POPÜLER KÜLTÜRÜ NE KADAR ETKİLİYOR? GENÇLER BU ADAMI TANIMALI!
Günaydın yazarı Mevlüt Tezel, Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın'ın popüler kültüre olan etkisini yazdı.
İşte Sabah’ın eki Günaydın’ın yazarı Mevlüt Tezel’in o yazısı...
Gençler bu adamı tanımalı
Kim mi bu adam?
Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın ismini duyunca "Vay bu ne sevgi!" diyeceğinizi duyar gibiyim.
Vallahi kendisine ve yöneticisi olduğu yayın organlarına en çok çakan yazarlardan biri olduğum için hiç üstüme alınmam. Yarınki yazımda da çakacağım!
Geçtiğimiz perşembe günkü buluşmamızda eleştirilerimi kendisine de söyledim zaten.
Buluşma nedenimiz Doğuş Yayın Grubu’nun o dillere destan yeni binasını gezmekti. NASA üssünü andıran binayı herkes anlattı. Ben de o NASA üssünün arkasındaki beyinden bahsedeyim biraz.
CNBC-E İZLİYORLAR
Peki, nedir Cem Aydın’ı önemli yapan?
Haber, eğlence, kültürsanat, lifestyle, politika vs. toplumsal ve günlük hayatımızda başrol oynayan olgulara, trendlere; onun yöneticisi olduğu kuruluşların yön veriyor olması.
En basit örneğiyle bugün açılan her haber kanalının NTV’yi örnek alıyor olmasından yola çıkalım... Haber her şey demek! Sadece haber değil! NTV kendi kulvarı içerisinde ’lifestyle’a el atarak bambaşka bir yere ulaştı.
CNBC-e de önemli bir örnek... Eskiden sanatsal filmleri izlemek için gece yarılarına kadar beklerdik. Artık 21.00’de izleyebiliyoruz, altyazıyla izleme lüksümüz bile var.
’Belgesel ve CNBC-e dizisi izliyorum’ lafının gençlerin ağzında sakız olmasını ele alalım...
Geleceğimiz olan gençlerin özgür düşünce ve yaşam tarzlarının altını hep NTV programları, CNBC-e, E2 dizileri, talk show’ları doldurdu. Yepyeni bir kuşak doğdu. (Bu kuşağın oluşumunda mizah dergilerinin, Ekşisözlük’ün ve en önemlisi korsan DVD’lerin katkılarını daha sonra ayrıca yazacağım.) Bu kuşak artık Twitter’da sosyal medyaya yön veriyor.
Evet, ’sosyal medya’ lafını Türkiye’nin gündemine NTVMSNBC’nin sokması da rastlantı olmasa gerek!
KALİTE İŞ YAPMAZ!
Futbolu kahve muhabbetinden kurtaran da NTVSPOR’du, değil mi? Radyo Eksen’in müzik kültürümüze olan kıyaklarından, yine aynı gruba ait dergilerden; NTV Tarih’ten (Evet, bir tarih dergisi çok satabiliyormuş) bahsedeceğim ama yazı uzayacak.
Lakin şu örneği vermeden edemem: NTV’de bana gönderilen ’Suç ve Ceza’ kitabını yedi yaşındaki yeğenime verdim, bir günde bitirdi, "Daha yok mu?" dedi. Çünkü çizgi-roman formatındaydı.
Bu güzelliklerin, cin fikirlerin hep Doğuş Yayın Grubu’ndan çıkması da rastlantı olamaz, değil mi?
Evet, bu işler hayrına yapılmıyor, her şey para kazanmak için. İşte burası daha önemli! "Türk halkı ne versen yer", "Para kazanmak istiyorsan kalitesiz iş yapacaksın" önyargısını kıran da Doğuş Yayın Grubu...
Bu yayın grubunun tematik kanallarının tüm reklam gelirinin yarısını alması da önemli bir veri.
Tüm bunların arkasındaki beyin ise Cem Aydın... Daha da önemlisi Aydın’ın yaptığı her işin başta finansal açıdan büyük riske sahip olması!
Yurt dışında özellikle de ABD’de Cem Aydın gibi topluma yön veren yöneticilerin bir sürü kitabı çıkar!
Hep görsel bir çağda yaşadığımızdan, TV-internet kuşağı olduğumuzdan bahsediyoruz ama bu sektörlere yön veren isimleri es geçiyoruz! Onların mesleki mücadelelerini ve hikayelerini anlatmak gençler için önemli!
MUHTEŞEM YÜZYIL’DAN ÇIKARILACAK DERS
Cem Aydın’ın sağ kolu Ömer Özgüner ile de konuşma fırsatım oldu.
Diğer görüşmelerde basına yansıyanlardan farklı olarak belirtebileceğim şey, Star TV’nin dizi yapımcılarının hegemonyasından kurtulma isteği...
Özgüner, yapımcıların önemini yadsımıyor ama TV sektörünün uzun süreden beri yapımcılar tarafından yönetildiğini ve bu durumun giderek tıkanma noktasına geldiğini düşünüyor.
Farklı işler yapacaklarını, yarışmalar, yabancı film ve dizilerle risk alacaklarının sinyalini veriyor.
En önemlisi de iç yapımlara çok önem veriyor, kendi dizilerini çekeceklerini belirtiyor.
Verdiği örnek de ilginç: "Bak Mevlüt, Muhteşem Yüzyıl, Show TV’yi bıraktı bize geldi!"
Özetle Özgüner, diğerleri gibi ipleri yapımcılara bırakacak gibi görünmüyor. Yine onlarla birlikte çalışacağı yapımlar olacak ama bir kanalın beğenmediği diziyi almak yerine Star TV’nin kurum olarak isteklerini ön plana çıkaracak.
Bir de reyting mücadelesi yaparken, kaliteden ödün vermeme istekleri var. Umarım bu takıntı boyutunda olmaz!
Çünkü TV sektörü çok vahşi bir pazar!