''PARASINI VEREYİM YAZMAYIN” SÖZÜNE TEPKİ YAĞDI!
Giresun Valisi Dursun Ali Şahin'in sözlerine ÇGD ve PMD sert tepki gösterdi.
Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’in yerel gazetecilerle yaptığı
sohbet toplantısında, “Neyse parası vereyim, Giresun’u ulusal da
olumsuz tanıtmayın” sözlerine tepki yağdı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, “O
konuşurken, müteahhit mi tüccar mı önce anlayamadım. Ama vali
olduğunu öğrenince üzüldüm. Valinin görevi kötülükleri
olumsuzlukları ortadan kaldırmak örtmek değil” derken, Parlamento
Muhabirleri Derneği Genel Başkanı Göksel Bozkurt ise “Gazetecilik
soru sorma ve doğruyu sorma mesleğidir. Anlaşılan Vali Bey bundan
rahatsızlık duymuştur” dedi.
Vali Dursun Ali Şahin’e yönelik tepkiler şöyle
:
Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel
Başkanı)
TV’yi geç açtım ben. Dinleyince bu kişi müteahhit mi, fanatik bir
belediye başkanı mı ya da tüccar birisi mi diye sordum kendi
kendime..Haber bittiğinde anladım ki valiymiş..Bu arkadaş
mülkiyeli ise mülkiyenin geleneğinde demokrat olmak, ifade
özgürlüğüne saygılı olma ve koruma kültürü verilir. Ben de oradan
mezunum..Bu ilkelerden nasip almamış bir anlayış çıktı ortaya..
Vali Bey ya dersleri anlamamış ya da derslere pek girmemiş..Burada
vali Beyin yapacağı ‘kötü yanlarımızı yazmayın’ demek değildir.
Valinin yapacağı kötü değil iyi şeyler yapmaktır. Varsa
kötülükleri, olumsuzlukları ortadan kaldırmaktır. Böyle yaptığı
taktirde basın ona yardımcı olur. Onu destekler..Devlet
yetkilisinin yapacağı budur. Aksi halde devlette tüccar gibi
para alayım para vereyim gibi konular konuşulur. Valiyi gerçek bir
vali olmaya davet ediyorum.
Göksel Bozkurt (Parlamento Muhabirleri Derneği
Başkanı)
“Gazetecilik soru sorma ve doğruyu söyleme mesleğidir. Gazeteci
kamusal görevi gereği gerçeği eğip bükmeden halka anlatmakla
yükümlüdür. Ve bu her zaman kamu otoritesini rahatsız eder.
Anlaşılan Giresun Valisi de son dönemde sayıları gittikçe artan
kamu görevlileri gibi gazeteciliğin en temel görevini yapmasından
rahatsızlık duymuştur. Gerçeklerin yazılması Sayın Vali’yi rahatsız
etmiştir. Gazetecilerin yasaklandığı, baskıların arttığı dönemlerde
her koltuk sahibi işine gelmeyen haberler yazıldığında
gazetecilerden hesap sormak, onlara hakaret etmek, hatta işi onları
satın alabileceğini düşünmek gafletine kadar vardırabiliyor. Ama
demokrasilerde bu tür baskıcı yaklaşımlar ne gazetecileri korkutur
ne de gerçeğin üzerini örter. Unutulmamalıdır ki, halkın gerçekleri
öğrenme hakkı kutsaldır. Sayın Vali de eğer içinde bir parça
demokrasi inancı varsa bu gerçeği sindirmelidir. Biz gazeteciler de
bu kutsal hakkı her türlü baskıya rağmen sonuna kadar kullanmakta
kararlıdır. Gazeteci, bilgi, haber alma, yorum yapma ve eleştirme
özgürlüğünü ne pahasına olursa olsun sonuna kadar savunacak ve bu
tür baskıcı, otoriter yaklaşımlara rağmen kullanmaya devam
edecektir. Sayın Vali ve onun gibi düşünenler unutmamalıdır ki,
gazetecisi susturulmuş bir toplum kör, sağır ve dilsiz demektir...
Bir ülkede gerçekler bilinmiyorsa insanlık adına vahim gelişmelerin
yaşanması da kaçınılmazdır.”