14 Oca 2014 13:58
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:52
Plan işlerse Başbakan'ı evinden alırız!
Akşam Gazetesi bugün manşetinde çok ilginç bir iddiaya yer verdi
17 Aralık’ta başlayan ve 8 Ocak’ta devam eden operasyonların
sonuncusu seçim sabahı uygulamaya konulacaktı. YARGI ve emniyet
içindeki paralel yapının 3 aşamalı darbe planı ortaya çıktı.
Yargıdaki paralel yapının üyelerinin operasyonları planlamak için
İstanbul’daki bir lokalde sık sık toplantılar yaptığı
öğrenildi.
17 ARALIK’TA START VERİLDİ
Toplantılarda; 17 Aralık operasyonundan 25 Aralık’taki yeni dalga operasyona, Savcı Muammer Akkaş’ın basın bildirisi krizinden İzmir’de Binali Yıldırım’ın seçim çalışmalarının startını verdiği 8 Ocak’taki operasyona kadar birçok detayın kararlaştırıldığı öğrenildi.
UYGUN MAHKEME BEKLENDİ
Akşam mesai bitiminden sonra bir araya gelen paralel yargı mensupları iddiaya göre derin operasyonu seçim öncesi başlatıp sonrasında final olmak üzere 3 aşamaya ayırdı. Alınan kararlara göre bir yıl öncesine ait teknik takibe dayanan soruşturma için 17 Aralık sabahı seçildi. Gözaltı kararlarının çıkarılması için uygun hâkimin nöbetçi olması beklendi. Gözaltı kararı verecek 18. Sulh Ceza Mahkemesi hâkiminin nöbetçi olduğu pazartesi günü savcılık gözaltı kararları için başvurdu. Gözaltı kararlarının çıkarılmasının ardından operasyonun düğmesine basıldı. İlk aşamadaki operasyonda adreslerde yapılan baskınlarda ele geçirilen paraların ve teknik takibin görüntüleri aynı anda basına dağıtıldı. Paraların kaynaklarının avukatlar tarafından belgelendirilmesine rağmen “rüşvet parası” olarak sunuldu. Böylece ilk aşama olan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile imaj kaybı hedefi işleme konuldu. İkinci karar ise operasyonlar sürerken savcılara gelebilecek yaptırım ve görevden almaların ardından alışık olunmayan basın açıklamaları ile “Yargıya müdahale ediliyor” söylemi yaratmak oldu.
2. AŞAMA ‘YARGIYA MÜDAHALE’
25 Aralık’ta Türkiye’deki en büyük yatırımlara imza atan işadamlarına gözaltı kararı alınıp aynı anda basına sızdırıldı. Başsavcıya bilgi vermeden soruşturmanın düğmesine basan Savcı Muammer Akkaş dosya elinden alınınca bir adliyede basın açıklaması yaptı. Ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan (HSYK) korsan açıklama geldi.
SAVCIDAN BASIN AÇIKLAMASI
Son olarak da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne atanan Zekeriya Öz bir basın açıklaması yaparak “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine iki yargı mensubunu gönderip baskı yaptığını” öne sürdü. Böylece ikinci aşama da uygulamaya konulmuş oldu.
‘BAŞARIRSAK SABAH BAŞBAKAN'I EVİNDEN ALIRIZ’
Planın en vahim bölümü ise 3. aşama. Yerel seçim öncesi 2 aşama hayata geçirildikten sonra AK Parti’nin seçimlerde alacağı oyların beklenmesine karar verildi. Tüm planların etkisiyle AK Parti’nin önemli illerde belediyeleri kaybetmesinin sağlanması halinde seçimlerin ertesi günü 31 Mart’ta en büyük operasyon için düğmeye basılması kararlaştırıldı. Hedefte ise Başbakan ve kabinenin diğer üyeleri olduğu öğrenildi. Çekmecelerde bekletilen dosyalar çıkarılarak eşzamanlı operasyon yapılması kararlaştırıldı. Toplantıda derin planların kararı alınırken bazı paralel yargı mensuplarının “Plan başarılı olursa o gün gelsin, 31 Mart sabahı Başbakan’ın adresine bizzat kendimiz gideceğiz” dediği iddia edildi.
17 ARALIK’TA START VERİLDİ
Toplantılarda; 17 Aralık operasyonundan 25 Aralık’taki yeni dalga operasyona, Savcı Muammer Akkaş’ın basın bildirisi krizinden İzmir’de Binali Yıldırım’ın seçim çalışmalarının startını verdiği 8 Ocak’taki operasyona kadar birçok detayın kararlaştırıldığı öğrenildi.
UYGUN MAHKEME BEKLENDİ
Akşam mesai bitiminden sonra bir araya gelen paralel yargı mensupları iddiaya göre derin operasyonu seçim öncesi başlatıp sonrasında final olmak üzere 3 aşamaya ayırdı. Alınan kararlara göre bir yıl öncesine ait teknik takibe dayanan soruşturma için 17 Aralık sabahı seçildi. Gözaltı kararlarının çıkarılması için uygun hâkimin nöbetçi olması beklendi. Gözaltı kararı verecek 18. Sulh Ceza Mahkemesi hâkiminin nöbetçi olduğu pazartesi günü savcılık gözaltı kararları için başvurdu. Gözaltı kararlarının çıkarılmasının ardından operasyonun düğmesine basıldı. İlk aşamadaki operasyonda adreslerde yapılan baskınlarda ele geçirilen paraların ve teknik takibin görüntüleri aynı anda basına dağıtıldı. Paraların kaynaklarının avukatlar tarafından belgelendirilmesine rağmen “rüşvet parası” olarak sunuldu. Böylece ilk aşama olan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile imaj kaybı hedefi işleme konuldu. İkinci karar ise operasyonlar sürerken savcılara gelebilecek yaptırım ve görevden almaların ardından alışık olunmayan basın açıklamaları ile “Yargıya müdahale ediliyor” söylemi yaratmak oldu.
2. AŞAMA ‘YARGIYA MÜDAHALE’
25 Aralık’ta Türkiye’deki en büyük yatırımlara imza atan işadamlarına gözaltı kararı alınıp aynı anda basına sızdırıldı. Başsavcıya bilgi vermeden soruşturmanın düğmesine basan Savcı Muammer Akkaş dosya elinden alınınca bir adliyede basın açıklaması yaptı. Ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan (HSYK) korsan açıklama geldi.
SAVCIDAN BASIN AÇIKLAMASI
Son olarak da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne atanan Zekeriya Öz bir basın açıklaması yaparak “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine iki yargı mensubunu gönderip baskı yaptığını” öne sürdü. Böylece ikinci aşama da uygulamaya konulmuş oldu.
‘BAŞARIRSAK SABAH BAŞBAKAN'I EVİNDEN ALIRIZ’
Planın en vahim bölümü ise 3. aşama. Yerel seçim öncesi 2 aşama hayata geçirildikten sonra AK Parti’nin seçimlerde alacağı oyların beklenmesine karar verildi. Tüm planların etkisiyle AK Parti’nin önemli illerde belediyeleri kaybetmesinin sağlanması halinde seçimlerin ertesi günü 31 Mart’ta en büyük operasyon için düğmeye basılması kararlaştırıldı. Hedefte ise Başbakan ve kabinenin diğer üyeleri olduğu öğrenildi. Çekmecelerde bekletilen dosyalar çıkarılarak eşzamanlı operasyon yapılması kararlaştırıldı. Toplantıda derin planların kararı alınırken bazı paralel yargı mensuplarının “Plan başarılı olursa o gün gelsin, 31 Mart sabahı Başbakan’ın adresine bizzat kendimiz gideceğiz” dediği iddia edildi.