Pınar Gültekin davasında ortalık karıştı! 'Duruşma benim için bitmiştir'
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesiyle ilgili dava 15 Şubat'a ertelenirken baba Sıddık Gültekin "Bu duruşma benim için bitmiştir" diyerek, salonu terk etti.
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesiyle ilgili sanıklar Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılanmasına Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün devam edildi. Gültekin ailesinin avukatı mahkeme heyetinin reddini istediklerini açıkladı. Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, "Davadan adaletli bir karar çıkacağına inanmıyorum. Başka bir hakim istiyorum" diyerek duruşma salonunu terk etti. Duruşma 15 Şubat'a ertelendi.
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin davada tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ve Mertcan Avcı'nın yargılanmasına Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, ikinci duruşma öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, dava dosyasına ulaşan raporların, sanığın akli dengesinin yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Çok planlı, organize işlenmiş bir cinayetle karşı karşıya olduklarını iddia eden Epözdemir, sanığın, ceza sorumluluğunu minimize etmek, haksız tahrik indiriminden faydalanmak amacıyla çok ilginç savunmalar yaptığını öne sürdü.
Olay yerinde yapılan keşifle ilgili raporun ellerine ulaştığını dile getiren Epözdemir, "Bilirkişi raporu bizi tatmin etmedi. Çok bilimsel, hükme elverişli, hükme esas alınabilecek bir rapor olduğunu düşünmüyoruz. Fizik ve kimya mühendisleri tarafından hazırlanacak bir bilirkişi raporu talep edeceğiz. Bu en azından yargılamanın haline müessir olabilir" ifadelerini kullandı. Epözdemir, Gültekin'in ölüm zamanı ve ölüm nedeniyle ilgili Adli Tıp Genel Kurumundan gelecek raporu beklediklerini kaydetti.
Telefonu ve SIM kartının kırılmasına ve bunu sanık Cemal Metin Avcı'nın yapmasına rağmen mahkemenin Android telefonun şifresi ve son 8 aydaki bilgi, belge, fotoğraf ve videoların tespiti için ABD'ye müzekkere yazdığını anlatan Epözdemir, bundan sonuç alınamayacağını savundu.
Duruşma öncesi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Babası salonu terk etti
Pınar Gültekin cinayetinin devam ettiği Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonu, tanıklardan Pınar Gültekin’in arkadaşı Ceren Tunç’un dinlendiği sırada karıştı.
Ceren Tunç tanık olarak dinlenirken, mahkeme başkanının daha önce verdiği ifade ile mahkemede verdiği ifade arasında çelişki bulunduğunu söylemesi üzerine Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin'in sinirlenerek duruşma salonunu terk etmesi ile hareketlilik başladı.
Ceren Tunç’un mahkemede verdiği ifadede katil zanlısı Cemal Metin Avcı’dan Pınar Gültekin’in tehditle para aldığına yönelik iddiası sonrası baba mahkeme başkanının tanığı yönlendirdiğini ileri sürerek salonu terk etti.
Pınar Gültekin’in aile avukatı Dr. Rezan Epözdemir mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürerek ailenin talebi ile reddi hakim talebinde bulundu.
Ailenin reddi hakim talebiyle duruşma 15 Şubat'a ertelendi.
Ne olmuştu?
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti. Katil zanlısı Avcı, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, 2 Ekim'de "delil karartmak" suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.