Radar Operatörü 'Fikri Takip' yaptı! 'Titan Zinciri' skandalında son durum ne?
Medyaradar'ın usta yazarı Radar Operatörü, medya dünyasındaki skandalda yaşanan yeni gelişmeleri kaleme aldı.
Sevgili Radar dostlarına “Sağlık dolu mutlu bir yıl’ diyorum… Kusura bakmayın yeni yıl dileklerimi biraz geç yazdığım için… Söylemesi ayıptır İstanbul'dan uçak ile 4.5 saatlik uçuş mesafesinde, sıcak, egzotik bir seyahatteydim. Soğuk havaları pek sevmem de o yüzden yeni yılı sıcak bir yerde geçireyim dedim. Sıcak diyarlardan memlekete gelince de soğuk hava hemen iliklerime nüfuz ediverdi.
Hava değişimine alışma evresinde iken maillerime bakayım dedim. Mail kutumu açmamla şaşkınlığım biran da tavan yaptı.. 40’a yakın mail okumamı bekliyordu… Eee, nezaketsizlik edecek halim yoktu ve başladım sırayla okumaya.. Bir de ne göreyim, taaa geçen sene size yazdığım bir haber kanalımızda yaşanan “saadet zinciri” ile ilgili bilgi notu beni hayretler içinde bırakmaya yetti.
Sevgili Radar dostları;
Bize gazeteciliği öğreten ustalarımız “Fikri Takip” fikrini beynimize “mıh” gibi çaktı. Kendimi bu öğreti içinde anlı şanlı haber kanalımız ile ilgili gelişmeleri en azından “etik” ve “prensip” olarak kaleme almak zorunda hissediyorum.
Sevgili dostlar, beynimiz yapısı itibarı ile ‘komplex’ yapıları ‘kavrayacak’ durumda değildir. Olayları, görüp duyduklarımızı, yaşadıklarımızı anlayabilmek için onları sınıflandırırız. Bu sınıflandırma çevremizle ve diğer insanlarla iletişimde bulunup anlaşmayı kolaylaştırır.
Sabırla okuyunuz “saadete” geleceğim..
Gördüklerimizi, duyduklarımızı, okuduklarımızı, hayal ettiklerimizi kategorilere ayırmak sadece beynimizin yapısı ile ilgili olan bir özellik değildir; Kategorilerle düşünmeyi bize öğreten ve aşılayan toplum ve aldığımız eğitimlerdir.
Kategorilerle düşünmeye örnek teşkil edecek birkaç örneğe bakın bakalım dostlar;
İyi - kötü
Faydalı - zararlı
Yakın - uzak
Güzel - çirkin
Çok - az
Gece - gündüz
Çalışkan - tembel
Aydınlık- karanlık
Örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Her kavramın bir karşı kavramı var. Ve biz bunları günlük yaşantımızda defalarca tekrarlıyoruz; çoğu zaman üzerinde fazla düşünmeden.
İyi ve kötü üzerinde biraz düşünelim isterseniz.
Bir insan ne kadar iyidir ne kadar kötüdür?
İyiliğin ve kötülüğün ölçüsü nedir? Birisini kötü olarak nitelendirdiğimizde dolaylı olarak kendimizi iyi olarak nitelendirmiyor muyuz? Kötü olarak nitelendirdiğimiz kimse gerçekten kendisini iyi mi görüyor ve bizi kötü mü görüyor? Bize onu kötü görme hakkını veren kimdir? Ona bizi kötü görme hakkını veren kimdir?
İyiler ne kadar iyidir, kötüler ne kadar kötüdür? İyilerin kötü tarafı, kötülerin iyi tarafı yok mudur?
Contaları yakmadan gelelim “Saadet Zinciri” ndeki son gelişmelere.
Sevgili Radar okurları, “Arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur yağıyor ” demiş ya. O anlı şanlı kanalımızda , “Saadet Zinciri” kurup, temizlik işçisinden, şoförüne kadar onlarca çalışanı dolandıran “sözde haberciler” yazımız üzerine “utanmış mıdır” bilinmez ama o zavallıların parasını ödemiş.
Son gelen bilgilere göre alacağı olan kalmadı... Hatta spiker sevgilinin Audi cipine bile dokunmadan paraları ödemiş o zatı muhterem... İlişkinin seyri ise nanemolla kıvamındaymış ! Paralar nereden bulundu da ödendi konusu ise şimdilik bir muamma! Ama çalışanları dolandırmaya çalışan yöneticilerin, zafer kazanmış bir kumandan edasıyla kanalda cirit atmaya devam etmesi ise “PES” dedirtiyor insana.
Sevgili Radar dostları, şimdiye kadar sadece siyah ve beyaz olarak algıladığımız ve ara tonlarını göremediğimiz veya görmek istemediğimiz olaylara, varlıklara ve oluşumlara artık farklı bir bakış açısıyla bakmamızın zamanı gelmedi mi? Yapanın yanına kar kalmadığı yeni bir yıl dileğiyle..
Saygılarımla
RADAR OPERATÖRÜ
Hava değişimine alışma evresinde iken maillerime bakayım dedim. Mail kutumu açmamla şaşkınlığım biran da tavan yaptı.. 40’a yakın mail okumamı bekliyordu… Eee, nezaketsizlik edecek halim yoktu ve başladım sırayla okumaya.. Bir de ne göreyim, taaa geçen sene size yazdığım bir haber kanalımızda yaşanan “saadet zinciri” ile ilgili bilgi notu beni hayretler içinde bırakmaya yetti.
Sevgili Radar dostları;
Bize gazeteciliği öğreten ustalarımız “Fikri Takip” fikrini beynimize “mıh” gibi çaktı. Kendimi bu öğreti içinde anlı şanlı haber kanalımız ile ilgili gelişmeleri en azından “etik” ve “prensip” olarak kaleme almak zorunda hissediyorum.
Sevgili dostlar, beynimiz yapısı itibarı ile ‘komplex’ yapıları ‘kavrayacak’ durumda değildir. Olayları, görüp duyduklarımızı, yaşadıklarımızı anlayabilmek için onları sınıflandırırız. Bu sınıflandırma çevremizle ve diğer insanlarla iletişimde bulunup anlaşmayı kolaylaştırır.
Sabırla okuyunuz “saadete” geleceğim..
Gördüklerimizi, duyduklarımızı, okuduklarımızı, hayal ettiklerimizi kategorilere ayırmak sadece beynimizin yapısı ile ilgili olan bir özellik değildir; Kategorilerle düşünmeyi bize öğreten ve aşılayan toplum ve aldığımız eğitimlerdir.
Kategorilerle düşünmeye örnek teşkil edecek birkaç örneğe bakın bakalım dostlar;
İyi - kötü
Faydalı - zararlı
Yakın - uzak
Güzel - çirkin
Çok - az
Gece - gündüz
Çalışkan - tembel
Aydınlık- karanlık
Örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Her kavramın bir karşı kavramı var. Ve biz bunları günlük yaşantımızda defalarca tekrarlıyoruz; çoğu zaman üzerinde fazla düşünmeden.
İyi ve kötü üzerinde biraz düşünelim isterseniz.
Bir insan ne kadar iyidir ne kadar kötüdür?
İyiliğin ve kötülüğün ölçüsü nedir? Birisini kötü olarak nitelendirdiğimizde dolaylı olarak kendimizi iyi olarak nitelendirmiyor muyuz? Kötü olarak nitelendirdiğimiz kimse gerçekten kendisini iyi mi görüyor ve bizi kötü mü görüyor? Bize onu kötü görme hakkını veren kimdir? Ona bizi kötü görme hakkını veren kimdir?
İyiler ne kadar iyidir, kötüler ne kadar kötüdür? İyilerin kötü tarafı, kötülerin iyi tarafı yok mudur?
Contaları yakmadan gelelim “Saadet Zinciri” ndeki son gelişmelere.
Sevgili Radar okurları, “Arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur yağıyor ” demiş ya. O anlı şanlı kanalımızda , “Saadet Zinciri” kurup, temizlik işçisinden, şoförüne kadar onlarca çalışanı dolandıran “sözde haberciler” yazımız üzerine “utanmış mıdır” bilinmez ama o zavallıların parasını ödemiş.
Son gelen bilgilere göre alacağı olan kalmadı... Hatta spiker sevgilinin Audi cipine bile dokunmadan paraları ödemiş o zatı muhterem... İlişkinin seyri ise nanemolla kıvamındaymış ! Paralar nereden bulundu da ödendi konusu ise şimdilik bir muamma! Ama çalışanları dolandırmaya çalışan yöneticilerin, zafer kazanmış bir kumandan edasıyla kanalda cirit atmaya devam etmesi ise “PES” dedirtiyor insana.
Sevgili Radar dostları, şimdiye kadar sadece siyah ve beyaz olarak algıladığımız ve ara tonlarını göremediğimiz veya görmek istemediğimiz olaylara, varlıklara ve oluşumlara artık farklı bir bakış açısıyla bakmamızın zamanı gelmedi mi? Yapanın yanına kar kalmadığı yeni bir yıl dileğiyle..
Saygılarımla
RADAR OPERATÖRÜ
DİĞER YAZILARI
CNN Türk’ün ‘bakın bakın gördünüz mü?’ haberciliği…
Sosyal medyada Hakan Bayrakçı depremi! İmamoğlu anketinin bedeli 1 Milyon Euro'mu?
Açlık sınırındaki haberciler...Kendi söküğünüzü dikebiliyor musunuz?
Demirören, CNN Türk'teki 'vurgun çarkı'nı nasıl atladı? Murat Yancı'nın görmek istemediği haber...
Medyaradar CNN Türk'teki vurgunun peşini bırakmıyor! Cüzdan mı? Habercilik mi?