ahmet Hakan tutuklanmayacaktı ama Rasim Ozan Kütahyalı tutuklayacaktı elinden gelse. Zira ne polis fezlekesinde ne savcılık aşamasında ne de Odatv davasında Ahmet Hakan’ın adı geçiyor.
Nitekim Odatv davasına bakan polislerle de konuştum. Onlar da Ahmet Hakan’ın uzaktan veya yakından Odatv davasında sanık veya tanık olarak adının bile geçmediğini ifade ediyor."
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.
"O polisler konuştu...
Ne zaman hükümet ile Cemaat arasında bir olay olsa medyada belli merkezlerden beslenen bir ekip konuyu KCK operasyonları ve 7 Şubat’ta Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasına bağlar. Tartışmayı biraz daha alevlendirmek isteyenler KCK operasyonlarına getirir, Cemaat’in polisleri hükümete rağmen KCK operasyonları yaptı, hatta Cengiz Çandar, Mesut Yeğen ve Ferhat Kentel tutuklanacaktı, yaygarasını koparırlar. Şimdilerde buna bir de Ahmet Hakan eklendi.
Bu konuyu 7 Şubat sürecinden sonra tasfiye edilmiş polislerle konuştum. Net sorular sordum net cevaplar aldım. KCK operasyonlarını konuşmadan önce Ahmet Hakan nasıl “tutuklanacaktı” onu anlatayım. Çünkü o tutuklamanın 1. elden şahidiyim ve davası KCK ile ilgili değil Odatv davası ile ilgili.
Odatv davası başladığı dönemlerde Ahmet Hakan’ın arası Odatv’nin sahibi Soner Yarçın ve ekibi ile iyiydi. Rasim Ozan Kütahyalı ise her ne sebeple bilemiyorum Ahmet Hakan’a karşı negatif bir tutum içindeydi. Odatv davası başlayınca, Rasim Ozan Kütahyalı daha az Odatv aleyhinde ama daha çok Ahmet Hakan aleyhinde yazılar yazmaya başladı. (Rasim Ozan’ı yakından tanıyanlar onun değişik menfaat hesaplarıyla bu tip operasyonel yazılar yazdığının şahididir.) O dönem Rasim Ozan Kütahyalı beni sık sık arayıp Ahmet Hakan aleyhinde yazı yazmamı isterdi. Ahmet Hakan’ın Odatv’cilerle beraber olduğunu, onlar adına operasyon yaptığını iddia ederdi. Hatta bir seferinde Ahmet Hakan’ın tutuklanacağını ifade edip kendisinin bu minvalde yazılar yazıp konuşmalar yaptığını anlatıp, bana da “Sen Emniyet kökenlisin sen de yazarsan daha etkili olur ” minvalinde yönlendirmeler yaptı. Bunun üzerine Emniyet’e gidip dostlarıma Ahmet Hakan’ın tutuklanıp tutuklanmayacağını sordum. Ne alakası var diye karşı çıktılar. Tabii ki böyle bir yazı yazmadım.
Daha sonra Rasim Ozan’ı yakından tanıyan kişiler Rasim’in insanları tasfiye etmek için bu tip işlere girişebileceğini anlattılar. Doğrusu o olaydan sonra Rasim ile irtibatımı azalttım. Zaten yüz yüze bir defa görüştüm, telefon irtibatımı da kestim.
Yani sizin anlayacağınız, evet, Ahmet Hakan tutuklanmayacaktı ama Rasim Ozan Kütahyalı tutuklayacaktı elinden gelse. Zira ne polis fezlekesinde ne savcılık aşamasında ne de Odatv davasında Ahmet Hakan’ın adı geçiyor.
Nitekim Odatv davasına bakan polislerle de konuştum. Onlar da Ahmet Hakan’ın uzaktan veya yakından Odatv davasında sanık veya tanık olarak adının bile geçmediğini ifade ediyor."
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.