10 Mar 2011 08:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:07

''PROGRAMIN ADI SANSÜRSÜZ AMA SANSÜR NE KELİME?''

Milliyet yazarı Melih Aşık, Habertürk'te yayınlanan Sansürsüz adlı programda Ergenekon davasını eleştiren Mine Kırıkkanat'ın nasıl uyarıldığını köşesine taşıdı.

Sansür ne kelime!

Habertürk’te geçen pazartesi akşamı yayınlanan ‘Sansürsüz’ adlı programda Mine Kırıkkanat’ın Ergenekon davasını eleştirmesi üzerine mümtaz yazar Mümtazer Türköne “‘Ulusal Medya 2010’ tekniklerini kullanıyorsunuz, psikolojik harekât yapıyorsunuz” diye kendisini susturdu. Mine konuşmasına aynı minval üzre devam edince bu defa Nagehan Alçı aynı gerekçeyi öne sürerek uyardı... Neydi o belge?

* * *
“Ulusal Medya 2010” adlı belge OdaTV’nin bilgisayarından çıktı. Soner Yalçın ve diğer OdaTV çalışanları böyle bir belgeyi hiç görmediklerini söylediler ilk ifadelerinde. OdaTV avukatları, bu belgenin dışardan spam atılarak OdaTV bilgisayarına yüklendiğini, bir saniyelik bir sürede kimse görmeden ortadan kaybolduğunu mahkemede ifade ettiler. Teknik kanıtları ortaya koydular. Ancak yargıç teknik bilgiye sahip olmadığını söyleyerek bu ifadeleri kaale almadı.

Ne vardı belgenin içinde?
Belgenin hedefi savcılarca şöyle özetleniyordu:
“Ergenekon ve benzer davaların kamuoyunda inanılırlığının ortadan kalkması, tutuklu yargılanan şüphelilerin serbest kalması ve bu soruşturmaları yürüten kişilerin vatana ihanet kapsamında yargılanması için kamuoyu oluşturulması.”

Belge ile medyaya Ergenekon örgütü tarafından talimatlar veriliyordu! Biri şöyleydi:
“Yürütülmekte olan operasyonların siyasal olduğu, AKP ve cemaatin Cumhuriyet ilke ve devrimlerine karşı rövanşist düşüncelerle giriştiği, sivil faşist bir hareket ve diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim olduğu anlatılmalıdır.”

Yandaş medya anlaşıldığı kadarıyla bu belgeye kelimesi kelimesine inanıyor. Ergenekon’daki hukuksuzluklara mı işaret ediyorsunuz ya da tutukluların salıverilmesini mi istiyorsunuz... Sizi derhal Ergenekon’un talimatıyla hareket etmekle suçlayıveriyor. Örnek yukarda; Mümtazer Türköne ve Nagehan Alçı...

Son gelinen nokta burası. İnanması zor ama böyle.


Melih AŞIK / www.milliyet.com.tr