04 Ağu 2012 16:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:59

''PARASINI VEREYİM YAZMAYIN” SÖZÜNE TEPKİ YAĞDI!

Giresun Valisi Dursun Ali Şahin'in sözlerine ÇGD ve PMD sert tepki gösterdi.

Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’in yerel gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, “Neyse parası vereyim, Giresun’u ulusal da olumsuz tanıtmayın” sözlerine tepki yağdı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, “O konuşurken, müteahhit mi tüccar mı önce anlayamadım. Ama vali olduğunu öğrenince üzüldüm. Valinin görevi kötülükleri olumsuzlukları ortadan kaldırmak örtmek değil” derken, Parlamento Muhabirleri Derneği Genel Başkanı Göksel Bozkurt ise “Gazetecilik soru sorma ve doğruyu sorma mesleğidir. Anlaşılan Vali Bey bundan rahatsızlık duymuştur” dedi.

Vali Dursun Ali Şahin’e yönelik tepkiler şöyle :

Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı)

TV’yi geç açtım ben. Dinleyince bu kişi müteahhit mi, fanatik bir belediye başkanı mı ya da tüccar birisi mi diye sordum kendi kendime..Haber bittiğinde anladım ki valiymiş..Bu arkadaş mülkiyeli ise mülkiyenin geleneğinde demokrat olmak, ifade özgürlüğüne saygılı olma ve koruma kültürü verilir. Ben de oradan mezunum..Bu ilkelerden nasip almamış bir anlayış çıktı ortaya.. Vali Bey ya dersleri anlamamış ya da derslere pek girmemiş..Burada vali Beyin yapacağı ‘kötü yanlarımızı yazmayın’ demek değildir. Valinin yapacağı kötü değil iyi şeyler yapmaktır. Varsa kötülükleri, olumsuzlukları ortadan kaldırmaktır. Böyle yaptığı taktirde basın ona yardımcı olur. Onu destekler..Devlet yetkilisinin yapacağı budur. Aksi halde devlette tüccar gibi para alayım para vereyim gibi konular konuşulur. Valiyi gerçek bir vali olmaya davet ediyorum.

Göksel Bozkurt (Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı)

“Gazetecilik soru sorma ve doğruyu söyleme mesleğidir. Gazeteci kamusal görevi gereği gerçeği eğip bükmeden halka anlatmakla yükümlüdür. Ve bu her zaman kamu otoritesini rahatsız eder. Anlaşılan Giresun Valisi de son dönemde sayıları gittikçe artan kamu görevlileri gibi gazeteciliğin en temel görevini yapmasından rahatsızlık duymuştur. Gerçeklerin yazılması Sayın Vali’yi rahatsız etmiştir. Gazetecilerin yasaklandığı, baskıların arttığı dönemlerde her koltuk sahibi işine gelmeyen haberler yazıldığında gazetecilerden hesap sormak, onlara hakaret etmek, hatta işi onları satın alabileceğini düşünmek gafletine kadar vardırabiliyor. Ama demokrasilerde bu tür baskıcı yaklaşımlar ne gazetecileri korkutur ne de gerçeğin üzerini örter. Unutulmamalıdır ki, halkın gerçekleri öğrenme hakkı kutsaldır. Sayın Vali de eğer içinde bir parça demokrasi inancı varsa bu gerçeği sindirmelidir. Biz gazeteciler de bu kutsal hakkı her türlü baskıya rağmen sonuna kadar kullanmakta kararlıdır. Gazeteci, bilgi, haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüğünü ne pahasına olursa olsun sonuna kadar savunacak ve bu tür baskıcı, otoriter yaklaşımlara rağmen kullanmaya devam edecektir. Sayın Vali ve onun gibi düşünenler unutmamalıdır ki, gazetecisi susturulmuş bir toplum kör, sağır ve dilsiz demektir... Bir ülkede gerçekler bilinmiyorsa insanlık adına vahim gelişmelerin yaşanması da kaçınılmazdır.”