POLİSTEN GENÇ KADINA ; 'SENİ BURADA DOM...TIP Sİ...RİM'
Gezi Parkı olayları sırasında evine giderken gözaltına alınan kadın neler yaşadığını Ayşe Arman'a anlattı..
İsmi Pınar. Çocuk gelişimi ve pedagoji eğitimi görmüş, turizm
sektöründe çalışıyor. Tecavüzden şans eseri kurtulduğunu, kimi
zaman ağlayarak anlatmış Ayşe Arman’a.
İşte Arman’ın köşesinden genç kadının yaşadıklarına dair bir
bölüm:
SENİ ŞEHİR EFSANESİ SANIYORDUM
"Daily News’tan Belgin Akaltan sayesinde Pınar’ı buldum,
konuştum. Pınar’ın yaşadıkları, tüyler ürpertici. Başına gelenleri,
birebir ondan dinledim. Buyurun siz de dinleyin...
Seni uzun zamandır arıyordum, çünkü yaşadıklarının “şehir efsanesi”
olduğunu sanıyordum.
Başına gelenleri bizimle paylaşır mısın?
- Adım Pınar. Çocuk gelişimi ve pedagoji eğitimi aldım.
Turizm sektöründe çalışıyorum. Gezi olayları sırasında, polis
tarafından şiddete uğradım, feci şekilde dayak yedim, elle ve sözle
taciz edildim, tecavüz tehdidi yaşadım ve tecavüzden şans eseri
kurtuldum...
2 HAZİRAN, SAAT 20:30, YER BEŞİKTAŞ...
En başından anlatır mısın?
- Benim tek suçum, evime gitmeye çalışmaktı!
2 Haziran günü ne oldu?
- Beşiktaş’ta bir arkadaşıma uğramıştım. Saat 20.30’du.
Minibüse binip, Tarabya’ya evime gidecektim. Beşiktaş ışıklara
geldim, baktım ne minibüs var, ne taksi. Tam o sırada, birileri
geldi, beni kolumdan çekiştirmeye başladı...
Gözaltı mı?
- Ben ne olduğunu anlamadım ki. Beni Barbaros Bulvarı’nın
önünden aldılar. Ama daha sonra, Taksim Gümüşsuyu’ndan
Dolmabahçe’ye doğru indiğimi, polise mukavemet gösterip, izinsiz
yürüyüş sırasında, kamu malına zarar verdiğimi iddia ettiler.
Alakası yok. Tanıklarım var. Kamera kayıtları var.
POLİSLERİ GÖRÜNCE "BENİ KURTARIN" DİYE BAĞIRDIM
Seni aldılar, sonra...
- Ortada insan yok, yürüyüş yok, protesto yok. Başladılar beni küfrede küfrede bir yerlere sürüklemeye. Elden ayaktan kesildim. Ben onların polis olduğunu bile anlamadım. Başbakanlık ofisine doğru götürdüler. Baktım, orada polisler var, bir an rahatladım, “Beni kurtarııın!” diye bağırmaya başladım. Böyle de salağım, ne bileyim beni sürükleyenlerin de polis olduğunu...
OROSPUYA BAK GECE GECE NE İŞİ VAR SOKAKTA
Kendilerini tanıtmadılar mı? Polis kimliği göstermediler
mi?
- Hayır. Ben “Siz kimsiniz?” diye sordukça, kafama bir tane
geçiriyorlardı. Ağza alınmayacak küfürler eşliğinde. “Bilmem ne
çocuğu!”, “Memleketi siz mi kurtaracaksınız?”, “Bir de kadın başına
çıkmış sokağa!” Şoktaydım. Baktım beni götürdükleri yerde başka
gençler de var, hepsini dövüyorlar, coplar havada uçuşuyor.
Ağızlarından burunlarından kan geliyor, burnu kırılanlar bile
vardı.
Gördüklerin karşısında senin yaşadığın ne?
- Korku. Tarif edilemeyecek kadar büyük bir korku. Tek
kadın bendim. Beni arabaların arasına sürüklemeye çalıştılar. Biri
kolumu kıvırıyor, biri belimi sıkıyor. “Yanlış yapıyorsunuz!
Bırakın beni” diye bağırıyorum. Sonra beni bir belediye otobüsünün
içine tıktılar. O sırada, biri yüksek sesle bağırdı, “Kimlikleri
alın, üstlerini arayın!” “Amirim” dedi biri, “Bir tanesi bayan!”
“Orospuya bak! Gece gece ne işi varmış sokakta!” dedi. Gece dediği,
saat 20.30.
Otobüsün içinde biri, “Çıkar üstündekileri” dedi, refleksle,
“Çıkarmayacağım!” dedim. Dediğim anda bir tokat patladı suratımda.
Çantamı kolumdan çekip aldılar, yere boşalttılar, üzerimdeki ince
kazağı zorla çıkardılar, gömleği de. Tişörtle kaldım. Üstümü
ararken, taciz ettiler.
SENİ BURADA DOM...TIP Sİ...RİM, KİMSENİN HABERİ
OLMAZ
Sonra biri yapıştı gırtlağıma, bir polis, adı Süleyman’mış, kafamı,
otobüsün camına vurmaya başladı. Beni otobüse bindirdiklerinde,
önde otobüsün bıyıklı şoförü oturuyordu, ona, “A...na ko..uğumun
çocuğu, ışıkları kapat, in aşağı!” dedi. Sonra bana dönüp, “Seni
burada dom...tıp, si...rim, zaten karanlık kimsenin haberi olmaz!”
dedi. Ben korkudan titreyerek, “Tamam abi” dedim. Belki biraz
sakinleşir diye. Sonra bir başkası geldi, suratımı tuttu ve
tükürdü. “Senin gibi kızım olacak, asarım keserim!” dedi. “Siz hiç
dağa çıktınız mı?” dedi bir başkası. İşler iyice kontrolden
çıktı...
Orada tecavüze uğrarım diye korktun mu?
- Evet. (Ağlıyor...) Allah kurtardı beni. O gün, orada,
bana bunu yapanlarla uğraşacağıma dair söz verdim kendime. Çünkü
bana bunu yapanlar, beni bu kadar aşağılayanlar, kimse sesini
çıkarmazsa, benim çocuğuma da aynı şeyi yapabilirler. Sizin
çocuğunuzu da!
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN