Oğlum kahveci, yap bana bir orta şekerli. Kahvesi bol ve yeni çekilmiş olsun. Mis gibi koksun. Otur bakayım karşıma. Bir tane de kendine yap. Sonunda kahve falına bakacağım. İşler nasıl? Anan, baban iyiler mi? Evde doğal gaz var mı? Bırakalım bunları, asıl derde bakalım.
Demek günde 10-15 kere ilişkiye giremiyorsun ha? Ee bu memleketin meselelerinden, deprem sorunlarından daha büyük bir dert. O 3 kere ilişki nerede, kiminle, nasıl? Bunları da boşverelim, her ilişkiye yarım saat ayıralım. 10 ilişki 5 saat, 15 olursa 7.5 saat. Ver fincanı bakayım falına. Allaaah neler görüyorum. İçin hem kararmış hem de kabarmış. Önünde yolun var, sıkıntılı.
Yukarıdan bir el uzanıyor, büyük birinin eli. Seni sıkıntılardan kurtaracak. Elin sahibi ak saçlı doktor. Senin kurtuluşun onun elinde. Diyor ki: “Üç gramlık aklını kahve şekeri gibi eritmesin. Günde 3 ilişkiyi de 1’e indirsin. El alemle de ilgilenmesin. Benden söylemesi.”
BEREKETLİ TOPRAKLARI SÜREMİYORUM
Üniversitede öğrenciyim. Genç ve yakışıklı olmama rağmen benim traktör çalışmadığından etrafımdaki bereketli toprakları süremiyorum. Ne kadar çabalasam da traktör hareket etmiyor. Acaba ne önerirsiniz?