Özkök, Hıncal Uluç ve Mehmet Y. Yılmaz'a seslendi; Yapmazlarsa onları korkak ilan edeceğim...
Hürriyet yazarı Özkök, "Hıncal Uluç ve Mehmet Y. Yılmaz yarın bu söylediğimi yapmazsa onları korkak ilan edeceğim" yazdı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bugün köşesinde ilginç bir yazı kaleme aldı. Başlangıçta pek çok şifre ile dolu gibi görünen ve anlaşılmaz bir takım sözcük oyunları ile dolu olan yazı, ilerleyen satırlarında ne demeye çalıştığını açık seçik ortaya koyuyordu.
Özkök, yazısında eski dostu Ali Kocatepe'nin sanattaki 50. yılı için düzenlenen gecede sahne alacağını, Kocatepe ile ortak anılarını anlatacağını, hatta onu eskiden olduğu gibi döveceğini anlattı yazısında. Bir de gönderme yaptı, kendisi gibi gazetecilik mesleğinde yıllarını harcamış Hıncal Uluç ve Mehmet Y. Yılmaz'ın da Kocatepe'nin eski arkadaşları olarak orada olacağını söyledi ve ekledi:
"Merak ediyorum, bakalım onlar da benim kadar cesur olup o İstanbul tarihinin en ünlü bekâr evinin kapılarını bize sansürsüzce açabilecekler mi... Açmazlarsa, sahnede onları korkak ilan edeceğim..."
İşte, Özkök'ün "Yarın o adamı bir güzel döveceğim" başlıklı yazısından çarpıcı bölümler:
ŞÖHRETLİ bir “dana” grubu yarın akşam Harbiye Açıkhava’da bir araya geliyor.
Bunlar arasında ben de varım.
Sahneye ben de çıkacağım ve Türkiye’nin çok şöhretli bir şarkıcısını nasıl dövmeye karar verdiğimi, bütün açıklığı ile anlatacağım.
Yemin ediyorum, hiç sansür falan yok...
Adamı dövme kararını nasıl aldığımı, bunu nasıl uygulamaya koyduğumu bütün ayrıntıları ile kamuoyuna açıklayacağım.
İzmir Gazi İlkokulu’ndan arkadaşım Ali Kocatepe yarın akşam sanatta 50’nci yılını kutluyor.
Müthiş bir gece hazırlandı.
Türkiye’nin tanınmış birçok sanatçısı orada olacak.
Hepimiz, magazin deyimi ile “sahne alacağız...”
‘Melankoli’yi, 50 yıldır hayatımızdan çıkmayan şarkıları birlikte söyleyeceğiz.
***
Ali, Aysun’dan izin almış, sahnede onu bir kere daha döveceğim...
Amaaa benden daha ilginç başka bir şey var.
Ali, İstanbul’a geldiği yıllarda Ercan Arıklı’nın dergi grubunda çalıştı.
O günlerde, birlikte çalıştığı iki ünlü ile uzun süre bir “bekâr evini” paylaştı.
O iki kişi şimdi çok tanınmış insan oldu.
Gazetecilik damarım tuttu.
Hadi o iki kişinin adını da vereyim:
Hıncal Uluç ve Mehmet Y. Yılmaz...
Onlar da sahnede olacak...
***
Merak ediyorum, bakalım onlar da benim kadar cesur olup o İstanbul tarihinin en ünlü bekâr evinin kapılarını bize sansürsüzce açabilecekler mi...
Açmazlarsa, sahnede onları korkak ilan edeceğim...
***
Müziği ile, dedikodusu ile, sahnede dayağı ile güzel ve eğlenceli bir gece olacak...
“Yeni Türkiye” bastıysa, içiniz kararıyorsa, seçim stresini atmak istiyorsanız...
Yarın akşam iyi mavra var...
Yalnız veya eşinizle veya manitanızla birlikte bekleriz efendim...