“Evet” dedi mi bu teklifinize?
- Evet demişti. Ta ki hamile kalana kadar.
PLAN YAPMIŞTIK AMA HAMİLE KALINCA HER ŞEY DEĞİŞTİ
Hamileliğiyle ne değişti?
- Her şey! Günden geceye bambaşka bir insan oldu. Çocuklarımla bir araya geldiğinde, birden bambaşka davranmaya başladı. Onların da kafası karıştı. Bana verdiği bütün sözleri teker teker bozmaya başladı. Benim için söz onurdur; bir söz verirsiniz, el sıkışırsınız ve bu değişmez. İnsanların bir şey söyleyip, başka şeyler yapmasına alışkın değilim. Ama hamileliği nedeniyle diye düşündüm ve bir kızımız olacaktı. Evet, erkek de olabilirdi ama Tanrı bize bu kız çocuğunu bahşetti. Bütün planlarımı altüst ettim, ki benim için neredeyse imkansızdı ve o süreçte 4 ay Türkiye’de yaşadım. Fedakârlık etmeye karar verdim, çünkü ikinci kez bir aile kurma fırsatım olmuştu ve bunun yürümesi için her şeyi yapmaya hazırdım.
EVLİLİĞİ GERÇEK BULMUYORUM, İNSANLAR KALPTEN EVLENMELİ
Evlenmek istemediniz ama...
- Ben kağıt üzerinde evli olmayı gerçek bulmuyorum. Kalpten evlenmeli insanlar. Daha önce bir kere evlendim ve sancılı bir süreçti. Bunu da Tülin’le baştan konuşmuştuk ve buna anlayış göstermişti. Tabii ki ben o zamanlar Türk kültürü için bunun ne kadar önemli olduğunu da bilmiyordum. Çünkü Avrupa’da böyle bir kültür yok. Çocuk sahibi olmak, resmi olarak evli olmaktan çok daha büyük bir anlaşmadır bence. Çünkü iki kişiyi bir ömür birbirine bağlar.
SAHTE DÜĞÜNÜ TÜLİN İSTEDİ
Neden medya için sahte bir düğün yaptınız?
Tülin bana, bunun kendisi için ne kadar önemli olduğunu söyledi. Ben de ona, “Sana kaç kere evlenmek istemediğimi söyledim, sen de bunu kabul ettin, lütfen bana baskı kurma” dedim. “Bu yaptığının adil olduğunu düşünmüyorum, bunun için bebeği kullanıyorsun” dedim. Sonra onun iletişim danışmanı bu fikirle geldi. Lizbon’da evlenmiş gibi yapın, nasıl olsa gazeteciler belediyeye gidip bunu kontrol etmez. Türkiye, onun ihtisas alanı, benim değil! Kariyerini o nasıl yönetmek istiyorsa, o şekilde yönetir, ben karışmam diye düşündüm.