'PADİŞAHLIĞINIZ BİTTİ ARTIK!.. DEVRAN ESKİ DEVRAN DEĞİL!..' YENİ ŞAFAK YAZARI DOĞAN GRUBU'NU FENA BOMBALADI!...
Yılmaz Özdil'den Oktay Ekşi'ye, Ertuğrul Özkök'ten Ruhat Mengi'ye kadar ister solo, ister koro halinde saçmalamaları gayet doğal.
Bir aklıevvelin açtığı "Son Osmanlı Padişahı" pankartı ile "Ordu göreve" pankartını karşılaştırmak nasıl bir kurnazlıktır?
Bu ülkede öyle ya da böyle "Ordu göreve" davetinden irili ufaklı birçok darbe çıkmıştır.
Ama pankartlarla zuhur eden bir "padişaha" (meczup da olsa) rastlanmamıştır.
Ertuğrul Özkök (sosyolojik yanını hiç çalıştırmasa da) bunları bilmez mi?
Daha doğrusu bilir, bilmesine de, niçin bu tuhaf "karşılaştırmaya" tevessül eder?..
Sayın Başbakan ne yapmalı ki, hazretin kavlince "Otoriter liderlik" martavalından yakayı sıyırsın?
Villalarının kapısında pijamayla karşıladıkları bir lider mi olmalı?
İstediklerini alamadıklarında "Biz hancıyız, siz yolcu" raconunu keserek sindirdiklerine mi benzemeli?
Kendilerini iplemediği için mi, "ahmak marifeti bir pankart" yüzünden fırtına kopartılıyor?
Hulasa...
Vesayet sistemi sayesinde sürdürdükleri saltanat sona erdiği, hükümet kurup hükümet yıkma yetenekleri zevale uğradığı için mi bu fecaat?!
Şayet öyleyse...
Yılmaz Özdil'den Oktay Ekşi'ye, Ertuğrul Özkök'ten Ruhat Mengi'ye kadar ister solo, ister koro halinde saçmalamaları gayet doğal.
Ertuğrul Bey'in şu sorusuna bakın: "Artık 'padişahlık' mertebesine çıkarılmış bir otoriter liderlikle mi yönetileceğiz?.."
"Padişah" ha?!
Yahu eşi, kızı ve geliniyle benzer şekilde başörtüsü takan öğrencilerin üniversite kapılarından kovulduğu padişahı siz nerde gördünüz?
Gerçekten de...
Eşinin kılık kıyafetleri (resmi dairelerde ve okullarda) değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerle kayıt altına alınacak kadar sakıncalı bulunan bir padişahı tahayyül etmeyi nasıl başarabiliyorsunuz?
Mezun olduğu okulun (İmam Hatip) cüzamlı gibi aşağılandığı bir padişahı nerden okudunuz?
MHP'nin de desteğiyle, 550 sandalyelik Meclis'ten 411 gibi muazzam oyla alınan bir kararı, "411 el kaosa kalktı" şeklinde karşılanan padişahı nerde duydunuz?
Aklınız hiç kesiyor mu bunu?
"Kızlarım başını örttüğü için Türkiye'de okuyamadı" gibi sözleri "suç demeçleri" sayılarak "iddianamelere" konulan bir padişah olur mu?
"Müslüman olan millet, kendi kitabını rahatlıkla öğrenebilir..." gibi ifadeleri yüzünden, Anayasa Mahkemesi'nin "Tiz vurun kellesini" fermanından kıl payı yırtan bir padişah fantezisi zor olmuyor mu?
Kimi zaman "Üç beş münafık kaldık" lakırdılarıyla mazlum ayaklarına yatmanız da, "Padişah" pankartıyla oluşturmaya çalıştığınız heyula da...
Abileriniz, ablalarınız, hocalarınız, üstatlarınız, velhasıl, seleflerinizin 60'ta yaptıklarını fena halde çağrıştırıyor!
"Öğrenciler kıyma makinesinde kıyılıyor..." yollu tezviratlarla oluşturulan "korku cumhuriyeti" süreci sonucunda darağacına götürülen Menderes'i hiçbir zaman unutmadık!
Hegel'in "Tarihte bütün büyük olaylar iki kez tekrarlanır" ifadesini tamama erdiren Karl Marx'ın şu sözünü de siz unutmayın: "Birinci kez trajedi, ikinci kez komedi olarak..."
Demem o ki; komik olmaktan vazgeçin artık!
Padişahlığınız bitti!
Bu devran o eski devran değil; neylerseniz boş.
Bu millet size Tayyip Bey'i yedirmez, boşa kostaklanmayın!
SALİH TUNA / YENİ ŞAFAK