Pamir'in anne ve babasına ceza yok: Yeteri kadar acı çektiniz!
İstanbul Zekeriyaköy'de kaybolan ve komşu evin havuzunda boğulmuş halde bulunan 3,5 yaşındaki Pamir'in anne ve babası hakkındaki "taksirle ölüme neden olma" davada hakim, "cezaya gerek olmadığına" karar verdi.
Sarıyer Zekeriyaköy'de kaybolduktan 30 saat sonra komşu evin
havuzunda ölü bulunan 3 buçuk yaşındaki Pamir Dikdik'in annesi
Süverce Dikdik ile babası Serdar Dikdik'in "Taksirle ölüme neden
olma" suçundan 6'şar yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları
dava ilk duruşmada karara bağlandı.
ANNE VE BABA DİKDİK DURUŞMAYA KATILDI
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
görülen ilk duruşmaya Anne Süverce Dikdik ve Baba Serdar
Dikdik ile avukatları hazır bulundu. Kimlik tespiti yapılan sanık
Serdar Dikdik elekronik mühendisi olduğunu ve İzmir'de ikamet
ettiğini belirtti. Anne Süverce Dikdik ise üniversite mezunu
olduğunu belirtti.
"ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR İYİ BİR ANNE VE BABA OLMAYA
ÇALIŞTIK"
Duruşmada ilk olarak savunmasını baba Serdar Dikdik yaptı. Serdar
Dikdik, "Çocuğumuzu kaybettik. Elimizden geldiği kadar iyi bir anne
ve baba olmaya çalıştık. Dosya içinde bulunan bilirkişi raporunu ve
suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
"O BİZİM AŞKIMIZDI"
Anne Süverce Dikdik ise "O (Pamir Dikdik) bizim aşkımızdı. 7-24
kendimizi çocuğumuza adamıştık. Ailenin tek çocuğuydu. Suçlamayı
kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Duruşmada söz alan Dikdik
Ailesi'nin avukatı Fazıl Erat "Bu acıyla ilgili müvekkillerim
konuşmak istemiyor. Dosyada bulunan bilirkişi raporu özensizce
hazırlanmıştır. Anne ve baba çocuğa kendini adamıştır. Anne ve baba
bu olaydan sonra acıyı duymamak için İzmir'e gitmişlerdir.
Müvekkillerimin beraatini talep ediyorum" dedi.
Ailenin diğer iki avukatı da anne ve babaya ceza verilmemesini
istedi.
"YETERİ KADAR ACI ÇEKTİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM, CEZA VERMİYORUM.
DAVA BİTTİ"
Davayı karara bağlayan mahkeme, Türk Ceza Kanunu'nun 22/6 maddesi
gereğince sanıklara ceza verilmemesine karar verdi. Hakim, anne ve
baba Dikdik'e hitaben, "Yeteri kadar acı çektiğinizi düşünüyorum,
ceza vermiyorum. Dava bitti" dedi.
ANNE DURUŞMA SALONUNDA AĞLADI
Duruşmanın ardından Anne Süverce Dikdik ağladı. Duruşmaya izleyici
olarak katılan Pamir Dikdik'in babaannesi de hakime teşekkür
etti.
TCK'NIN 22/6 MADDESİ: "Taksirli hareket sonucu
neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu
bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak
derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir
hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar
indirilebilir."
İDDİANAME: İstanbul Cumhuriyet Savcılığı
tarafından hazırlanan iddianamede anne Süverce Dikdik ve baba
Serdar Dikdik şüpheli sıfatıyla yer almıştı. İddianamede, adli
muayene, otopsi ve Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 17 Eylül
2014 tarihli raporuna göre Pamir Dikdik'in ölümünün "suda boğulma"
sonucu meydana geldiği ifade edilmişti. Soruşturma kapsamında
alınan bilirkişi raporunda Türk Medeni Kanunu'na göre ergin olmayan
çocuğun velayetinin anne ve babasına ait olduğu, evliliğin devam
ettiği sürece anne ve babanın velayeti ortaklaşa kullanacağı norm
altına alınmıştır. Buna göre Pamir Dikdik'in bakım ve gözetiminin
her iki ebeveyn tarafından ortaklaşa gerçekleştirilmesi gerektiği,
çocuğun vefatında bir takım ihtimallerinin bulunduğu ve her iki
ebeveynin de ortak sorumluluğa sahip olduğu değerlendirilmiştir"
denilmişti. Raporda, Pamir Dikdik'în vefatı ile sonuçlanan
olayda anne ve babanın zincirleme ihmali nedeniye asli olmak üzere
ağır kusurlu oldukları sonucuna ulaşıldığı vurgulandı.
İddianamede "Bu olaydan dolayı şüphelilerin münhasıran kişisel ve
ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini
gereksiz kılacak derecede mağdur olduğu görülmüş ise de, bu durumun
yargılama aşamasında mahkeme tarafından değerlendirilmesinin uygun
olacağı kanaatiyle şüpheliler hakkında "taksirle bir kişinin
ölümüne sebebiyet verme" suçundan kamu davası açılmasına karar
verilmiştir" denilmişti. Pamir Dikdik'in annesi Süverce
Dikdik ile babası Serdar Dikdik'in "Taksirle ölüme neden olma"
suçundan 6'şar yıla kadar hapsi isteniyordu.