16 Mayıs 2012 10:09
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:39
PARGALI İBRAHİM HAYRANLARINA MÜJDE!
Muhteşem Yüzyıl dizisinin fenomen karakterlerinden Pargalı İbrahim hayranları bu habere çok sevinecek!
Pargalı hayranlarına müjde
YAKIN dostlarım iyi bilir; günün ilk çayını içmeden afyonum patlamaz. Bakarım ama görmem.
Duyarım ama anlamam.
Bu özelliğimi bilmeyenler sitem ederler; "Yahu sabah yanımdan geçtin, bir selam bile vermedin..."
Bilmez ki bu garip bünye çayla çalışır. İlk çay yudumu boğazımdan geçmeden ben, ben olamam.
Okan Yalabık da bu özelliğimi bilmiyordu tabii. Sabahın 07.00'sinde bindiğim Yenikapı-
Bandırma feribotunda yanımda oturuyormuş meğer. 2 saat 15 dakikalık yolculuğun son 15 dakikasında kibarlık gösterip "Merhaba Yüksel Bey" demese; bu harika adamın belleğinde "Snob, kendini beğenmiş, burnu kaf dağında bir eleştirmen" olarak yer edineceğim.
Ama ne yalan söyleyeyim; sabah mahmurluğunda Pargalı birden yanı başımda belirince içimden tekbir getirdim. "Tamam oğlum" dedim, "Artık bu televizyon izleme mesaini 15 saatin altına düşürmen gerekiyor. Bak, sanrılar görmeye başladın işte..."
Meğer Okan, yitirdiği babaannesinin cenaze törenine katılmak üzere Bigadiç'e gidiyormuş.
Önce başsağlığı diledim. "Ben de sevgili annem ile babamı ziyarete Küçükkuyu'ya gidiyorum" dedim. Ve herkesin merak ettiği o soruyu sordum: "Ne zaman öleceksin?"
Dedim ya, günün ilk çayını içmeden ben, ben olamıyorum işte.
Gemide çaylar hızla tükendiğinden ve iki kez kuyruğa girmeme rağmen bir türlü çay almaya muvaffak olamadığımdan, beynim süngerleşmiş.
Neyse ki oyuncu tayfası bu tür olaylara alışkın. Okan büyük bir olgunlukla gülümseyerek yanıt verdi: "Herkes bu sezonun finalinde öleceğimi sanıyor. Ama öyle olmayacak. Gelecek sezonun ortasını bulacak benim ölmem..."
Sevindim... Zira Pargalı İbrahim'in Muhteşem Yüzyıl dizisine kattığı tattan mahrum kalacağını bilmek, dizinin izleyicilerini şimdiden endişelendiriyor, üzüyor. Pargalı için yarım sezon daha uzatma tabelası kalkmış meğer. Ne yalan söyleyeyim; Okan o kadar iyi oynuyor ki, insanın içinden tarihin seyrini değiştirmek bile geçiyor...
Yüksel Aytuğ / Sabah
YAKIN dostlarım iyi bilir; günün ilk çayını içmeden afyonum patlamaz. Bakarım ama görmem.
Duyarım ama anlamam.
Bu özelliğimi bilmeyenler sitem ederler; "Yahu sabah yanımdan geçtin, bir selam bile vermedin..."
Bilmez ki bu garip bünye çayla çalışır. İlk çay yudumu boğazımdan geçmeden ben, ben olamam.
Okan Yalabık da bu özelliğimi bilmiyordu tabii. Sabahın 07.00'sinde bindiğim Yenikapı-
Bandırma feribotunda yanımda oturuyormuş meğer. 2 saat 15 dakikalık yolculuğun son 15 dakikasında kibarlık gösterip "Merhaba Yüksel Bey" demese; bu harika adamın belleğinde "Snob, kendini beğenmiş, burnu kaf dağında bir eleştirmen" olarak yer edineceğim.
Ama ne yalan söyleyeyim; sabah mahmurluğunda Pargalı birden yanı başımda belirince içimden tekbir getirdim. "Tamam oğlum" dedim, "Artık bu televizyon izleme mesaini 15 saatin altına düşürmen gerekiyor. Bak, sanrılar görmeye başladın işte..."
Meğer Okan, yitirdiği babaannesinin cenaze törenine katılmak üzere Bigadiç'e gidiyormuş.
Önce başsağlığı diledim. "Ben de sevgili annem ile babamı ziyarete Küçükkuyu'ya gidiyorum" dedim. Ve herkesin merak ettiği o soruyu sordum: "Ne zaman öleceksin?"
Dedim ya, günün ilk çayını içmeden ben, ben olamıyorum işte.
Gemide çaylar hızla tükendiğinden ve iki kez kuyruğa girmeme rağmen bir türlü çay almaya muvaffak olamadığımdan, beynim süngerleşmiş.
Neyse ki oyuncu tayfası bu tür olaylara alışkın. Okan büyük bir olgunlukla gülümseyerek yanıt verdi: "Herkes bu sezonun finalinde öleceğimi sanıyor. Ama öyle olmayacak. Gelecek sezonun ortasını bulacak benim ölmem..."
Sevindim... Zira Pargalı İbrahim'in Muhteşem Yüzyıl dizisine kattığı tattan mahrum kalacağını bilmek, dizinin izleyicilerini şimdiden endişelendiriyor, üzüyor. Pargalı için yarım sezon daha uzatma tabelası kalkmış meğer. Ne yalan söyleyeyim; Okan o kadar iyi oynuyor ki, insanın içinden tarihin seyrini değiştirmek bile geçiyor...
Yüksel Aytuğ / Sabah