04 Mar 2014 16:39 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:58

Radikal yazarından şok analiz; Düşkünler evi olarak Survivor

Sezonu açan Survivor'ı popüler kültür ve sosyolojik açıdan analiz eden Radikal yazarı yarışmanın katılımcılar açısından bir "düşkünler evi" olduğunu yazdı...

İlk bölümüyle sezonu açan Survivor 2014 yarışması gündemde geniş yer bulurken Radikal gazetesi yazarı Tayfun Atay çarpıcı bir survivor analizine imza attı. Yarışmaya katılan "ünlüler" ve "gönüller" takımlarının profilini masaya yatıran Atay "ünlü olmak izeteyen gönüllüler ile az ünlülerin" yarışmasına farklı bir bakış açısı sundu. Yarışmanın katılımcılar açısından bir "düşkünler evi" niteliği taşıdığını savunan Atay, survivor'ın pornografik kimliğini analiz etti.

İşte Atay'ın yazısındaki ilgili bölüm:

SURVIVOR BİR DÜŞKÜNLER EVİDİR

'Survivor’ bir ‘düşkünler evi’dir. Katılanlar bağlamında...

‘Gönüllüler’, ünlülüğe gönüllüdür. Gönlünden ünlülük geçen, ünlü olma arzusuyla yanıp tutuşan, aslında çoğu ünlü olmak için hanidir uğraşsa da duvara toslamış biçarelerdir. Can havliyle son bir çırpınış daha sergilemek için oradadırlar. Ama daha acısı, karşı takıma, ‘Ünlüler’e baktıklarında da ‘baştan yeniklik’ duygusuyla sarmalanmıştır içleri. Orada gerçekleşmemiş bir arzunun resmini görürler. Bu gerçekleşmemiş arzunun türevi bir hınçla da motive olurlar.

ÇAPTAN DÜŞMÜŞ YARIM YAMALAK ÜNLÜLER

Hâlbuki ‘Ünlüler’ kategorisi de aslında tatlı bir ilüzyondur. Eski ya da çaptan düşmüş ünlüler; belli-spesifik bir etkinlik alanında aşina olunan sınırlı kapasitede ünlüler; nihayet yakın zamanda yani an içerisinde ünlenme sürecine girse de bu yolda mesafe katedememiş yarım-yamalak ünlülerdir karşınıza çıkanlar...

GERÇEK ÜNLÜLER SURVİVOR'A TENEZZÜL ETMEZ

Yaşanan an itibarıyla ünlü olarak aklınıza gelen isimler ‘Survivor’a tenezzül etmemektedir. Aksine ‘ünlü’ye düşen, aynen Şahan Gökbakar’ın yaptığı gibi (‘Recep İvedik-4’) ‘Survivor’ın çatır çatır parodisine girişmek olabilir. ‘Gerçek’ ünlü, ‘Survivor’da nesneleşmez, ‘Survivor’ı nesneleştirir. Gerçekten ünlü olanlar için ‘Survivor’ geyik muhabbetlerinin mezesidir.

SURVIVOR AYNI ZAMANDA BİR TUZAKTIR

Bu söylenenlere paralel olarak ‘Survivor’ bir bakıma da ‘tuzak’tır. Ona ‘ünlü’ nitelemesiyle katılanlar bağlamında...
Ünlü olan, ünlü kalmak isteyen veyahut da zamanında saygın bir üne sahip olmuş ve buna halel gelmesini istemeyenlerin ‘Survivor’ tuzağına düşmemek için dikkatli olmaları gerekir. Ben şahsen geçen sene Ümit Karan’ın bu tuzağa düştüğü kanaatindeyim. Bu sene de İsmail Baki’yi gördüm, üzüldüm.

Performansı yabana atılamayacak, bu köşede de bir değerlendirmesini yaptığımız bu yetenekli komedyen arkadaşımız sanırım arzu ettiği yükseliş ivmesini yakalayamamanın sabırsızlığıyla bu etkinliğe katıldı ve bence hata yaptı.

ORADA NE İŞİ VAR İSMAİL BAKİ?

Henüz yolun başındayken orada ne işin var İsmail?! Bak daha ilk gün oyunlarda madara oldun! Ömrü boyunca zekâsını değil kasını konuşturmuş ‘yırtma’ derdinde bir grup ‘yırtıcı’nın içine neden girdin? ‘Acunsal enerji’nin tufasına nasıl geldin?..

Aralarda da sanatından örnekler serpiştirmeye çalışıyorsun. İsmail orada mizah yapmakla ‘komik’ olsan da kimse onlara gülmez. ‘Survivor’da insanlar, denizin kıyısında ürettiğin komediye değil parkurlarda uğradığın hezimete gülerler. Ah İsmail ah!..

SURVİVOR BİR PORNOGRAFİDİR

Bu noktadan hareketle de ‘Survivor’ bir ‘pornografi’dir. Hepimiz bağlamında...

Biz ‘sıradan insanlar’ açısından hayatımızda tanınır-bilinir (‘ünlü’) olmuş veya tanınır-bilinir olmaya ‘gönüllü’ bir grup insanın birbirini yemesini, tökezleyip düşmesini, karizmayı çizmesini, şiddeti şiddetle yıkamasını izlemenin doyumsuz bir hazzı vardır.

Bu, ‘pornografi’dir.

Ve bu ‘pornografik’ temsilde itici güç oluşturan figürler, ünlü-gönüllü fark etmeksizin hep olagelir. Nihat Doğan böyleydi. Geçen yıl ‘gönüllü Duygu’ böyleydi. Bu sene de ilk bölümde hemen kendini belli eden ‘gönüllü’ kardeşimiz Turabi böyle...

Yazının tamamı için tıklayınız