Özkök hükümete ateş püskürdü; Barış süreci mi Sevr Muahedesi mi?
PKK'nın Güneydoğu'da art arda yaptığı suikastleri bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hükümete ateş püskürdü.
"Kusura bakma ama artık dilimin ucuna gelen o sesi şahın gelse
durduramaz... Haykıracağım..." diyen Özkök hükümete Sevr Anlaşması
göndermesi yaptı.
"Bu ülke, tarihinde bir defa Sevr Antlaşması imzaladı...İkincisinin
ne olduğunu da bütün dünya gördü."
Özkök'ün "Barış süreci mi Sevr Muahedesi mi?" başlıklı
yazısı şöyle:
'Çözüm süreci' dedik...
Canıgönülden destekledik.
Öyle şeyler gördük ki, görmezden geldik...
Öyle şeyler işittik ki, duymazdan geldik.
Ta şuramıza kadar öyle şeyler geldi ki, dilimizi tuttuk, kan
kustuk, kızılcık şerbeti dedik...
Hadi itiraf edelim...
İçimizden bir ses hep "Barış süreci zordur... Dayan" dedi...
O sesi dinledik.
Hadi biraz daha itiraf edelim.
Biraz da korktuk.
AKP trollerinin "Barış sürecini torpilliyorlar" iftiralarından
korktuk, korkmasak bile çekindik.
Ama ne zaman ki, sokak ortasında kalleşçe vurulan sivil kıyafetli o
üç askerimizin yerde yatan cansız bedenlerinin fotoğraflarını
gördük.
Ne zaman ki, gencecik bir askerimizin, gencecik hamile karısının
gözü önünde kalleşçe şehit edilişine tanık olduk.
İşte orada dur arkadaş...
Kusura bakma ama artık dilimin ucuna gelen o sesi şahın gelse
durduramaz...
Haykıracağım...
Arkadaş, biz ne yapıyoruz...
Aynı bayrak altında kardeşçe, yan yana yaşama protokolü mü...
Yoksa Sevr Muahedesi mi..
Biz ne yapıyoruz arkadaş...
Bilmeden bir savaş kaybettik de, alnımızda bir piştov, bir tren
vagonunda onun teslim antlaşmasını mı imzalıyoruz...
Cephede kaybetmediğimiz onurumuzu, masada vermeye mi
zorlanıyoruz...
Nedir bu...
Her gün üç-beş askerimiz o bölgede derin PKK'nın faili meçhulüne
kurban gidecek...
Kalleşçe vurulacak...
Ve bu bize hâlâ barış süreci olarak kakalanmaya çalışılacak...
Bak kardeşim...
Bu ülke, tarihinde bir defa Sevr Antlaşması imzaladı...
İkincisinin ne olduğunu da bütün dünya gördü.
Eğer oturup 21 inci yüzyıla yakışan doğru dürüst bir birlikte
yaşama protokolü yapacaksak...
Niyetin gerçekten buysa...
Söyle o kukuletalı kalleş katiline, bıraksın artık bu korkak
cinayetleri...
Bil ki buramıza geldi...
Bil ki içimizdeki öfke, iktidarın artık bıkkınlık veren "Sabrımızı
sınamasınlar", "Kanları yerde kalmayacak" demagojileriyle
geçiştirilecek gibi değil.