POLİSİN 'SARI BASIN KARTI' ISRARINA SERT TEPKİ!
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), polisin sarı basın kartı tutumu üzerine bir açıklama yaptı.
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) son aylarda emniyet güçlerinin sarı basın kartı olmadığı bahanesiyle gazetecilerin duruşmalarda ve toplumsal olaylarda görev yapmasını engelleyen tutumu üzerine bir açıklama yaptı. "Sarı basın kartı taşımak" giderek gazetecilik faaliyetinin bir ön koşulu haline getirilmekte ve bu nedenle söz konusu resmi temayül basın özgürlüğünü engelleyen bir nitelik kazanmaktadır” diyen GÖP’ün açıklaması şöyle:
"'Devletin resmi makam ve kolluk güçlerinin, gazetecilerin mesleklerini icra etmelerini sarı basın kartı sahibi olmadıkları gerekçesiyle engellediklerine dair aldığımız haber ve duyumlarda son günlerde belirgin bir artış meydana geldiğini endişeyle tespit etmiş bulunuyoruz.
Endişeliyiz çünkü sarı basın kartı sahibi olmadıkları bahanesiyle gazetecilerin duruşmalarda ve toplumsal olaylarda görevlerini yapmaları engellenebiliyor ve hatta medya mensupları Emniyet güçlerinin göstericiler için uygun gördüğü muameleye maruz kalabiliyorlar. Bunun son örneği 15 Eylül'de Kadıköy'de IMC muhabiri Gökhan Biçici'nin darp edilerek gözaltına alınmasında yaşanmıştır.
Sarı basın kartı taşımak giderek gazetecilik faaliyetinin bir önkoşulu haline getirilmekte ve bu nedenle söz konusu resmi temayül basın özgürlüğünü engelleyen bir nitelik kazanmaktadır.
Bu nedenle aşağıdaki hususları hükümet yetkililerine ve kamuoyuna hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Gazetecilere mesleklerini icra edebilmeleri için sarı basın
kartı sahibi olma ön koşulunu dayatmanın hiçbir yasal zemini
yoktur. Bu, tamamen keyfi bir uygulamadır.
Gazetecilerin gazetecilik yapabilmek için gazeteci olduklarını
resmi makamlara tescil ettirmek zorunda bırakılmaları, otoriter bir
uygulamadır.
Gazeteci mesleğini icra ederken devlete değil, adına çalıştığı
kuruma ve okurlarına ve genel olarak kamuoyuna karşı
sorumludur.
Sarı basın kartı rejimi gözden geçirilmeli ve gazetecinin özel bir
kimlik belgesiyle tescil edilmesi hususu meslek örgütlerinin
uhdesine bırakılmalıdır."