“O deprem üreten fayın da ilk son depremi 1766. 250 senede bir oluyor. Yine bizim döneme çakışıyor. Bu neslin, diyelim bizim ülkemizde yaşayan yaşları aşağı yukarı 5 yaşından tut diyelim 50-60 yaşına kadar diyelim daha fazla… Bu tekerrür periyodunda yaşıyoruz. Biz dediğiniz gibi bilinçli olarak depremi 99’da gördük. Ondan önce 67, 54’te, 42’de onları pek hatırlamıyoruz. Yaş olarak kimimiz hatırlamaya da müsait değil.”
"BUNDAN DAHA ÖNEMLİ BİR SORUN GÖREMİYORUM"
“Bu depremler anadoluda olduğu zaman maalesef gerektiği kadar ilgi de belki görmezdi. Yani ilk anda elbette ki her türlü yardım yapılır hepimizin ciğeri yanar ama uzun dönem gündemde de tutulmazdı.”
“Belki şimdi medyanın da etkisiyle bu oluyor ama anadoluda olunca genellikle batıda olan, yani egemen diyelim toplumun, öyle söyleyeyim, ekonomik yönden olsun, yaşam yönünde olsun… İşte anadoluda bir yerde deprem olmuş, vah vah denir geçilirdi. Ama 99 depremi ilk kez Marmara bölgesini vurduğu zaman dikkatleri üzerine topladı. Çünkü Marmara bölgesi ülkenin ekonomik gücünün olduğu, üretiminin yüzde 60’ının olduğu bir yer ve İstanbul’u da tehdit eder duruma gelince bizim gündemimize oturdu. Hatta o zaman hatırlarsınız, bir milat kabul edildi.”
“17 Ağustos 1999 bir milattır, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye. Bu Maraş depremleri bir şey değiştirecek mi, milat mı diye soruyorsunuz ama 99 gibi olursa daha sonra bu da tekerrür eder, yani aynı vurdumduymazlık biraz daha taşınır.”