14 Kas 2008 12:25 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:23

'PEZEVENK OLABİLSEYDİM KRİZDEN DAHA RAHAT ÇIKACAKTIM!..' SERDAR TURGUT YİNE ŞAŞIRTMADI,DERİN(!) İÇERİKLİ BİR YAZI YAZDI!..

Son evlilik dışı gayrimeşru ilişkimi de net olarak hatırlıyorum...Otel odasına bir kadın çağırmıştım.Çok güzeldi. Odaya girer girmez...



Derin Düşünme zamanı


Beni bir süredir okuyan okuyucular, bu tür başlıklar attığım yani saygın bir düşünceyi ima eden cümleler filan kurduğum zaman son derece tehlikeli bir ruh hali içinde olduğumu ve yazılmasının tasavvur bile edilemeyeceği türde şeyleri yazmaya hazırlandığımı tahmin edebilirler.

Bence çok da haklılar.

Örneğin; ben şu anda karanlık odamda yoğun olarak 'İnsanın mastürbasyon yapması denildiği gibi gerçekten günah, ayıp olsaydı insanın kolu bu kadar uygun uzunlukta yaratılmazdı. Kollar daha kısa olurdu ve mastürbasyon da teknik olarak imkansızlaşırdı' diye düşünüyorum.

Bu konuya bir süredir takmış durumdayım. Bunun felsefi ve teolojik sonuçları olabileceğine kesinlikle inanıyorum.

Evde tüm ışıklar söndürülmüş ve doğalgazı az kullanmak için derece düşürüldüğünden aynı zamanda soğuk da olan bir odada otururken bu tür düşünceler geliyor aklıma. Sonra depoda ne zamandan kaldığı belli olmayan bir bidon benzin buldum. Biraz önce 'Ekonomik kriz daha da derinleştiği zaman bir fahişe ile birlikte olmaya karar verirsem, bu bir bidon benzin karşılığında olabilir mi?' diye... Buna da taktım.

Benzin fiyatları bu düzeyde kalır ise bu bir bidon karşılığında sadece tek bir fahişe değil bir fahişeler ordusu kiralayıp pezevenkliğe bile başlıyabileceğim ortaya çıktı.

Gerçi fahişe filan düşünecek halim de yok... O işleri uzun süre önce bıraktım hatta son evlilik dışı gayrimeşru ilişkimi de net olarak hatırlıyorum.

Otel odasına bir kadın çağırmıştım. Çok güzeldi. Odaya girer girmez 'Tuvaleti kullanabilir miyim?' diye sordu. Birden kendimi halka açık tuvalet bekçisiymişim gibi hissettim ama ses etmedim. Çok uzun kaldı tuvalette. Hiç sesi de çıkmıyordu. Gözüme intihar görüntüleri gelmeye başladı. Panik atakları geçirdim ve sonra dayanamayarak 'Ne yapıyor?' diye bakmak için kapıya vurdum ve 'Girin' sesi duyunca girdim.

Bir baktım kadın çırılçıplak tuvalete oturmuş ve büyük tuvaletini yaparken bir yandan da çikolata yiyordu.

Suratını görür görmez içimde kalmış son gayrimeşru ilişki heyecanı da tamamen yok olup gitti. (Çünkü ağzının etafında çikolata izleri duruyordu ve hiç durmadan çiğniyordu. Aklıma Pier Paolo Passolini'nin "Sodom'un 120 Günü" filmi geldi. Filmin dışkı yedirme sahnelerinde çikolata kullanıldığını bilmem bile o gün benim içimi rahatlatamadı. Bilmem anlatabiliyor muyum). Ve o gün o anda bıraktım bu tür işleri. Artık bir daha hiç çikolata yemeyeceğim..

Gerçi pezevenk olabilseydim krizden daha rahat çıkacaktım. Ama sonra karanlıkta benim bu krizden çıkışım olmadığı aklıma geldi. Kriz bittikten sonra bile bir tek ben krizde kalacaktım. Çünkü Rana 'İleride bir gün kendimize bir ev inşa edersek bunun şekli nasıl olmalı?' diyerek bir proje çizmeye başladı. Projeyi çizerken ışıkları yakmıştı. Buna çok kızdım ama ses çıkaramadım.

Gittim baktım gayet de güzel görünüyordu. 'Nereden esinlendin bu proje için' diye sordum. Eskiden New England'da dolaşırken görmüş bu evi ve oradan esinlenmiş. 'Öyle mi?' dedim. 'Kimindi ev peki?' diye de sordum. Hay sormaz olsaydım. Bana "O ev Nelson Rockefeller'indi" dedi.

Yani; kişisel serveti Türkiye ve Avrupa Birliği'ne üye tüm ülkelerin toplamından daha fazla olan adamın eviymiş esinlendiği...

Bu benim krizden çıkaşamayacağımın kesin kanıtı değilse başka ne kanıt olabilir ki bilmiyorum...

Ha; bu arada büyük ihtimalle depresyondayım. 'Acaba alkolikliğin yanı sıra bir de kokainman olsam, kriz dönemini daha neşeli geçirmem mümkün olur mu ki' diye de düşündüm.

Tam bunun felsefi boyutlarını düşünmeye geçiyordum ki; kokainmanların hayatlarını