10 Mayıs 2014 10:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:09

Özkök, Albay'ın ölümünü yazdı; O melun bavulu teslim edenler...

"Eğer, kendi elleriyle verdikleri o melun bavulu, verdikleri gazeteciden yine kendi elleriyle devralan polisler, savcılar..."

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, köşesinde Balyoz davasından yargılanan ve cezaevinde yaşamını yitirn Albay Murat Özenalp'in ardından, onu tutuklayan polis ve savcılara yüklendi. Yazısının en çarpıcı yanlarından biri de Balyoz davasının belgelerini savcılığa bavulla teslim eden Mehmet Baransu için isim vermeden yazdıkları oldu.

İşte Özkök'ün köşesinden çarpıcı bölümler:

"EĞER o melun bavulu elden teslim edenler, o insanın özgeçmişine bir göz atsalardı...
Eğer, kendi elleriyle verdikleri o melun bavulu, verdikleri gazeteciden yine kendi elleriyle devralan polisler, savcılar...
O Türk subayının okul kayıtlarını şöyle iki dakika inceleselerdi...
Eğer o kararı veren hâkimler, bu genç denizcinin seyir defterlerine baştan savma bile olsa, şöyle göz ucuyla baksalardı...
Acaba o melun soruyu yine sorarlar mıydı...
Sormazlar diye düşünürdüm.
Ama bakmışlar...
Bakmışlar ve bunu bile bile sormuşlar.
(...)

Sonra o hoyrat insanlar geliyor...

Kendi kendilerine “Askeri vesayeti ortadan kaldırma” görevini yüklemiş hoyrat ve acımasız insanlar.
“Amaç bu olunca, insan hakkı teferruattır” deyip geçen insanlar.
Türk ordusunun neredeyse bütün başarılı komutanlarını toplama kamplarına toplamışlar.
Ve işte o savcılar Türk subayının gözlerine baka baka o melun soruyu soruyorlar:
“Nasıl bu kadar başarılı olabiliyorsun? Birileri seni bir yerlere mi getirmek istiyor?”
Albay Özenalp hoyrat insanlara bakıyor ve konuşuyor:
“Bu kadar savcı varken, özel yetkili savcı olabiliyorsunuz.
Sizi de birileri mi buraya getirdi...”

* * *

Bu sözlerin söylenmesinin üzerinden uzun zaman geçti.
Şimdi geriye baktığımız zaman anlıyor ve görüyoruz ki, evet o polisler, o savcılar, o hâkimler özel bir misyonla oralara getirilmişler.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız