22 Tem 2010 11:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:29

PRAG'A GİDEMEDİM, REFERANDUM'DA "HAYIR" OYU VERECEĞİM!

Star yazarı Elif Çakır,Kafa Dengi programının sunucularından Tarık Tufan'ın başına gelenlerden yola çıktı ve Anayasa değişikliği için hayır diyenlerin argümanlarını ti'ye aldı.

Bizim Tarık Tufan’ı biliyorsunuzdur. Şu “kafa dengi” Tarık! Programının adıyla müsemma bir arkadaşımızdır kendisi..
Şimdi, nerden çıktı bu Tarık diyeceksiniz?

Zaten kendisi de “Kraliçenin Pireleri” (nereden buldu bu ismi bilmiyorum) kitabında “başı sonu iç içe geçmiş bir hikayede ortaya çıkacağı anı karıştırmış bir kahraman gibiyim... nerede ortaya çıksam yanlış karedeyim...” diyor (her yazar kendini yazdığına göre)...

Şimdi bizim bu Tarık, referandumda “Hayır” oyu kullanacakmış!

Hayır kullanmasının sebebi de ilginç; bunun tek sorumlusu Egemen Bağış’mış!

Saatlerce ikna etmeye çalıştık. “Egemen Bey bir hata yaptıysa bunu telafi edecek bir şeyler mutlaka bağışlar” diye...

Ne dil döktüysek kâr etmedi.

Nuh dedi peygamber demedi!

“Hayırda hayır vardır sözünün büyüsüne mi kapıldın, nedir bu Egemen Bağış’a kızıp referandumda oy yakmak” dedik, tınmadı.

Biz “vermezsen verme kardeşim” deyince eliyle saçlarını savurarak, başladı tehdit etmeye. Face’ine bakıp da bilmem kaç bin üyesini görünce çok zeki olduğumdan ne demek istediğini hemen anlayıverdim! Tabi biz bunu duyunca yelkenleri suya indirdik mecburen...

Ama içimden saydırmadım değil!

Kaç yıldır hummalı bir şekilde kişisel bakımına, Naciye teyzenin özel saç bakımlarına, formda kalma diyetlerine (gerçi biraz kilo almışsın), sabah yürüyüşlerine... hepsine saydırdım... Nedir yani “Prag’a gidemedim, vizede sorun çıkarttılar” deyip “ben de referandumda hayır çekerim” demeler!

Yok, Ahmet Davutoğlu’nun dünyada sözü geçen güçlü ülke, büyük ülke, sözlerinin cazibesine kendini kaptırıp Çek ülkesinin konsolosuyla kavga etmiş de...

Etmeseydin, diyoruz.

Ne yapayım bu söyleme güvendim, kendimi dev aynasında gördüm. Ama baktım dünün Çek Cumhuriyeti bile bizi adam yerine koymuyor.

Canım ben Prag’a gitme meraklısı değilim. Eşim de vazgeçti Prag’a gitmekten... (Bu arada, vize için kulaklar açıkta biyometrik fotoğraf istenen kişi, eşi. Tarık’ın bir sorunu yok tabi ki. Eşinin yanında hava yapacak!) Ama biz bu meselenin memleket hayrına çözülmesini istiyoruz. Yoksa çaresiz biz de eksenimizi kaydırdık. Batıyı bırakıp Suriye, İran, Fas’a gideriz dedik. Oralarda sorun çıkmıyor. Ne işimiz var zaten Avrupa Birliği ülkelerinde!..

Eşsiz gitseydin kardeşim, diyorum. Senin bu boyuna posuna kim itiraz ederdi! İstersen örtülü bir kadından daha radikal ol, beynin istediği kadar mürteci olsun, önemli olan görüntü... Hem yabancısı değiliz ya, schengen’den geçemiyoruz da, resepsiyonlarımızda, kışla kapılarında schengen mi var ki oradan da geçilmiyor... Ama “eşsiz” olunca her türlü davetiye geliyor. Ülkemizin bu “eşsiz” halini elin gavurunda görünce niye feryat ediyorsun ki!..

Lafı uzatmayalım, Tarık’la muhabbetimiz bu minval üzere devam etti

Fakat, “AB ülkeleri artık schengen vizesinde kulaklı fotoğraf sorunu çıkartmayacaklar” diye kapı gibi haber yaptık. Yetmedi, İtalyan Başkonsolosunun biyometrik fotoğraf açıklamasını da, örtülü kadınların kulaklarını gösterip komik fotoğraf vermeyeceklerini temin eden Egemen Bağış’ın açıklamasını da yayınladık. Sorun çıkaracak yerler olursa Egemen Bey bizzat ilgileneceğini de söyledi...

Ama görünen o ki, bu kulak burun boğazcı schengenciler huylarından hala vazgeçmemişler! Demem o ki Sayın Bağış, Prag’a gidemeyen vatandaş da referandumda hayır diyecek! Haberiniz olsun.

***

Hayır, Tarık’ın “hayır” oyu kullanacak olması (!) Erdal Eren’in ağabeyinin hayır kullanması kadar dokunmuyor bana.

Anayasa değişikliğinde içeriğe bakan yok bu ülkede, herkes kendince bir sebep tutturup “hayır” diyor. (Evet diyecek olanlar da pür-anayasal değiller, İsrail’e nasıl haddini bildirdi, askere karşı nasıl dik durdu diye oy verecek çok.) Medyanın da zaten böyle halkı aydınlatıcı bir gayreti yok. Hangi maddeler nasıl değişti, değişiklikler ne anlama geliyor, kabul edilirse neler değişecek türünden yazı dizileri, araştırmalar yayınlanıyor mu, hak getire.

Hayır diyenlerin ileri sürdükleri argümanlara bakıyorum. “Prag’a gidemedim, referandumda hayır oyu vereceğim...” cinsinden... Oysa işittiğime! göre, Evren Paşa bile “Bu benim anayasam netekim, evet diyeceğim ki benim onayımla değişsin” kıvamındaymış...

Elif Çakır/Star