Özgür Özel'den Erdoğan'a 3 öneri: Suriyelilerin hemen gitmesini kimse beklemesin
Özgür Özel: "Kimin elinde ne silah var belli değilken, İsrail bomba atmaya devam ederken, insanların hemen eşlerini, çocuklarını alıp gitmesini kimse beklemesin."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de son yaşananlara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu. “Esad ülkesini demokrasiye kavuşturamadı. Rejimin çökeceği belliydi” diyen CHP lideri “Türkiye, sınırlarında terör devletine ya da devletçiklerine izin veremez. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye’nin güvenliği için nerede olması gerekiyorsa orada olur” dedi.
Zamanında Esad ile görüşme olsaydı hem BMGK kararına uymasını hem de demokrasiye geçiş ile uluslararası kurumların denetimine girme çağrısında bulunacaklarını söyleyen CHP Genel Başkanı, sığınmacılarla ilgili olarak da “Kimin elinde ne silah var belli değilken, İsrail bomba atmaya devam ederken, insanların hemen eşlerini, çocuklarını alıp gitmesini kimse beklemesin” diye konuştu. Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 3 öneride bulundu:
“1.Türkiye, Suriye’nin kalıcı istikrarı için soğukkanlı ve yapıcı katkıda bulunmalıdır.
2.Türkiye oradaki askerlerinin güvenliği ve yanı başımızda terör devleti, devletçikleri oluşmaması için doğru bir tutum belirlemelidir.
3.Türkiye’deki sığınmacıların en kısa sürede ülkelerine dönecek ortamı sağlanıp, dönüş için teşvik edici hazırlıklar yapılması gerek.”
27 Kasım'da Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı gruplar, Suriye ordusunun Halep ve İdlib kentlerinde geniş çaplı saldırı başlatmıştı. Silahlı gruplar, 7 Aralık akşamına kadar aralarında Hama, Dera ve Humus'un da bulunduğu birçok büyük kenti ele geçirmişti. Gruplar, 8 Aralık akşamı Şam'a girdi ve Suriye hükûmet güçlerine bağlı birlikler şehri terk etmiş; Devlet Başkanı Esad'ın da Şam'ı terk ettiği duyurulmuştu. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Esad'ın "iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi" için ülkeden ayrıldığını doğrulamıştı.
“Erdoğan bana laf yetiştireceğine…”
Hürriyet yazarı Hande Fırat, bugünkü yazısında Özgür Özel’in Suriye’de yaşanan son gelişmelerle ilgili yaptığı değerlendirmelerini aktardı. “Fırat’ın doğusunda istikrar mümkün değil. Büyük resme bakıp, Suriye’yi bir bütün olarak istikrara kavuşturmak lazım” diyen Özel, şunları kaydetti:
“Suriye’nin toprak bütünlüğü, istikrarı sağlanmadan kimse ‘Türkiye de buradan çeksin gitsin’ diyemez. Yani o sınırdan Türkiye’ye tehdit gelmiyor olması, Türkiye’ye namlu çevrilmeyeceğinin garanti altına alınmış olması lazımdır. Erdoğan bana laf yetiştireceğine Amerika’ya ve İsrail’e bu konuda en net ve sert tutumu takınıp, Türkiye’nin bir ve bütün bir Suriye’ye komşu olmasıyla ilgili iradesini ortaya koysun.”
Suriye’de birlik sağlanması
BMGK’nın Suriye kararının kıymetli uluslararası bir belge olduğunu ve temel çerçeve olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Özel, “Suriye’deki tüm kesimlerin, birlikte Suriye’nin geleceğine karar verip Suriye’yi birlikte yönetmelerine bir çağrı var. Bu doğru bir çerçeve” dedi.
“HTŞ’nin İdlib’deki başkanının, Suriye başbakanı noktasına gelmesinden sevinç duyacak halim yok”
“Bugün bile terör örgütleri listesinde olan HTŞ’nin İdlib’deki başkanının, Suriye başbakanı noktasına gelmesinden sevinç duyacak halim yok” diyen Özel, şöyle devam etti:
“Esad’ın gitmesi demokratik bir Suriye’ye, çoğulcu bir yönetime ve serbest seçimler sonucunda Suriye’deki tüm kesimlerin temsil edildiği, barışçıl ve toprak bütünlüğü sağlanmış bir Suriye’ye sebebiyet verirse benim esas sevincim o gün olur. Hızlı bir biçimde geçici hükümetten, kalıcı bir istikrar hükümetine geçilmeli. Süreç devam ettikçe seçimle gelen ve başarıyla değişen her hükümet siyasi istikrarı perçinleyecektir. Adil ve eşitlikçi bir anayasal düzenin kurulması lazım. Herkesin buna nasıl katkı yapabileceğine kafa yorması lazım. Petrol gelirlerinin adil bir şekilde merkezi hükümet eliyle ve eşit vatandaşlık üzerinden bütün Suriyeliler tarafından paylaşıldığı bir düzlem, istikrar düzlemi olacaktır.”
Suriyeli sığınmacıların durumu ve öneriler
Her aileden önce erkeklerin Suriye’ye geçerek evleri ve geride ne kaldığını görmek istediğini hatırlatan Özel “Kimin elinde ne silah var belli değilken, İsrail bomba atmaya devam ederken, insanların hemen eşlerini, çocuklarını alıp gitmesini kimse beklemesin” dedi.
Özel, Almanya’nın uyguladığı maddi teşvik paketinden yola çıkarak şu öneride bulundu:
“Türkiye’nin bu konuda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, sığınmacılardan endişe eden kim varsa herkesin elini taşın altına sokacağı bir süreci yönetmesi gerekiyor. Suriyeliler için bir eve dönüş paketi hazırlaması gerekiyor. Belli bir tarih konularak, şu tarihe kadar dönecek olanlar paketten yararlanabilir denilebilir. Türkiye’de doğmuş çocukların ileride Türkiye’de üniversite okuyabilmeleri için bazı öncelikler tanınabilir. Türkiye’ye tatile, alışverişe gelmek istediklerinde vize kolaylığı sağlanabilir. Belli hastalıklarda Türkiye’deki hastanelere sevk için kolaylık verilebilir. Dönecekleri yerlerde altyapının kurulmuş ve konutlarının inşa edilmiş olması da önemli olacaktır. Son dönemde Türkiye’den birçok fabrika ekonomik gerekçelerle özellikle Mısır’a taşınıyor. Türkiye, Suriye’de sınıra yakın yerlerde fabrika kurması için işinsanlarını teşvik edici önlemleri hayata geçirebilir.”
Erdoğan ne demişti?
Erdoğan, AKP Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı"nda yaptığı konuşmada Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ülkelerine gönüllü dönüşlerinde sayının artmasını temenni ettiklerini belirterek, "Eli kanlı Baas rejiminin son bulması ile inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır" diyen Erdoğan, "CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, biz, gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
Esad’la görüşme çağrısı hakkında açıklama
Özel, Esad’ın devrilmesinden hemen önce görüşme çağrısı yapmasına da açıklık getirdi:
“Esad’a en ağır lafları söyledikten sonra ‘Esad’la görüşeceğim’ diyen Erdoğan’ın o günkü çelişkisini sorgulamıyor birtakım kalemler. O önce ‘Ben eli kanlı diktatörle görüşmem’ diyordu. Biz de ‘görüşmezsek, bu felaket devam edecek’ diyorduk. Erdoğan görüşme noktasına geldi, bu sefer Esad kendisiyle görüşmedi. Bence, Esad’ın görüşmeme kararı büyük bir hata oldu. İktidar son ana kadar Esad’la görüşmeye çalıştığını açıkladı. İş olmuş bitmiş diyorlar ki ‘Bak Esad’la görüşün diyordunuz.’ Ben Esad’la tatil de yapmadım. Erdoğan kadar ağır sözler de söylemedim. Büyük bir tutarlılık halinde tüm süreç içinde Suriye’yi demokrasiye davet ettik.”
Erdoğan’a yanıt: Benim ağzımdan Esad’a övgü duyamazsınız ama onun ağzından bulurum”
Özel, Erdoğan’ın bu konuda kendisine yönelik “Ana muhalefetin eski ve yeni yönetimine devrik Şam rejiminin yasını tutmaktan süratle vazgeçip Suriye halkının sevincine ortak olmalarını tavsiye ediyorum. Bir kez olsun hadiseleri Ankara merkezinde okumayı denesinler” sözlerine de şöyle yanıt verdi:
“Talihsiz açıklamalar ve işin ciddiyetine uygun değil. Ben Esad’ın ne yasını tutacağım? Esad rejimini bir diktatörlük olarak tanımlamadığımız bir gün yok. Benim ağzımdan bir Esad övgüsü geçmişte bulamaz. Ben onun ağzından bulurum. Bu eleştiriyi kendisine iade ediyorum.”