Posta yazarından Yeni Şafak'ın belgelerine 'Jeep' darbesi!
Posta gazetesinin internet sitesinde Yeni Şafak'ın dünkü Dersim İsyanı ve Seyit Rıza ile iligli manşetini konu edinen Hakan Çelenk, çok çarpıcı bir ayrıntıya dikkat çekti.
Gazetenin "belge" diye yayınladığı yazılardaki tarih ve bilgi
yanlışlarını ortaya çıkaran Posta yazarı bir yandan Yeni Şafak ile
dalgasını geçti, diğer yandan da "Böyle belge yayını
yapılmaz. Yapılıyorsa akla zaten kasıt olduğu gelir. Gerçi buna
alışığız. Kabataş'ta da gördüğümüze değil görmediğimize inanmamızı
istiyorlar." diyerek eleştiri bombardımanı yaptı.
Yeni Şafak gazetesi dün "İşte O Gizli Görüşme" manşetiyle çıkmıştı.
Gazetenin iddiasına göre, Dersim isyanı sonrasında Mustafa Kemal
Atatürk ve idam edilen Seyit Rıza görüşmüştü.
Yeni Şafak bu iddiayı dönemin MİT'i yerine geçen MAH "belgelerine"
dayandırdı. Ancak Yeni Şafak'ın "MAH Belgeleri" diyerek
yayınladıkları "belgelerdeki" "Jeep" kelimesi ise dikkat çekti.
Yazar Hakan Çelenk, "1937 tarihli belgede diyor(muş) ki "(Seyit
Rıza) Emniyet Genel Müdürü İhsan Sabri Bey'in jeepine bindirildi.
Peşlerinde 4 araç ile birlikte jeep hareket etti." (Aynen jeep
yazıyor)" şeklinde yazarak şöyle devam etti:
İLK DEFA DUYDUK ÇÜNKÜ DÜNYA TEKNOLOJİ TARİHİNİ DEĞİŞTİRECEK
BELGE
Yeni Şafak Gazetesi, Dersim meselesiyle ilgili bir belge yayınladı.
“İlk kez duyacaksınız” derken haklılar. Böyle bir iddiayı daha önce
duymanız elbette mümkün değil. Ayrıca belge sadece bizi değil
dışarıyı da ilgilendiriyor. Dünya teknoloji tarihini değiştirecek
bir bilgi var orada.
Belgeyi o dönemin MİT’i olan MAH'ın Dersim’deki yetkilisi, 1937'de
Ankara’daki merkeze günümüz Türkçesine yakın bir dille yazmış. 1937
tarihli belgede diyor(muş) ki “(Seyit Rıza) Emniyet Genel Müdürü
ile İhsan Sabri Bey’in jeepine bindirildi. Peşlerinde 4 araç ile
birlikte jeep hareket etti.” (Aynen jeep yazıyor)
Şimdi teknoloji tarihine meraklı makine mühendisleri ve tarihi
araba koleksiyonerleri dikkat kesilsin. Çok iyi bilirler; Amerikan
ordusunun arazi aracı ihtiyacını karşılamak için 1938’de bir
yarışma açılmış.
Yarışmayı kazanan prototipler 1940’a doğru ortaya çıkmış. Jeep
firması 1941’de kurulana kadar ‘Jeep’ kelimesini dünyada bilen
yoktu. Ama şimdi Yeni Şafak ortaya çıkardı ki, meğer bizim
Dersim'deki MAH yetkilisi biliyormuş.
Firma 2. Dünya Savaşı boyunca sadece Amerikan ordusu için o
filmlerde gördüğümüz Jeep'leri üretti. İlk sivil modeller ise
savaştan sonra piyasaya sürüldü. Ama Yeni Şafak ortaya çıkardı ki
biz Türkler bundan 15 yıl önce bir tane edinmişiz.
TÜRK POLİSİ 1937'DE ALMIŞ
Yeni Şafak’ın teknoloji tarihine geçecek iddiası doğruysa bir grup
Amerikan mühendisi 1937’den itibaren bu araçları hem de 1941’de
kuracakları firmanın adıyla üretip Türk emniyetinin hizmetine
sunmuş olmalı.
Yeni Şafak’a tavsiye; haberlerinin doğruluğuna inanıyorlarsa bu
aracı DMO’nun hurdalığına gidip bulsunlar.
Çünkü Jeep, firmasının internet sitesinde bile ilk Jeep prototipi
(üstte) 1940 tarihli gösteriliyor.
Aracın kaportasını bile Jeep müzesine su içinde 1 milyon dolara
satarsınız.
Bu aynı zamanda dünya basınında bir ilk. New York Times'ın hafta
sonu eki editörü tez "İlk Jeep'i Türkler yapmış" diye 'feature'
yazı yazdırmalı.
İşte böyle; Seyit Rıza, 2. Dünya Savaşı'nda Jeep üzerinde
fotoğraflarıyla efsaneleşen Amerikalı General Patton'dan en az 4
yıl önce Jeep'e bindirmişler.
Müthiş, gerçekten müthiş.
Yine müthiş bir kandırmaca.
Kuzum size bu belgeleri kim SÜREKLİ yutturuyor?
ACILARI İSTİSMAR
Son söz olarak şöyle denmeli: Mesele Dersim'in acılarıysa hepimiz
anmalıyız, anıyoruz. Sorun, Dersim'in acılarının yalanlar eklenerek
günümüz siyasetinde istismar malzemesi yapılmasıdır.
NOT:
Yeni Şafak'ın yayınladığı belge küpürleri okunmuyor. Belgenin
metnini tırnak içinde yayınlamışlar. Böyle belge yayını yapılmaz.
Yapılıyorsa akla zaten kasıt olduğu gelir.
Gerçi buna alışığız. Kabataş'ta da gördüğümüze değil görmediğimize
inanmamızı istiyorlar.
Bu saatten sonra bundan sonra okunaklı hale getirirlerse artık
yetmez. Öyle yaparlarsa "Hatalarını anlayıp, kelimeleri
değiştirerek sahtekarlığı örtmeye çalıştılar" denir.