07 Ara 2010 14:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:51

PATRONUMUN 350 MİLYON DOLARINI ALDIM! FATİH ALTAYLI'DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!

Magazin Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu, önceki gün Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'yı ziyaret etti. Altaylı, MGD ve magazin gazeteciliği hakkındaki görüşlerini dile getirdi.

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Tosun, MGD Başkan Vekili Erol Işık ile MGD Yönetim Kurulu Üyesi ve Saymanı Recep Çilingir’i, çalışma odasında misafir etti. Magazin haberlerini her zaman önemsediğini söyleyen Altaylı, kaliteli yapılan magazin haberlerine de desteğinin her zaman süreceğini belirtti.

En çok magazin sayfalarıyla ilgilenirim

Her gün 12 sayfa magazin gazetesi çıkararak bu sektöre verdiği önemi gösterdiğini de belirten Altaylı, “Magazin haberleri, gerek televizyonumuzda gerekse gazetede zamanımı çokça ve severe ayırdığım bir bölüm. Buradaki haberlerin kalitesinin her zaman yüksek olmasını istiyorum. Televizyonda Reşat (Balcıoğlu), gazetede de Mehmet (Güler) ve ekibi, benim bu yaklaşımımı bildiklerinden dolayı kaliteye çok önem veriyorlar” dedi.

Haberi gazeteci yaratmamalı

Diğer bölümlerde olduğu gibi magazin muhabirlerinin de zaman zaman sorun yaşadığını, bunun da her zaman olabileceğini de sözlerine ekleyen Altaylı, gazetecilik sektöründe yaşanan sıkıntıların magazin muhabirlerini de etkilediğini belirtti. Özellikle de spor basınının, magazin haberciliğine soyunmasının ardından magazin muhabirliğinin düzeyinin gerilediğini de vurgulayan Altaylı, “haber yaratma çabası”nın, gerçek haber peşinde koşanlara zarar verdiğini de dile getirdi. “Ünlü bir kişi, alkollü vaziyette trafik kontrolüne yakalanmışsa, bu haber olabilir. Ancak o ünlü kişiyi trafik polisine ihbar eden, haberi yapan muhabirse, sorun işte burada. Bu şekilde yapılan magazin haberciliğine, tamamen karşıyım.” diyen Fatih Altaylı, sektör içinde bazı yöneticilerin de bu tür haberciliğe göz yumduklarını, hatta istediklerini belirtti. Magazin muhabirliğinin seviyesini ve kalitesini düşüren bu yöneticilerin her zaman karşısında durduğunu, bazılarıyla aynı kurumda olmak bile istemediğini, hatta bu düşüncesini gazete sahipleriyle de paylaştığını dile getirdi.

Kaliteli magazini ve magazinciyi her zaman desteklerim

Magazin muhabirlerinin de kendilerini yetiştirmeleri gerektiğine de dikkat çeken Altaylı, “Magazin muhabirleri, kendilerini geliştirirlerse sektör de aynı oranda gelişir. Ünlü kişiler karşılarında saygı duyacakları muhabirleri bulurlarsa, saygısızlık etmezler. Ancak bunun olabilmesi için de magazin muhabirlerinin saygı duyulacak seviyeye ulaşmaları gerek” dedi.

Patronumun 350 milyon dolarını aldım

Gazetecilik mesleğine en iyi şekilde hizmet ettiğine inandığını ve bu uğurda büyük bir çaba sarf ettiğini söyleyen Fatih Altaylı, “Ben de, bana uyan bir gazetede köşe yazıp şimdiki kadar yorulmadan gazeteciliğin keyfini çıkarabilirdim. Ama şu anda bin 200 gazeteciyi istihdam eden bir kurumun başında bulunuyorum. Patronumun 350 milyon dolarını bu uğurda aldım. Geri dönüşü olmayan bir para bu. Sağ olsun o da bana inandı ve bu gazeteyi hayata geçirdik. İnanın, bu dönemde o kadar yoğun bir çalışma temposu ve stresi yaşadım ki, sağlığım bile bundan etkilendi. Ama bu meslek sevgisi o kadar büyük ki, hiçbir şeye aldırmıyorsunuz” dedi.

Dergi çıkarmak akıl kârı değil

Türkiye’de dergi kültürünün olmadığını da sözlerine ekleyen Altaylı, “Okuma kültürünün en alt seviyede olduğu Türkiye’de, dergi çıkarmanın bir manası yok. Şu anda piyasada olan dergilerin neredeyse tamamına yakın bir bölümü zarar ediyor. Şimdi olsa, bizim dergi grubunda bulunan bir çok dergiyi çıkarmazdım. Üstelik dergide yazı yazacak düzeyde yetişmiş insan da yok. Dergi çıkarıyorsanız, onu okutmalısınız, okutabilmek için de iyi yazı yazan insanlara ihtiyaç var. Pek akıl kârı değil yani.” diyerek dergiciliğin kârlı bir sektör olmadığını dile getirdi.

MGD’nin rolü büyük olacak

Magazin dünyasına kötü gözle baktığının düşünüldüğünü ancak gerçeğin hiç de öyle olmadığını da vurgulayan Fatih Altaylı, “Bir dönem magazinciliğin çok kötü durumda olduğunu, bunun nedeninin de magazin dünyasını yöneten birkaç figürün yaptığı bariz hatalar olduğunu kabul etmek lazım. Şimdilerde bu kişiler piyasadan çekilir gibi oldu. Dolayısıyla da magazin gazeteciliği biraz daha iyi duruma geliyor. Tabii ki, hatalar olmuyor değil. Ama zamanla taşlar yerli yerine oturacak. Magazin gazeteciliğinin kalitesinin yükselmesinde MGD gibi kurumların da etkisi büyük olacak” dedi.

MGD’ye her zaman destek veririm

Altaylı, magazin gazeteciliğinin gelişmesinde MGD’nin rolünün çok önemli olduğunu söyleyerek, “MGD’nin faaliyetleri konusunda çok fazla bilgim yok. Ancak gerçekleştirdiğiniz organizasyonların ardından yapılan haberlerden takip ediyorum. Şu kadarını söyleyebilirim; Organizasyonlarınıza katılan davetlilerinizin düzeyleri de başarınıza etki ediyor. MGD’nin son dönemdeki duruşu, önceki dönemlere göre çok daha iyi görünüyor. Umarım çıtanızı hep yüksek tutarsınız. Bunun için ben de elimden ne gelirse her zaman desteğe hazırım” dedi.

Paris’te beni de yakalamışlar

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, magazin gazetecileriyle yaşadığı bir anısını da MGD Yönetim Kurulu’yla paylaştı. Altaylı, “Magazin muhabirlerinin, diğer muhabirlerden daha çok bilgili olması gerektiğini az önce belirtmiştim. Karşılarına çıkan insanları tanımaları gerekir. Kendimden bir örnek vereyim. Geçenlerde bir telefon geldi ve telefondaki kişi, ‘Fatih Bey, sizi sevgilinizle birlikte Paris sokaklarında el ele dolaşırken görüntüledik. Genç ve güzel bir kadınla Paris’teki bu görüntüleriniz hakkında ne diyeceksiniz?’ diye sordu. Ben de, ‘o görüntüleri bana da yollayın ben de yayınlayayım’ diye cevap verdim. Gerçekten fotoğrafları bana gönderdiler. Bir de baktım ki, Paris’te eşimle birlikte dolaşırken bir fotoğraf. Tabii, eşim ‘genç ve güzel’ kısmı için mutlu oldu ama benim eşimle binlerce fotoğrafım yayınlandı. Fotoğrafı çekenin, eşimi tanıması lazım. Hiç değilse, internete baksa, fotoğraftaki kişinin eşim olduğunu görürdü” dedi.