PADİŞAH ÖNÜNE HER GELEN CARİYEYLE BİRLİKTE OLAMAZ!
Araştırma görevlisi Songül Keçeci Kurt'un 'Harem'den Mektebe' adlı kitabında, padişahın her önüne gelen cariyeyle birlikte olmadığı vurgulanıyor.
“Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle gündeme oturan “Osmanlı’da harem ve haremde eğitim” üzerine kitap yazan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi Songül Keçeci Kurt, Yitik Hazine Yayınları’ndan çıkan “Harem’den Mektebe” adlı kitabında, “Harem, ahlaksızlıkların kol gezdiği bir hapishane miydi, yoksa saray kadınlarına güzel ahlakın, asaletin, terbiyenin, hanımefendiliğin kazandırıldığı bir eğitim merkezi miydi?” sorusunu masaya yatırıyor.
Kitapta, padişahların istedikleri cariyelerle birlikte olmadıklarının da altı çizilerek, “Harem idaresi valide sultanın elindedir. Babadan oğula geçen bir saltanatta, padişahın her önüne gelen insanla birlikte olmasına izin verilmez, İslam dini de buna müsaade etmez. Padişahların genellikle dördü kadın efendi, üçü ikbal rütbesinde yedi haremi vardır” bilgisi veriliyor.
İLERLEMENİN ŞARTI: LİYAKAT
Kitapta ayrıca haremde cariyelikten ustalığa giden süreçte, ilerleyebilmenin tek şartının liyakat ve zekâ olduğu vurgulanarak, “Hareme alınan cariyelerin saray görgülerini öğrenmeleri, terbiye ve nezaket konusunda bilgi sahibi olmaları amacıyla eğitimlerine dikkat edilirdi. Haremde kadınlara okuma-yazma, Kuran-ı Kerim ve Türkçe’nin yanı sıra dikiş, nakış, dantel, örgü örmek gibi meziyetler de kazandırılıyordu” deniyor.
Haremle ilgili olarak bilinen en yanlış algılardan birisinin cariyelik olduğuna dikkat çekilen kitapta, “‘Haremde eğitim, ‘haram eğitimi’ değildi. Cariyelerin istedikleri kişiyle evlenmelerinin dışında, padişahın evlenmek isteyip de cariyelerin bunu kabul etmemeleri de söz konusu olmuştu. Abdülaziz’e hediye edilen Safinaz adındaki cariye, Şehzade Abdülhamid’i sevdiği için padişahın evlilik teklifini reddetmiştir. Abdülhamid durumu analığına anlatınca, Abdülaziz’e kızın hastalanıp öldüğü söylenmiştir. II. Abdülhamid padişah olunca, Safinaz’la evlenmişti. Bir cariyenin padişahın teklifini reddetmesi, köle olarak algılanmadığının bir göstergesidir” ifadesi de yer alıyor.