Radikal yazarından şok analiz; Düşkünler evi olarak Survivor
Sezonu açan Survivor'ı popüler kültür ve sosyolojik açıdan analiz eden Radikal yazarı yarışmanın katılımcılar açısından bir "düşkünler evi" olduğunu yazdı...
İlk bölümüyle sezonu açan Survivor 2014 yarışması gündemde geniş
yer bulurken Radikal gazetesi yazarı Tayfun Atay çarpıcı bir
survivor analizine imza attı. Yarışmaya katılan "ünlüler" ve
"gönüller" takımlarının profilini masaya yatıran Atay "ünlü olmak
izeteyen gönüllüler ile az ünlülerin" yarışmasına farklı bir bakış
açısı sundu. Yarışmanın katılımcılar açısından bir "düşkünler evi"
niteliği taşıdığını savunan Atay, survivor'ın pornografik kimliğini
analiz etti.
İşte Atay'ın yazısındaki ilgili bölüm:
SURVIVOR BİR DÜŞKÜNLER EVİDİR
'Survivor’ bir ‘düşkünler evi’dir. Katılanlar
bağlamında...
‘Gönüllüler’, ünlülüğe gönüllüdür. Gönlünden ünlülük geçen, ünlü
olma arzusuyla yanıp tutuşan, aslında çoğu ünlü olmak için hanidir
uğraşsa da duvara toslamış biçarelerdir. Can havliyle son bir
çırpınış daha sergilemek için oradadırlar. Ama daha acısı, karşı
takıma, ‘Ünlüler’e baktıklarında da ‘baştan yeniklik’ duygusuyla
sarmalanmıştır içleri. Orada gerçekleşmemiş bir arzunun resmini
görürler. Bu gerçekleşmemiş arzunun türevi bir hınçla da motive
olurlar.
ÇAPTAN DÜŞMÜŞ YARIM YAMALAK ÜNLÜLER
Hâlbuki ‘Ünlüler’ kategorisi de aslında tatlı bir ilüzyondur. Eski
ya da çaptan düşmüş ünlüler; belli-spesifik bir etkinlik alanında
aşina olunan sınırlı kapasitede ünlüler; nihayet yakın zamanda yani
an içerisinde ünlenme sürecine girse de bu yolda mesafe katedememiş
yarım-yamalak ünlülerdir karşınıza çıkanlar...
GERÇEK ÜNLÜLER SURVİVOR'A TENEZZÜL ETMEZ
Yaşanan an itibarıyla ünlü olarak aklınıza gelen isimler
‘Survivor’a tenezzül etmemektedir. Aksine ‘ünlü’ye düşen, aynen
Şahan Gökbakar’ın yaptığı gibi (‘Recep İvedik-4’) ‘Survivor’ın
çatır çatır parodisine girişmek olabilir. ‘Gerçek’ ünlü,
‘Survivor’da nesneleşmez, ‘Survivor’ı nesneleştirir. Gerçekten ünlü
olanlar için ‘Survivor’ geyik muhabbetlerinin mezesidir.
SURVIVOR AYNI ZAMANDA BİR TUZAKTIR
Bu söylenenlere paralel olarak ‘Survivor’ bir bakıma da ‘tuzak’tır.
Ona ‘ünlü’ nitelemesiyle katılanlar bağlamında...
Ünlü olan, ünlü kalmak isteyen veyahut da zamanında saygın bir üne
sahip olmuş ve buna halel gelmesini istemeyenlerin ‘Survivor’
tuzağına düşmemek için dikkatli olmaları gerekir. Ben şahsen geçen
sene Ümit Karan’ın bu tuzağa düştüğü kanaatindeyim. Bu sene de
İsmail Baki’yi gördüm, üzüldüm.
Performansı yabana atılamayacak, bu köşede de bir değerlendirmesini
yaptığımız bu yetenekli komedyen arkadaşımız sanırım arzu ettiği
yükseliş ivmesini yakalayamamanın sabırsızlığıyla bu etkinliğe
katıldı ve bence hata yaptı.
ORADA NE İŞİ VAR İSMAİL BAKİ?
Henüz yolun başındayken orada ne işin var İsmail?! Bak daha ilk gün
oyunlarda madara oldun! Ömrü boyunca zekâsını değil kasını
konuşturmuş ‘yırtma’ derdinde bir grup ‘yırtıcı’nın içine neden
girdin? ‘Acunsal enerji’nin tufasına nasıl geldin?..
Aralarda da sanatından örnekler serpiştirmeye çalışıyorsun. İsmail
orada mizah yapmakla ‘komik’ olsan da kimse onlara gülmez.
‘Survivor’da insanlar, denizin kıyısında ürettiğin komediye değil
parkurlarda uğradığın hezimete gülerler. Ah İsmail ah!..
SURVİVOR BİR PORNOGRAFİDİR
Bu noktadan hareketle de ‘Survivor’ bir ‘pornografi’dir. Hepimiz
bağlamında...
Biz ‘sıradan insanlar’ açısından hayatımızda tanınır-bilinir
(‘ünlü’) olmuş veya tanınır-bilinir olmaya ‘gönüllü’ bir grup
insanın birbirini yemesini, tökezleyip düşmesini, karizmayı
çizmesini, şiddeti şiddetle yıkamasını izlemenin doyumsuz bir hazzı
vardır.
Bu, ‘pornografi’dir.
Ve bu ‘pornografik’ temsilde itici güç oluşturan figürler,
ünlü-gönüllü fark etmeksizin hep olagelir. Nihat Doğan böyleydi.
Geçen yıl ‘gönüllü Duygu’ böyleydi. Bu sene de ilk bölümde hemen
kendini belli eden ‘gönüllü’ kardeşimiz Turabi böyle...
Yazının tamamı için tıklayınız