22 Tem 2008 08:48
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:10
RADİKAL YAZARI NURAY MERT'TEN SERT BİR YAZI: "UTANMAZ ADAM"!..MERT'İN HEDEFİNDEKİ İSİM KİM?..MEDYARADAR AÇIKLIYOR!..
Radikal yazarı Nuray Mert,önceki gün kaleme aldığı "Demokratlığın Sığ Sularında" yazısı üzerine hakkında "karalama yazısı" yazan ünlü köşe yazarını isim vermeden topa tuttu.
Utanmaz Adam
`Demokratlığın Sığ Sularında´ yazıma alınan çok olmuş. Haklılar, benim onlara ilişkin kanaatim bu diye, benimle mutabık olmalarını beklemiyorum. Ama aralarından birinin, bu tabire çok bozulup, esip savuran bir karalama yazısı yazmasını çok, ama çok garip buldum. Zira, bu yıllanmış gazetecinin sergilediği kişilik portresi açısından, `sığ demokrat´ sıfatı olsa olsa iltifat olabilir.
Bu adam, zamanında, iki büyük gazete arasında promosyon savaşı sürerken, rakip gazeteden arkadaşına telefon açıp, telefon konuşmasını kayda alıp, o gazetenin promosyon olarak verdiği ansiklopedinin kalitesiz olduğuna delil olarak haber yaptırmış bir adam.
Zamanında, gazetecilikle yetinmeyip, siyasi iktidara yakınlığı dolayısı ile, Türkiye´nin dış ilişkilerini tanzim etme hevesine kapılarak, burnunu bu işlere sokup, kuryelik yapmış, bunu marifet saymış bir adam. Gazetecilik yaparken, hakkında görüş ileri sürdüğü çevreler ve olayların tam göbeğinde, Kuzey Irak´ta ihale alan, iş/çıkar ilişkileri ile, gazetecilik mesafesi arasında etik uyumsuzluğa titizlenmeyen gazeteci arkadaşına hiçbir itirazı olmayan bir adam.
Böyle bir adam, şimdi kalkmış, benim gibileri siyasi tavır takınıp `risk´ almamakla, kokup bulaşmamakla itham etmeye kalkıyor. Dünyanın veya Türkiye´nin en cesur insanı sayılmam ama, hiçbir dönemde `idare-i maslahatçılık´ yapmış olmadığımı herkes biliyor. Davaları adına bunca eziyet çekmiş insan varken, siyasi tavrım dolayısı ile karşılaştığım zorlukları devede kulak sayıyorum. Diğer taraftan, ne söylediysem, doğrusunun
o olduğuna inandığım için söyledim, sonradan sermayesini yemek için değil, o nedenle, bu bahsi hiç açmak istemiyorum.
Hal böyleyken, `zor zamanda´ kaçak güreşmekle itham edilmek kadar insafsız bir ithamla karşılaşacağımı hiç düşünmezdim. Hem ne zor zamanı? İktidarın bunca arkasında durduğu, muhatabı çapulculuktan ibaret olan ve öyle görünüyor ki, sınırları burada çizilecek bir davada, `taraf´ olmamanın risk almakla ne alakası var. Taraflarla, onların uzantısı büyük çıkar hesapları ile hiçbir bağım olmadığına göre benim için bu manada risk yok. Gerisini büyük nimetlerin büyük zahmetlerinden korkanlar düşünsün.
`Ulusalcılarla, Avrasyacıların yedek gücü, utangaç müttefiki´ gibi karalama/gammazlama girişimleri karşısında sindirilebilecek biri değilim. Bu güne kadar söylediklerim, yaptıklarım ortada. Soğuk Savaş´ın derinliklerinde yuvalanmış, bırakın onu,bir ayağı daha dün Susurluk davasının derinliklerinde kalmış olanlarla aynı
cephede bir `demokrasi cephesi´nde yer almamış olmak eksiklik sayılacaksa, bu eksiklikten rahatsız olmadığımı tekrarlayayım.
Ergenekon davası vesilesi ile ortalara demokrasi kahramanı diye çıkıp, benim gibileri karalamaya girişen bu `utanmaz adam´ın, karanlık siyasi tarihine girip, uzatmak istemiyorum. Şimdilik, Irak işgal edildiği gün, `Canım Bağdat´da olmak istiyor´ diyebilmiş, bir yandan Ermeni konferansında poz verip, diğer yandan Lübnan´daki muhalefet cephesini Türkiye kamuoyu nezninde gözden düşürmek için Ermeni lobisinin uzantısı olarak resmetmekten çekinmemiş bu adam gibilerle aynı zeminde buluşmaktan değil, benim söylediklerimden rahatsız olanlara hayatta başarılar dilerim.
Bu adam, zamanında, iki büyük gazete arasında promosyon savaşı sürerken, rakip gazeteden arkadaşına telefon açıp, telefon konuşmasını kayda alıp, o gazetenin promosyon olarak verdiği ansiklopedinin kalitesiz olduğuna delil olarak haber yaptırmış bir adam.
Zamanında, gazetecilikle yetinmeyip, siyasi iktidara yakınlığı dolayısı ile, Türkiye´nin dış ilişkilerini tanzim etme hevesine kapılarak, burnunu bu işlere sokup, kuryelik yapmış, bunu marifet saymış bir adam. Gazetecilik yaparken, hakkında görüş ileri sürdüğü çevreler ve olayların tam göbeğinde, Kuzey Irak´ta ihale alan, iş/çıkar ilişkileri ile, gazetecilik mesafesi arasında etik uyumsuzluğa titizlenmeyen gazeteci arkadaşına hiçbir itirazı olmayan bir adam.
Böyle bir adam, şimdi kalkmış, benim gibileri siyasi tavır takınıp `risk´ almamakla, kokup bulaşmamakla itham etmeye kalkıyor. Dünyanın veya Türkiye´nin en cesur insanı sayılmam ama, hiçbir dönemde `idare-i maslahatçılık´ yapmış olmadığımı herkes biliyor. Davaları adına bunca eziyet çekmiş insan varken, siyasi tavrım dolayısı ile karşılaştığım zorlukları devede kulak sayıyorum. Diğer taraftan, ne söylediysem, doğrusunun
o olduğuna inandığım için söyledim, sonradan sermayesini yemek için değil, o nedenle, bu bahsi hiç açmak istemiyorum.
Hal böyleyken, `zor zamanda´ kaçak güreşmekle itham edilmek kadar insafsız bir ithamla karşılaşacağımı hiç düşünmezdim. Hem ne zor zamanı? İktidarın bunca arkasında durduğu, muhatabı çapulculuktan ibaret olan ve öyle görünüyor ki, sınırları burada çizilecek bir davada, `taraf´ olmamanın risk almakla ne alakası var. Taraflarla, onların uzantısı büyük çıkar hesapları ile hiçbir bağım olmadığına göre benim için bu manada risk yok. Gerisini büyük nimetlerin büyük zahmetlerinden korkanlar düşünsün.
`Ulusalcılarla, Avrasyacıların yedek gücü, utangaç müttefiki´ gibi karalama/gammazlama girişimleri karşısında sindirilebilecek biri değilim. Bu güne kadar söylediklerim, yaptıklarım ortada. Soğuk Savaş´ın derinliklerinde yuvalanmış, bırakın onu,bir ayağı daha dün Susurluk davasının derinliklerinde kalmış olanlarla aynı
cephede bir `demokrasi cephesi´nde yer almamış olmak eksiklik sayılacaksa, bu eksiklikten rahatsız olmadığımı tekrarlayayım.
Ergenekon davası vesilesi ile ortalara demokrasi kahramanı diye çıkıp, benim gibileri karalamaya girişen bu `utanmaz adam´ın, karanlık siyasi tarihine girip, uzatmak istemiyorum. Şimdilik, Irak işgal edildiği gün, `Canım Bağdat´da olmak istiyor´ diyebilmiş, bir yandan Ermeni konferansında poz verip, diğer yandan Lübnan´daki muhalefet cephesini Türkiye kamuoyu nezninde gözden düşürmek için Ermeni lobisinin uzantısı olarak resmetmekten çekinmemiş bu adam gibilerle aynı zeminde buluşmaktan değil, benim söylediklerimden rahatsız olanlara hayatta başarılar dilerim.
Nuray Mert/Radikal