20 Ağu 2014 12:04
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:35
Radikal yazarından PKK heykeli bombaları! O pozu hangi kanal yayınladı?
Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran bugünkü yazısında Lice'de dün kaldırılan PKK heykeliyle ilgili bomba ayrıntıları paylaştı.
PKK'nın yapılanması YDG-H’ın olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından ‘o heykele dokunursanız kimse bizi tutamaz’ şeklindeki mesaj, 500 binden fazla takipçisi olan ve Fethullah Gülen’in sitesi Herkul.org’un yöneticisi retweet etmiş.
Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran'ın iddiasına göre yıkılan PKK heykelinin askerlerce çiğnendiği fotoğrafı da Cihan Haber Ajansı servis etti, Samanyolu saatlerce yayınladı.
PKK heykeli konusunda ilginç detaylar paylaşan Ezgi Başaran, AK Parti düşmanlığı yüzünden cemaati Sözcü hissiyatıyla davranmakla eleştiriyor.
Çözüm sürecinde kritik aşama gelinirken yine karanlık eller devreye mi giriyor? Öcalan'ın silahlara veda niteliği taşıyan açıklamalarının öncesi ve sonrasında yaşananlar tesadüf mü? Radikal yazarı Ezgi Başaran'a göre değil. Lice'de heykel olayındaki tuhaflıkları kaleme alan yazar, önce iki kilit soruyu gündeme getirdi:
HEYKELİ KİM DİKTİ?
BİR: Heykeli oraya kim dikti? Belli değil. Daha doğrusu ne Diyarbakır’daki Kürt siyasi hareketinin temsilcileri ne de örgütün yurtdışındaki izleyenleri ve medyasında buna değinen, değinmek isteyen var. Görüştüğüm kaynaklar da ‘Kimdir vallahi tam bilemiyoruz’ noktasının ötesine geçmiyor.
İKİ: O heykeli 15 Ağustos günü, öyle gizli saklı, karanlık bir kuytuda değil, gayet aleni biçimde getirip Lice’ye nasıl diktiler? Normal şartlarda kuş uçurtmayan güvenlik güçlerinden “Hoop hemşehrim ne iş?!” diyen çıkmadı. “Hele siz bi dikin de, milliyetçilik damarları kaşınmış Türkler köpürsün. Bak biz o zaman gösteririz” der gibi… Sizce de tuhaf değil mi?"
O TWITI KİM RETWEET ETTİ?
Başaran, asıl bomba iddiasını yazısının sonuna sakladı. 17 Aralık süreciyle birlikte hükümetle kanlı bıçaklı olan cemaatin yayın organlarının heykel olayını kamuoyuna nasıl yansıttığını yazar böyle anlatıyor:
"Dünkü heykel olayından yaklaşık 12 saat önce (PKK’nin Kandil’deki liderlerden Duran Kalkan tarafından yakın zamanda Sterk TV’de yayınlanan röportajda bir parça eleştirilen) YDG-H’ın olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından ‘o heykele dokunursanız kimse bizi tutamaz’ minvalinde bir mesaj yayıldı.
İşin ilginci bu mesaj değil. Bu mesajın yayılmasına 500 binden fazla takipçisi olan ve Fethullah Gülen’in sitesi Herkul.org’un yöneticisinin retweet ederek iştirak etmesi yadırgatıcıydı.
OLAY HEYKEL POZUNU CEMAATİN HABER AJANSI VE KANALI YAYINLADI
Bir de fotoğraf hadisesi var. Heykel yıkıldıktan sonra yüzleri gizlenen birkaç askerin devrilen heykelin yüzüne postallarıyla bastıkları fotoğraf. Uzun süre sadece Cihan Haber ajansının servis ettiği ve öfkeleri kaşımaktan başka işe yaramayan bu fotoğrafı da uzun süre sadece Samanyolu Haber yayınladı.
Bunları niye anlattım: Ne zaman ki Kürt meselesinde bir adım atılıyor yahut bir kriz yaşanıyor, Lice’de bir fişek ateşleniyor. 2012’de İmralı’yla ilk görüşmeler başladığında öyleydi. 2013 Haziran’ında Gezi’nin bir uzantısı olarak Medeni Yıldırım’ın ölümü de Lice’deydi. Bu yılın Haziran’ında da Ramazan adlı bir genç öldürülmüştü. Nerede? Lice’de.
Ne bunlarla ne de heykel olayıyla Cemaat’in ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Elbette hayır. İma dahi etmiyorum.
Anlatmak istediğim açık açık şudur: Her yönünden tuhaflık akan bu heykel olayının Lice’de yaşanması tesadüf değildir. Kürt meselesi kaşınmak istendiğinde şehirdeki en yumuşak karnın Lice olduğu anlaşılmıştır. Birileri bu ilçeye oynamaktadır.
Cemaat ise çözüm sürecine baştan itibaren karşı olmasının ötesinde bu kez AKP’ye olan hiddetinden bir nevi Devlet Bahçeli tiradı, bir nevi Aydınlık, bir nevi Sözcü hissiyatı ve sorumsuzluğunda davranmaktadır. Sonunda ölümlerin yaşandığı feci olaylarda bu tip pozisyonlar almayı, demek ki, kendisine yakıştırmaktadır."
Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran'ın iddiasına göre yıkılan PKK heykelinin askerlerce çiğnendiği fotoğrafı da Cihan Haber Ajansı servis etti, Samanyolu saatlerce yayınladı.
PKK heykeli konusunda ilginç detaylar paylaşan Ezgi Başaran, AK Parti düşmanlığı yüzünden cemaati Sözcü hissiyatıyla davranmakla eleştiriyor.
Çözüm sürecinde kritik aşama gelinirken yine karanlık eller devreye mi giriyor? Öcalan'ın silahlara veda niteliği taşıyan açıklamalarının öncesi ve sonrasında yaşananlar tesadüf mü? Radikal yazarı Ezgi Başaran'a göre değil. Lice'de heykel olayındaki tuhaflıkları kaleme alan yazar, önce iki kilit soruyu gündeme getirdi:
HEYKELİ KİM DİKTİ?
BİR: Heykeli oraya kim dikti? Belli değil. Daha doğrusu ne Diyarbakır’daki Kürt siyasi hareketinin temsilcileri ne de örgütün yurtdışındaki izleyenleri ve medyasında buna değinen, değinmek isteyen var. Görüştüğüm kaynaklar da ‘Kimdir vallahi tam bilemiyoruz’ noktasının ötesine geçmiyor.
İKİ: O heykeli 15 Ağustos günü, öyle gizli saklı, karanlık bir kuytuda değil, gayet aleni biçimde getirip Lice’ye nasıl diktiler? Normal şartlarda kuş uçurtmayan güvenlik güçlerinden “Hoop hemşehrim ne iş?!” diyen çıkmadı. “Hele siz bi dikin de, milliyetçilik damarları kaşınmış Türkler köpürsün. Bak biz o zaman gösteririz” der gibi… Sizce de tuhaf değil mi?"
O TWITI KİM RETWEET ETTİ?
Başaran, asıl bomba iddiasını yazısının sonuna sakladı. 17 Aralık süreciyle birlikte hükümetle kanlı bıçaklı olan cemaatin yayın organlarının heykel olayını kamuoyuna nasıl yansıttığını yazar böyle anlatıyor:
"Dünkü heykel olayından yaklaşık 12 saat önce (PKK’nin Kandil’deki liderlerden Duran Kalkan tarafından yakın zamanda Sterk TV’de yayınlanan röportajda bir parça eleştirilen) YDG-H’ın olduğu iddia edilen bir Twitter hesabından ‘o heykele dokunursanız kimse bizi tutamaz’ minvalinde bir mesaj yayıldı.
İşin ilginci bu mesaj değil. Bu mesajın yayılmasına 500 binden fazla takipçisi olan ve Fethullah Gülen’in sitesi Herkul.org’un yöneticisinin retweet ederek iştirak etmesi yadırgatıcıydı.
OLAY HEYKEL POZUNU CEMAATİN HABER AJANSI VE KANALI YAYINLADI
Bir de fotoğraf hadisesi var. Heykel yıkıldıktan sonra yüzleri gizlenen birkaç askerin devrilen heykelin yüzüne postallarıyla bastıkları fotoğraf. Uzun süre sadece Cihan Haber ajansının servis ettiği ve öfkeleri kaşımaktan başka işe yaramayan bu fotoğrafı da uzun süre sadece Samanyolu Haber yayınladı.
Bunları niye anlattım: Ne zaman ki Kürt meselesinde bir adım atılıyor yahut bir kriz yaşanıyor, Lice’de bir fişek ateşleniyor. 2012’de İmralı’yla ilk görüşmeler başladığında öyleydi. 2013 Haziran’ında Gezi’nin bir uzantısı olarak Medeni Yıldırım’ın ölümü de Lice’deydi. Bu yılın Haziran’ında da Ramazan adlı bir genç öldürülmüştü. Nerede? Lice’de.
Ne bunlarla ne de heykel olayıyla Cemaat’in ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Elbette hayır. İma dahi etmiyorum.
Anlatmak istediğim açık açık şudur: Her yönünden tuhaflık akan bu heykel olayının Lice’de yaşanması tesadüf değildir. Kürt meselesi kaşınmak istendiğinde şehirdeki en yumuşak karnın Lice olduğu anlaşılmıştır. Birileri bu ilçeye oynamaktadır.
Cemaat ise çözüm sürecine baştan itibaren karşı olmasının ötesinde bu kez AKP’ye olan hiddetinden bir nevi Devlet Bahçeli tiradı, bir nevi Aydınlık, bir nevi Sözcü hissiyatı ve sorumsuzluğunda davranmaktadır. Sonunda ölümlerin yaşandığı feci olaylarda bu tip pozisyonlar almayı, demek ki, kendisine yakıştırmaktadır."